İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

44-Zata Mahsus, 2020 – Ekim

Merhaba Aydın

Hüzün ve yorgunluk ayı Ekim’e hep birlikte hoş geldin dedik.

Yağmur ve güneşin gökyüzünde birlikte olduğu bir ıslanıp, bir üşüyüp, bir ısındığımız günlerin olacağı zamandayız. Geçişler hep zordur, sancılıdır fakat bir o kadar da güzeldir. 

Hangi yaşta olursak olalım yaşamın bize kattığı zorluklar, hayat okulunun bize uyguladığı sınavlardır. Başarıyla geçersek bireysel tutumumuza birer artı olarak eklenir.  

Ekim ayının ruhumuza katacağı olumlu olumsuz konulara hoş geldin diyerek karşılayalım. İyiler kalsın, olumsuz konular tez zamanda gitsin temennisiyle… 

Türk Dil Kurumu sözlüğünde zat ‘’kişi ve kendi’’ manasında kullanılmaktadır. 

Zata mahsus olan yazım ilgili ilgisiz üzerine alan kişileri bağlamaktadır. 

Malumunuz evren ve insanlık; Covid virüsüyle mücadele etmektedir. Ülkeler ve milletler eğitim-öğretim ve kültürel seviyeleri kadar mücadele etmektedir. Virüsün aşısından ziyade toplumun kendini maske, mesafe ve hijyen kurallarıyla koruması bireyin elindeki imkandır. 

Sonrası hastaneler doldu, yoğun bakımda yer yok, devlet nerede gibi boş lakırdılar kahvehane sohbetinden öteye gidemeyecek gündelik sohbettir.

*** 

Heredot Aydın ili ile ilgili “Bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı ve en güzel iklimin bulunduğu yer” demiştir.  Evliya Çelebi ise “Dağlarından yağ, ovalarından bal akar” diyerek Aydın ilinin güzelliğine vurgu yapmıştır.

Birey olarak doğup büyüdüğümüz, doğduğumuz toprakları anlatmak istesek tarihi iki şahsiyet gibi methiyeler dizer övgüler yağdırırız. 

Peki; Aydın gerçekten, övgü ve methiyeyi hak eden bir noktada mıdır? 

17 ilçesi, Menderes Ovası, Ege denizine kıyı iki ilçesi, organize sanayi bölgeleri ve rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes’in adıyla anılan üniversitesiyle ülkemiz için ne kadar önemli ne kadar katma değer üreten bir vilayettir. 

Denizli, İzmir, Muğla arasında olması büyümesine engel midir? 

Ya da yarışacağı iller olduğu için şanslı mıdır? 

Şehirlerin simge meydanları, önemli spor kulüpleri, lokomotif denilebilecek tarım ürünleri vardır, Peki Aydın’ın değerleri Cumhuriyet Türkiye’si için ne kadar katma değer üretmektedir. 

Cumhuriyet’in 100. Yılında 2023 için Aydın ilinin plan projesi nedir? 

2023’te Aydın’ın BİST’te kaç A.Ş. seviyesinde şirketi olacaktır. 

Üniversitesi ADÜ kaç tane öğrenciye ev sahipliği yapacaktır? Akademik olarak kaç ulusal, uluslararası yayın yapacaktır?

Sanayi ve Ticaret odaları iş hacimlerini % kaç arttıracaklardır? 

Yazılım ve bilişim üzerine Aydınımızdan firma, melek yatırımcı gibi faaliyetler olacak mıdır? 

2023 ‘ü Aydın için baz aldığımız da sorular ve hedefler uzar gider.

Soruların muhatapları ilgili ilgisiz tüm kurum, kuruluş Zata Mahsus’lar soruların muhataplarıdır. 

Aydın’a yukarıdan baktığımızda TÜİK verileri, mali veriler, iktidarın 4 milletvekili, “Topuklu Efe” olarak nam salmış sanayici bir ailenin gelini ve eski milletvekili Özlem Çerçioğlu, atanmış önemli bürokratlar ve seçilmiş irili ufaklı diğer paydaş STK’lar.  

Zata Mahsus’un birinci derece muhataplarıdır. 

Zata Mahsus’ların hepsi, Efeler başta olmak üzere, ilçe merkezleri ve köyler de bireysel ziyaretler yaparak, yol hizmetinden tutun da belediyecilik hizmetine kadar tüm kamu çalışmalarındaki eksiklikleri yerinde tespit ederek tamir etmek adına çalışmalar başlatmaları gerekmektedir. 

ADÜ, akademik ve rektörlüğü siyaset kurumuna fazla temas etmeden, üniversitenin akademik bilgisini şehre aktarmalıdır. Çağımızda bilimsiz yönetim çağ dışı kalmış bir metottur. 

İthalat-İhracat yapan sanayicilerimiz yurt dışı ziyaretlerinde gördükleri sosyal ve şehirsel yaşamdaki ilerlemeleri şehir yaşamına aktarmak için mücadele etmelidirler. 

Tarım ve Turizm ekonomisi 12 aya yayılan sürdürülebilir tarım ve turizm olarak Aydın ekonomisine hizmet eder bir hale getirilmelidir. 

İlçe belediye başkanları diğer ilçelerle yarışır bir halde, ilçelerini yaşanabilir, sağlıklı huzurlu kentlere dönüştürmek için yarışmalıdırlar. 

Şimdi okuduğunuzda bunlar zaten oluyor, bizler Zata Mahsus’lar olarak gece gündüz çalışıyoruz diyebilirsiniz. Sosyal medya hesaplarınız ve Bilboardlara bakıldığında haklısınız, başta Topuklu Efemiz olmak üzere PR’da birbirinizle yarıştığınız doğrudur. 

Fakat reel politik ve uygulamada elle tutulur gözle görülür bir icraat yoktur. 

Şehrin emini Topuklu Efe namıyla anılan Özlem Çerçioğlu’dur. Bir nevi Aydın şehri için ana aklı üretecek ve paydaşları harekete geçirecek kişidir. 

Bunun için de dokuz kralla barışık tabirini riayet ederek tüm seçilmişlerle sağlıklı iletişim kurarak Aydın ili için çalışmalıdır. 

Tabi bunu yapmak için engin bir kişilik ve irfan makamında yer arayan bir düşünceye sahip olunmalıdır. Ben aklı ve fikrindekileri yazıya döken bir vatandaş olarak kullandığım Twitter adresi @BarisYorganci’yi engelleyen bir düşünceden yukarıdakileri beklemem polyannacılık oynamaktan öteye geçmeyeceğini bilerek yine de yazıyorum. 

Aydın şehrinin nefsini ve kişisel bekasını ayaklarının altına almış, irfan sofrasında yer edinmiş, seçilmiş ve atanmışlara ihtiyacı vardır. 

Ekim ayının geçiş döneminde yukarıdaki soru ve önermeleri düşünerek güzel bir sonbahar ayı geçirmenizi dilerim. 

Not: okuduğunuz yazı ‘’Zata Mahsus‘tur’’. 

Kitap: Yusuf Akçura; 20.yy başlarında düşünce hayatımızda büyük bir ivme kazanan ve hem siyâset hem de kültür hayatımızda açık bir şekilde meyvelerini gördüğümüz Türkçülüğün akla gelen en önemli simalarındandır. Rahmetli Yusuf Akçura’nın “Üç Tarz-ı Siyâset” adlı eserini okumanızı tavsiye ederim.