Merhaba Aydın,
İngiliz yazar ve sözlük bilimci Samuel Johnson, yaklaşık 250 yıl önce “İnsan Londra’da sıkılıyorsa hayattan da sıkılmış demektir.” diye yazmış. Bu sözüne sebeple 250 yıl önce de heyecan verici kozmopolit kentte yapılacak öyle çok şey varmış ki Johnson burayı terk etmenin imkânsız olduğuna inanmış ve yaşamını Londra geçirmiş.
Birleşik Krallık ve Kuzey İrlanda diye anılan siyasi coğrafyanın şu an bile günümüz koşullarında en heyecan verici kozmopolit şehri Londra’dır. Geçtiğimiz günlerde eğitim iş ve kısa bir tatil için bu büyülü şehirde bulundum.
İstanbul Sabiha Gökçen’den başlayan ve 4 saati bulan yolculuk sonrası Stansted Havaalanı’na indim. Londra merkeze otobüs ve metroyla 1 saatlik süre sonrası büyülü şehrin merkezinde yaşamın içinde buluyorsunuz kendinizi. Londra şehri ‘zone’ olarak isimlendirilen 9 bölgeden oluşmaktadır. Zone 1, 2 şehrin merkezi, yaşamın tam orta yeri diyebilirim. Tüm bölge ve hatlara yapımı 1863 yılında başlayan ve günümüzde halen daha büyümeye devam eden Londra Metrosu ile ulaşmak çok kolay. İsterseniz Londra’nın simgesi niteliğinde olan kırmızı çift katlı otobüsleri, isterseniz de siyah klasik taksileri tercih ederek ulaşım yapabilirsiniz. Londra’da ulaşım için alacağınız ‘Oyster’ kart tüm ulaşım imkânınız karşılıyor.
6 Pound depozito ödeyerek karta sahip olabiliyorsunuz. İsterseniz dönüşte teslim ederek ödediğiniz depozito ücretini geri alabilirsiniz.
Londra’da kalış sebebiniz ve imkânınız doğrultusunda çeşitli yer ve konumda her bütçeye uygun konaklama mevcuttur. Türk lirasının içerisinde bulunduğu buhrandan sebeple gıda ve temel ihtiyaçlar İngiliz para birimi Sterlin (pound) üzerinden olacağı için Türkiye ile kıyaslandığında pahalı olabilir. Fakat amaç karın doyurmak, barınmak ve alışık olduğumuz yemek masalarını da aramazsak Londra’da aç kalmayız.
Yukarıdaki öğle yemeğim. 6.70 Pound.
Kahvaltı menüm 3 Pound.
Londra şehir merkezinde gözünüze çarpacak en önemli binalar müzeler ve üniversitelerin şehrin simgesi haline gelmiş binalarıdır. Londra şehir merkezinde dünya sıralamasında liste başını zorlayan iki üniversite vardır.
Bunlardan ilki London School of Economics (Londra Ekonomi Okulu)’dur. 1895 yılında Fabian Derneği üyeleri olan Beatrice ve Sidney Webb tarafından Londra’da kurulmuştur. Londra Üniversitesi’ne bağlı eğitim yapan Birleşik Krallığın en önemli okullarından birisidir. Dünya’nın en iyi Uluslararası İlişkiler bölümü olan önemli bir okuldur. Birçok devlet başkanı ve bilim adamı LSE mezunudur.
Londra merkezde diğer önemli bir eğitim kurumu da Londra Üniversitesi’nin ilk kolejlerinden birisi olan King’s College London’dır. İngiltre’nin en eski ve en prestijli okullarından birisidir. Akademik kadrosundaki birçok öğretim üyesi Nobel Ödülü ile başarıları ödüllendirilmiştir.
Londra şehrinde bulunan bu iki eğitim kurumu öğrencilerinin Londra şehrinin üniversite kampüsü olarak kullanmalarını sağlıyor. Eğitim ve sosyal yaşam iç içe girmiş bir durumda Londra ekonomisine büyük katkıları olan iki eğitim kurumudur LSE ve King’s College. Darısı Aydın’a kuş bakışı yukarıdan bakan Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ)’ne diyelim. Aydın şehrine sadece ekonomik katkıdan ziyade şehrin ulaşım çevre vb. sorunlarına akademik bir bakışla bilimsel yaklaşımla katkı sunacak bir ADÜ ümidiyle.
