Niccolò Machiavelli, devlet adamı, askerî stratejist, şair ve oyun yazarı, Floransalı düşünür ve İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerindendir. İtalyan politik düşüncesinin siyasi felsefesi, günümüz dünya siyasetine de ilginç bir perspektif sunabilir. Machiavelli’nin en ünlü eseri olan “Prens”, güç kazanma ve sürdürme üzerine detaylı bir rehberdir. Machiavelli’nin fikirlerinin günümüz siyasetindeki olası yansıması tüm siyaset kurumundaki tüzel ya da kamusal kimliklerde görülmektedir.
***
Machiavelli, bir liderin yönetmek ve gücünü korumak için ne gerektiğini tartışırken, ahlaki ve etik değerlerden ziyade pragmatizmi vurgular. Kendisi, amaçların araçları haklı kıldığını savunur. Siyaset kurumunda bu tür pragmatik politikaların örnekleri de mevcuttur. Örneğin siyasi liderler, koalisyonlar oluşturmak veya referandumlar geçirmek gibi stratejik hedeflere ulaşmak için genellikle farklı gruplarla ittifaklar kurarlar.
***
Bir başka önemli Machiavelli öğretisi de halkın desteğinin, bir liderin başarılı olmasında kritik bir faktör olduğu yönündedir. Bu görüş dünya siyasetinde de sıkça görülür. Partiler ve liderler, seçmenlerinin desteğini kazanmak ve sürdürmek için geniş çaplı sosyal politikalar ve halkla ilişkiler kampanyaları düzenlerler. Özellikle dönemsel seçimlerde, bu kampanyaların yoğunluğu artar.
***
Machiavelli, güç ve otorite konusunda da vurgu yapar. “Prens”te, bir liderin otoritesini sürdürebilmesi için gerektiğinde kuvvet ve korkuyu kullanmasının gerekli olduğunu ifade eder. Siyaset kurumunda bazen bu tür bir otoriter eğilim gözlenebilir. Örneğin, protestoların bastırılması veya muhalefetin eleştirilerinin bastırılması gibi durumlar, Machiavelli’nin öne sürdüğü kuvvet kullanımına benzerlik gösterebilir.
***
Son olarak, Machiavelli’nin “Prens”inde belirttiği bir diğer önemli nokta, siyasetin belirsiz ve değişken doğasıdır. Bu, dünya siyaseti ve Türkiye’deki siyasi manzaranın dinamikliği ile de örtüşür. Partiler, liderler, ittifaklar ve politikalar sürekli değişim içerisindedir ve liderler bu değişkenlikle başa çıkmak zorundadır.
***
Siyaset kurumu ve Machiavelli’den yola çıktığımızda komşu Yunanistan ve Türk siyaset kurumu seçim sürecindedir. Liderler ve siyaset kurumunun farklı renkleri ‘yönetme’ isteğiyle seçim süreçlerinde kampanyalar ve ittifaklar, görüşmeler ve siyasi orta oyunlarını sahnelerler, burada önemli olan seçilecek olan kişinin millet ve devlet menfaatiyle hizmet etmesi ve çalışmasıdır. Örnekle Türkiye siyaset kurumu, 15 Temmuz sonrası milli kazanımları misakı millisinin dışına kadar taşmıştır. Doğu Akdeniz, Karadeniz’deki enerji yataklarının tespiti ve işletilmesi, savunma sanayindeki milli atılımlar gözle görülür netliktedir. Siyaset kurumunun seçim sürecindeki hal ve hareketlerinin önemli olduğu kadar milli devlet aklı ve milletin kazanımları da önemlidir. Türk siyaset kurumu Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk defa ikinci tura bırakmıştır. Bu süreçte millet dost/düşman ve milli kazanımlarını görerek huzur ve barış içinde Cumhurbaşkanı’nı seçecek sağduyuya sahiptir. Kesin sonuç açıklandıktan sonra süreç milli kazanımların korunması, millet ve devlet aklına hizmetin devamlılığıdır.