Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği’nin ‘yayılmacı politikasına’ karşı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ‘çevreleme politikası’ adını verdiği bir dizi diplomatik, ekonomik ve askeri unsurları içeren dış politika stratejisi izlemiştir. Sovyet yayılmacılığından çekinen bazı devletlerle ABD, ittifaklar zinciri oluşturarak Sovyetler Birliği’ni çevrelemek istemiştir. ABD’nin bu hedefi için kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Balkan Paktı, Bağdat Paktı, Güney Asya Antlaşması Örgütü (SEATO), Anzus Paktı bu politikanın ürünleridir. Okyanus ötesi zamanın şartları ve koşullarıyla oluşturduğu örgüt ve birlikteliklerle hedefine ulaşmıştır.
***
Günümüz siyaset kurumları çift kutuplu dünyadan çok kutuplu güç ve dengelerin değiştiği bir zamana dönüşmüştür. Okyanus ötesi ve yancıları, kendi hak ve çıkarları için NATO şemsiyesi altındaki en güçlü üçüncü orduyla üye olan Türkiye’ye karşı da post modern çevreleme politikası diyebileceğimiz metotlarla oyunlarına devam etmektedirler.
***
Asya-Pasifikte karşı karşıya olan Fransa ve ABD, amaç ve hedef Türkiye ve Doğu Akdeniz olduğunda paramiliter komşu Atina’nın yanında eğit-donat faaliyetleriyle saf tutabiliyorlar. Lozan’ı hiçe sayarak başta Meis adası ve Ege denizindeki adalarda silahlanma faaliyetlerine devam ediyorlar. Yunanistan’la silahlı kuvvetler antlaşması imzalayarak Ege denizi ve Türkiye sınırını silahlandırıyorlar.
***
Eylül ayında Fransa ile savunma ortak anlaşması imzalayan Yunanistan, Ekimde ise ABD ile savunma işbirliği anlaşmasını güncellemiştir. Bunlara ilave olarak da hafta başında Yunanistan ve İngiltere Dışişleri Bakanları Nikos Dendias ve Liz Truss Londra’da iki ülke arasında savunma iş birliğini içeren geniş kapsamlı bir anlaşma imzalamışlardır. Soğuk savaş döneminden günümüz siyaset yapısı ve ittifaklara baktığımızda oynanan oyun üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Biden çevrelemesi
Okyanus ötesinin Başkanı Biden, Yunanistan ve Meis adasında konuşlandırdığı askeri unsurlarıyla, Türkiye’yi çevreleme ve yalnızlaştırma politikasıyla izole etmeyi düşünüyor. Biden geleneksel ABD dış politikası teamüllerinin dışında kontrolsüz bir hareketle ne kendisine ne de yancılarına fayda olmayacak adımlar atmaktadır. Türkiye’nin jeopolitik konumu üç kıtayı kontrol eden bölge ve insanlığa huzur sağlayan bir jeopolitiktedir.
***
Transatlantik aklın mantık dışı siyasi adımı, terörist Kavala’yı savunması, askeri olarak üsler kurması NATO’nun en büyük üçüncü ordusu Türkiye’yi kaybetmesine kadar gidecek olaylara gebedir. Türkiye’nin NATO’dan ayrılması ve uzaklaşması NATO’nun en güçlü kanadının çökmesi demektir. Bu da Avrupa ve Doğu Akdeniz’e kıyısı olan İsrail’in güvensiz bir ortama dönüşmesine sebeptir. Güvenliği tehlikeye giren Avrupa okyanus ötesi ABD’nin de huzurunu kaçıracak olaylara sebep olabilir.
***
Burada işlemesi gereken akıl çevreleme politikası değil ‘birlik politikası’ olmalıdır. Türkiye savunma sanayi ve askeri varlığıyla Afrika, Körfez bölgesi, Balkanlar ve Avrasya’da etkin ve aktiftir. Bunu ‘Dünya beşten büyüktür’ felsefesinin muhatapları iyi idrak etmelidirler. Dünya iki kutuplu süreçten, çok kutuplu devlet dışı aktörlerin rol aldığı, bir süreci yaşamaktadır.