Londra şehrinde göze çarpan diğer bir alan da müzelerdir. Kaldığım otelin hemen arka sokağında olması sebebiyle tüm serisini üç-beş kez ilk anki heyecanla izlediğim Birleşik Krallığın kurtarıcısı ‘James Bond 007’nin film müzesini görmenizi dilerim. İlk filminden son filmine kadar filmlerde kullanılan simge haline gelen araçlarının sergilendiği 30 dakika gibi bir zamanda gezilebilecek bir keyifli bir müzedir.
Londra şehri Thames Nehri tarafından Güney Londra ve Kuzey Londra olarak ikiye bölünmüştür. Nehir üzerinde Londra’nın simgesi haline gelmiş objeler vardır. Bunlar Tower Bridge, Londra Köprüsü, Millennium Köprüsü’dür. Nehrin yanında şehri panoramik olarak görebileceğiniz London Eye ismiyle anılan Avrupa’da da bilinen en yüksek dönme dolap da 135 metre yükseklikteki ihtişamıyla seyretmesi güzel bir objedir.
Thames Nehri’nin yanında tarihi yapısıyla fotoğraflara konu olan Westminster Sarayı Parlamento Binası bulunmaktadır. Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası’ndan oluşan İngiliz Parlamentosu’na ev sahipliği yapmaktadır.
Westminster Sarayı’na yapışık vaziyette Londra’nın simgesi olmuş Big Ben saat kulesi durmaktadır. Dünyanın en büyük ikinci dört yüzlü saatidir Big Ben.
Tower Bridge köprüsü.
London Eye
Westminster Sarayı
Big Ben Saat Kulesi
157 yıldır Londralılara hizmet veren Saat Kulesi 4 yıl süreceği düşünülen bakım çalışmalarının 2. yılında bakımının biteceği günü beklemektedir.
Tower Bridge
Dünya üzerinde deniz ulaşım yolları kullanılarak İngiliz denizcilerin deniş aşırı topraklara gitmesi ve Birleşik Krallığın sömürgesi haline getirmesi sonrası ‘Güneş Batmayan Krallık’ unvanını almıştır İngiltere. Günümüz siyasi sisteminde Brexit sürecini sancılı bir şekilde yaşasa da siyaset kurumu ve devlet yönetim şekli kural ve kaideler üzerine kurulmuştur. İstanbul ve Londra kıyaslandığında Londra’da İstanbul’da bulunan misafir mültecilerden kat ve kat fazla mülteci dünya vatandaşı bulunmaktadır. Bu kalabalıkla turist ya da yaşayan insanları ziyaretçileri düzen ve kurallara uyarak bu tarihi şehri ortak bir medeniyet mirası olarak görmekte ve sahip çıkmaktadır. Dünya üzerindeki en kalabalık başkentlerinden biri olan Londra’da silahlı polis ve genel olarak hizmet veren polis görmeniz neredeyse imkansızdır. Darısı kalabalık şehirlerde huzur ve güvenliği arayan milletlere diyelim.
Kitap: Bu ay size önermek istediğim kitap dünyaya birey olarak geldiğiniz günden bu yazıyı okuduğunuz zamana kadar geçen süreçteki yaşam kitabınızı okumanızı öneriyorum. Başarı ve başarısızlıklarınızı, yaşamdan beklentilerinizi, hayal ve hedeflerinizi, sizi motive eden, yapmak istediğiniz konu ve başlıkları tek tek Ağustos ayında bolca hayal kurarak okuyunuz. Unutmayın en iyi psikoloji ve yaşam koçluğu yapabilecek olan kitabı okusanız da hedefe gidecek fikri eyleme dökecek olan sizsiniz. İlk günden bugüne kadar olan iyi ya da kötü yaşam kitabınız bugüne kadar yazılmış kişisel gelişim ve motivasyon için gerekli en iyi kitaptır. Kalın sağlıcakla.
