Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Sayın Kudret Özersay, Anavatan Türkiye ziyareti sırasında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı ortak basın açıklamasında ‘’Kıbrıs’ın stratejik önemi artıyor’’ demiştir. Açıklamasının devamında Özersay ‘’dengeler değişiyor, değişen stratejik konumlamada yerimizi alacağız’’ da demiştir. Evet dünya üzerinde hiçbir güç, kudret değişimin önünde duramaz. Değişimi milli ve manevi değerler doğrultusunda ülke ve vatan menfaatiyle yönetiriz. Veyahut da değişimi Yöneten, Vatan dediğimiz siyasi coğrafyamızı kendi menfaati doğrultusunda yönetir. Sonuçta değişim kaçınılmazdır. Daha iyi ve daha güzeli için değişim şarttır.
***
Dış politika ve ülke siyaseti üzerinden açık kaynaklardan derlediğim birkaç haber üzerine değişim ve değişen stratejileri örneklemek istiyorum. Garantör ülkemiz Türkiye’nin 15 Temmuz sonrası izlediği şahin dış politika modeli ortadadır. Milli Devlet ve Beka neyi gerektiriyorsa açık açık onu yapmaktadır. Okyanus ötesine rağmen Türkiye, doğu komşuları Rusya ve İran ile derin ilişki ağını arttırmakta, stratejik ortaklıklar kurmaktadır. Yine okyanus ötesine rağmen Türkiye Suriye politikasında sınır güvenliği ve komşularının huzuru adına bildiğini yapmaktadır. Buraya kadar her şey ortadadır.
İran – Suriye
28 Temmuz tarihinde mynet.com’da ‘’Taşlar yerinden oynayacak! Ortak ordu kuruyorlar’’ başlıklı bir haber var. Haber içeriği; okyanus ötesine rağmen stratejik ilişkimizi derinleştirdiğimiz İran Şam yönetimi ile görüşerek Suriye ordusunun yeniden yapılandırılması ve askeri iş birliği konusunda ortak bir metinde anlaşmaya varmışlardır şeklindedir. Haberde İran Savunma Bakanı Emir Hatemi ‘’Suriye kriz aşamasından artık yeniden yapılanma aşamasına geçiyor’’ demektedir. Şimdi sormak gerek İran’a Suriye’nin Esed’ini güçlendirmek okyanus ötesine rağmen seninle ilişki kuran Türkiye ‘ye iyilik midir kötülük müdür?
Şansölye Merkel ve Başkan Trump
Almanya Başbakanı Merkel; döviz dalgalanması sırasında Türk ekonomisinin ayakta kalması ve devamının sağlanması Avrupa ekonomisi için de çok önemlidir. Bu önemden sebeple de bu zor günlerde Türkiye ekonomisine güvenilmeli ve desteklenmeli bağlamında açıklamaları olmuştur. Açıklamaları daha haber sitelerinde arka sayfalara düşmeden de ‘’Merkel ve Trump Suriye’nin İdlib bölgesinde insani krizin önüne geçilmesi yönünde çağrıda bulundular’’ haberi sitelere düşmüştür. Ortadoğu Uzman Rus Gusev’de ‘’bu sözlerin arkasında Batı’nın bölgedeki inisiyatifi ele geçirme arzusunun yatabileceğini’’ ifade etmiştir. tr.sputniknews.com görüşmeyi bu bağlamda okuyarak haberleştirmiştir. Almanya Başbakanı Merkel ‘’tavşana kaç, tazıya tut’’ bağlamında değişken dış politika uygulamaktadır.
Kobani’de ABD radarı
Son olarakta Stupniknews’in ‘’Kobani’de ABD radarı’’ başlıklı haberinde Suriye’nin YPG kontrolündeki bölgesinde ABD’nin elektronik radar sistemi kurduğu öne sürülmüştür. ABD kaynakları sessiz kalırken YPG, iddiayı doğrulamıştır. Haber doğru ya da yanlış bir psikolojik harp argümanı da olabilir fakat burada strateji ve dengelerin çok değişken olduğu konusu iyi irdelenmelidir.
Bu bağlamda; Sayın Özersay’ın söylediği ‘’değişen stratejik konumlarda yerimizi alacağız’’ düşüncesi çok defa çok farklı gözlerle irdelenmeli ve değerlendirilmelidir. KKTC ‘nin askeri ve ekonomik kapasitesi bağlamında siyasi coğrafyasında ki konumu bellidir. Garantör ülke Türkiye ile bu değişimde ilk aşamada mevcudun korunması sonraki aşamada ise kaos kazançtır mantığı ile siyasi ve uluslararası kazanımlar elde edecek hamleler yapmalıdır.