İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

380- NATO’nun tehdit algısı, 27.04.2023

NATO, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün kısaltmasıdır. NATO, 1949 yılında kurulan askeri bir ittifaktır ve Avrupa ile Kuzey Amerika arasında güvenlik ve savunma işbirliği sağlamayı amaçlar. NATO üyeleri, saldırı durumunda birbirlerine yardım etmeyi kabul ederler ve aynı zamanda barış zamanında da askeri iş birliği yaparlar. Günümüzde NATO’ya Nisan 2023’te Finlandiya’nın üye olmasıyla 31 üyesi olan bir örgüt haline gelmiştir. NATO örgütünün temel taşı olarak kabul edilen 5. maddesi şu şekilde ifade edilebilir: Bu maddeye göre “NATO üyesi bir ülke saldırıya uğrarsa, bu saldırı diğer tüm NATO üyelerine yapılmış bir saldırı olarak kabul edilir ve diğer üyeler, saldırıya uğrayan üyenin yanında yer alarak gerekli savunma önlemlerini alır.” Bu prensip, NATO’nun temel dayanak noktasıdır ve ittifakın üyeleri arasındaki dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlar.

***

NATO’nun 4. maddesi “Taraflar, Kuzey Atlantik Bölgesindeki herhangi bir tarafla veya tarafların hepsiyle gerçekleşebilecek bir saldırı durumunda ittifakın bütün tarafları, saldırıya uğrayan tarafa yardım etmek üzere anlaşırlar. Bu yardım, NATO Antlaşması’nın 5’inci maddesine uygun olarak gerçekleştirilir.” şeklinde ifade edilmektedir. Bu madde, NATO üyesi ülkelerin birbirlerine karşı verdiği askeri desteği ve dayanışmayı düzenlemektedir. Bu bağlamda, NATO üyesi bir ülke herhangi bir dış saldırıya uğradığında, diğer NATO üyesi ülkeler de bu ülkeye destek olmak zorundadır. Ancak, bu yardım sadece askeri yardımı içermemekte, aynı zamanda siyasi, diplomatik ve ekonomik yardımı da içermektedir.

***

Yukarıda ifade ettiğim 4. ve 5. maddeler NATO ve üyeleri için hayati önemdedir. Sınırlarınızda vuku bulmasa bile her an bir savaş ve çatışmanın ortasında NATO üyesi olmanız sebebiyle kendinizi bulabilirsiniz. Bu mantıktan yola çıkarak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yaptığı “Ukrayna’nın geleceği NATO’dur. Üyeliği Temmuz NATO Vilnius zirvesinde gündem maddeleri içinde önceliklidir.” açıklaması Türkiye ve Rusya ilişkileri başta olmak üzere Rusya – Ukrayna savaşının geleceği için hayati önemdedir. İki önemli NATO maddesinden yola çıktığımız da Ukrayna’nın NATO üyeliği sonrası Rusya’nın karşısında Atlantik ve NATO üyelerinin tamamı olacaktır. Kaldı ki hali hazırda Atlantik mantığı ve siyaset kurumları Ukrayna’nın destekçisidir.

***

Ukrayna’nın resmî üyeliği sonrası “Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna arası yürüttüğü mekik diplomasi ve denge politikası yerini neye bırakacaktır? Rusya’nın yalnızlaşması, tahıl sevkiyatını ve doğalgaz arzını etkiler mi? İki ülke arası yürütülen savaşın seyri ve kullanılan metotlar nasıl değişir? NATO’nun tehdit algısı neye göre kime göre şekillenmektedir? Gelecekte Yunanistan ve Ege Denizi’nde var olan NATO ve Atlantik güçlerinin de dost düşman kavramı değişirse ne olur?” gibi soruların yanıtı kesinlikle bulunmalıdır. Savaş ve barış kıldan ince kılıçtan keskin bir hattadır.