Ege Denizi ve Batı Trakya sınır komşumuz, Güney Kıbrıs’ın garantör hami ülkesi Yunanistan, okyanus ötesiyle yürüttüğü silahlanma çalışmalarına Fransa’yı da katmıştır. Yunan halkı geçim sıkıntısıyla boğuşurken Yunan hükümeti kapıda savaş varmış gibi hazırlıklarını yürütmektedir. Atina hükümeti, son olarak Fransa’dan maliyeti toplam 2,9 milyar doları bulacak 3 fırkateyn alacağını duyurmuştur. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis anlaşma sonrasında Türkiye ile bir silahlanma yarışında olmadıklarını ve Türkiye ile farklılıkları diyalog yoluyla çözmeyi umduklarını söyleyerek uluslararası kamuoyuna sempatik görünme çabasına girmiştir. Atina hükümeti neyi gerekçe görüyorsa kısa zaman içerisinde Almanya, İsrail, ABD ve Fransa’yla silahlanma hamlesine hız katmıştır. Ege ve Akdeniz’deki üslerini başta ABD olmak üzere diğer ülkelere birlik konuşlandırabilmeleri için imkân tanımıştır.
15 adet F-15
Okyanus ötesi, Yunanistan’a konuşlandırdığı özel birliklerine ilaveten tatbikat adı altında 15 adet F-15 savaş uçağını Yunanistan’a sevk etmiştir. Okyanus ötesinden gelen açıklamaysa ‘Kuzey Karolina, Seymour Johnson Hava Kuvvetleri Üssü’nde konuşlu, 336. Avcı Filosu, 4. Avcı Kanadından F-15E Strike Eagle uçaklarının, ABD’nin Avrupa-Afrika Hava Kuvvetleri Komutanlığının öncülüğünde düzenlenecek Castle Forge (Kale Oluşturma) tatbikatına katılmak üzere Yunanistan’ın Larissa Hava Üssü’ne gönderildiği’ belirtilmiştir.
***
Okyanus ötesinin bu hamlesi sonrası Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaysa ABD F-15 uçaklarının “Gelişmiş savunma ve agresif havacılık taktikleri, müşterek terminal taarruz kontrolörü (JTAC) ile hava desteği, hava muharebe, koruma, karada ve denizdeki hedeflere taarruz ve donanmaya taarruz desteği konularında Yunan ordusu ile eğitim yapacağı” şeklindedir. Sorulması gereken soru şudur: “Yunanistan’ın son günlerde yaptığı askeri atılımlarla amacı nedir? Okyanus ötesi ve transatlantiğin şemsiyesi altında Karadeniz ve Akdeniz’de Rusya’yı mı tehdit görmektedir veyahut kadim komşusu Türkiye’yi mi düşman bellemektedir?”
***
Türk siyaset kurumu ve güvenlik teşkilatı tabii ki de komşusu Atina’nın harbe hazırlığını iyi okumakta ve takip etmektedir. Dış politika yapıcılar ve Kıbrıs siyaset kurumu bu gibi gelişmeler ışığında müzakere ve hidrokarbon çalışmalarını milli güvenlik bakışıyla dizayn etmelidir.