Kıbrıs sorunu çıkışı ve çözümsüzlüğe giden tarihi süreçteki en etkili kurum ‘Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’ desem yanlış bir ifade kullanmış olmam sanırım. Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi’nin kuruluşundan günümüze kadar geçen sürede Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulma evresi, 1974 Mutlu Barış Harekatı’na giden süreç ve sonrası, müzakerelerde Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Rum siyaset kurumu karar alıcısı adına “Sen Sinod Meclisi” gibi çalışmış ve Rum siyasetine yön vermiştir. Ortodoks kiliselerinin başpiskoposu ve ona bağlı piskoposları bulunur. Başpiskopos kendi piskoposlarını seçer ve piskoposlarından oluşturduğu meclise “Sen Sinod Meclisi” denir. Sen Sinod Meclisi, kilise adına alınacak olan kararları almakla yükümlü olsa da Kıbrıs Sorunu adına siyaset kurumunun aldığı kararlar bu mecliste alınmış gibidir. 3. Makarios’tan itibaren Rum siyaset kurumu kiliseyle eşgüdüm çalışmakta ve bir nevi kilisenin sözcülüğünü yapmaktadır.
***
Gerçek adı Irodotos Dimitriou olan 2. Hrisostomos 7 Kasım 2022 tarihinde vefat etmiştir. 2. Hrisostomos 5 Kasım 2006’dan vefat günü olan 7 Kasım 2022 yılına kadar Kıbrıs Cumhuriyeti sorumluluk bölgesinde Kıbrıs Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olarak görev yapmış, Kıbrıs adasının Türksüz olması için elinden geleni ardına koymamıştır. Kamuoyuna açık söylemlerinde sorumluluğu olan dini konulardan ziyade ‘Kıbrıs Sorunu’ adına verdiği siyasi çözümsüzlük üzerine kurduğu beyanatlarıyla Kıbrıs tarihinde yerini almıştır. 2. Hrisostomos 3 Mayıs 2011 tarihinde “Kıbrıs’ın siyaset dünyası 1974 ve sonrasında istilacının haksızlığını göstermekte başarısız oldu. Aşamalı olarak, zaman zaman verilen tavizlerle, bizim taraf kapana kısıldı.” demiştir. İfadesinde Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye’yi ‘istilacı’ olarak suçlamıştır. 2. Hrisostomos 2013 yılında yaptığı başka bir açıklamada ise, güneyde araştırılması devam eden doğalgaz kaynaklarının müzakerelerde yer alması gerektiğini belirtmiş ve siyasilere mesaj vermiştir. Başpiskopos, Rum Hükümeti’ne bir çözüm planı hazırlamasını ve bunu Kıbrıs sorunu müzakerelerinde gündeme getirmesi çağrısında bulunmuş, doğalgazın Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik katalizör rol oynayabileceğini veya her şeyi yerle bir edecek büyük bir bomba olabileceğini de ifade etmiştir. Kıbrıs sorununa çözüm bulunmadan da doğalgazın değerlendirilebileceğini belirten açıklamasında, 2. Hrisostomos doğalgaz konusunun hem olumlu hem de olumsuz yanları bulunduğunu ve eğer dikkatli bir biçimde yönetilmezse bumerang olabileceğini söylemiştir. Görüldüğü üzere vefat eden Hrisostomos müzakerelerden enerjiye kadar her alanda beyanatlarının siyasi bir figür gibi vermiştir.
Baf Metropoliti Yeorgios
Kendinden önceki başpiskoposların siyasi söylemleri gibi Hrisostomos da söylemlerini gerçekleştiremeden gitmiştir. Yerine Baf Metropoliti Yeorgios seçilmiştir. Sen Sinod Meclisi’nin geçen hafta sonu yaptığı seçimli toplantıda 16 üyenin 11’inden oy alarak Başpiskopos olmuştur. Tüm ritüellerin yerine getirildiği bir orta oyunla seçilen ve ‘3’üncü Yeorgios’ adını kullanacak olan başpiskopos ilk açıklamasında, seçilmesine olanak tanıyan Tanrıya ve kendisine oy veren Sen Sinod Meclisi üyelerine yönelik teşekkürlerini ve halkın çoğunun ‘istila ve işgalden’ kaynaklanan sorunun çözümünü beklediğini söyleyerek ilk siyasi açıklamasını taç giyme merasimi öncesi yapmıştır.
***
Görüleceği üzere dün olduğu gibi bugün ve yarın da ‘Kıbrıs Sorunu’ adına Rum muhatap siyasilerden ziyade Kilise ve başpiskoposu olmalıdır. Kıbrıs Rum zihniyeti 1974 öncesi ne ise bugün de odur.