“Self Determinasyon” terimi ilk olarak 18. yüzyılda Amerikan ve Fransız Devrimleri sırasında kullanılmıştır. Bu dönemde, ulusların kendi kaderini tayin hakkı savunulmuştur. Terimin ilk kullanımıyla ilgili farklı görüşler olduğu bilinsede; 1776: Thomas Paine, “Common Sense” adlı eserinde “self-determination” terimini kullanmıştır. 1789: Fransız Devrimi’nin Bildirgesi’nde “kendi kaderini tayin hakkı”ndan bahsedilmiştir. 1861: Abraham Lincoln, Gettysburg Konuşması’nda “self-government” terimini kullanmıştır. Terimin Kullanımına Katkıda Bulunan Kişiler: 28. ABD Başkanı (4 Mart 1913 – 4 Mart 1921) Woodrow Wilson: 14 Nokta Bildirgesi‘nde ulusların kendi kaderini tayin hakkını savunmuştur. Vladimir Lenin: Milliyetler hakkına dair görüşlerinde self determinasyon ilkesini savunmuştur. Ho Chi Minh: Vietnam’ın bağımsızlık mücadelesinde self determinasyon ilkesini kullanmıştır. Günümüzde “Self Determinasyon” terimi, Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda da yer almaktadır. Birçok ulus ve halk kendi kaderini tayin hakkı için mücadele etmektedir. Kendi hayatımızın sorumluluğunu üstlenmek ve kendimizi geliştirmek için öncelikle kendi kaderimizi tayinetmemiz gerekir. Bu yazıda, bireyin kendi kaderini tayin etmesinin önemini, bunu nasıl yapabileceğimizi ve bu konuda ilham alabileceğimiz kitapları sizlere aktaracağım.
Kendi Kaderini Tayin Etmek Ne Demektir?
Kendi kaderini tayin etmek, hayatımızın gidişatını kontrol etmemiz ve kendi seçimlerimizi yapmamız anlamına gelir. Bu, başkalarının bizim için neyin iyi olduğunu dikte etmesine izin vermemek, kendi hedeflerimizi belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için kendimize inanmaktır.
Neden Kendi Kaderimizi Tayin Etmeliyiz?
Kendi kaderimizi tayin etmenin birçok faydası vardır. Kendimizi daha mutlu, daha tatmin olmuş ve daha özgüvenli hissederiz. Hayatımızın kontrolünü elimize aldığımızda, potansiyelimizi tam olarak gerçekleştirme şansımız artar.
Kendi Kaderimizi Nasıl Tayin Edebiliriz?
Kendi kaderimizi tayin etmek için öncelikle kendimizi tanımamız gerekir. Güçlü ve zayıf yönlerimiz nelerdir? Tutkularımız ve hayallerimiz nelerdir? Bu soruların cevaplarını bulduktan sonra, hedeflerimizi belirleyebiliriz. Hedeflerimizi belirledikten sonra ise bu hedeflere ulaşmak için bir plan yapmamız ve bu planı uygulamamız gerekir.
İlham Verici Örnekler:
Kendi kaderini tayin etmiş ve hayatlarını başarıyla yönlendirmiş birçok insan vardır. Bu insanlardan ilham alarak kendimiz için de bir yol çizebiliriz. Örneğin; Malala Yousafzai Pakistanlı bir kadın eğitim aktivisti aynı zamanda Malala, 2014 Nobel Barış Ödülü’nün sahibidir. 17 yaşındayken, Nobel Ödülü alan en genç ve ikinci Pakistanlı ve ilk Peştundur. İnsan hakları savunuculuğuyla, özellikle de Pakistan Talibanı‘nın kızların okula gitmesini yasakladığı Swat’ta kadın ve çocukların eğitimiyle tanınır. 11 yaşından itibaren kız çocuklarının eğitim hakkını savunmaktadır. Savunuculuğu uluslararası bir harekete dönüşmüş ve eski Başbakan Şahid Hakan Abbasi’ye göre Pakistan’ın “en önde gelen vatandaşı” Malala’dır. Malala Yousafzai, Taliban’a karşı verdiği mücadeleyle tüm dünyaya ilham kaynağı olmuştur. Stephen Hawking, Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilmektedir. 12 onur derecesi almıştır. 1982’de CBE ile ödüllendirilmiş. Royal Society’nin ve Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi üyesidir. Fiziksel engelini görmezden gelip, ikinci şahışların yönlendirmesi yerine kendi kaderini kabul ettiği fiziksel engelli haliyle kendi belirlemiş ve teorik fizik alanında en önemli bilim insanı olmuştur.
Sonuç: Kendi kaderini tayin etmek, her bireyin sahip olduğu bir haktır. Bu hakkı kullanarak hayatımızı kontrol altına alabilir, kendimizi geliştirebilir ve potansiyelimizi tam olarak gerçekleştirebiliriz. Kendi kaderimizi tayin etmek için öncelikle kendimizi tanımamız, hedeflerimizi belirlememiz ve bu hedeflere ulaşmak için bir plan yapmamız gerekir. Yukarıdaki okuma sonrası boş bir kağıda kendinizi tanımlayızınız, başarılı ve başarısız olduğunuz yönlernizi yazınız. Başarılı olduğunuz deneyimleri daha iyi hale getirmek için uğraş veriniz, zayıf yönlerinizi de sizi yormadan güçlendirmeye çalışınız. Unutmayın hayat sizin ve belki de hayat filminde bir defa rol alacağız!
Kalın Sağlıcakla…
Kitap: Viktor Frankl’in ‘İnsanın Anlam Arayışı’ adlı eserini tavsiye ediyorum, yazar Frankl; Nazi toplama kamplarında yaşadığı deneyimleri anlatıyor. En zor koşullarda bile umudunu kaybetmemenin ve kendi kaderini tayin etmenin önemini vurguluyor.