Geçen haftaki yazımda 2020 yılını güle güle diyerek uğurlamıştık. Şimdi hoş geldin 2021 diyerek yeni bir takvim yılının ilk yazısıyla beraberiz. Büyüklerimizin sıkça kullandığı bir deyim ‘Gelen gideni aratır.’ şeklindedir. Umarım 2021 yılı 2020’yı bizlere aratmaz. Devletimizin teşekkül ettiği coğrafyada yaşadığımız tüm olayları bir Avrupalı, Asyalı veyahut okyanus ötesinde bir ülke vatandaşı yaşasa hayatının en büyük travmasını yaşamış olur. Kan ve gözyaşına alıştığımız bir coğrafyayı vatan yapmış, tarihe ve insanlığa not düşmüş Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve yakın Asya yurdumuzdur.
***
Bu coğrafyada devletlerin teşekkül ettikleri siyasi alanların ötesine de ilgi alaka göstermeleri iç siyasetlerine ve devletlerinin devamlılığını da yakinen ilgilendiren bir yaklaşımdır. Bu bahisle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye Cumhuriyeti iç işleri gibi dış siyasetleri de olmalıdır. İç meseleden farkı olmayan konular komşularının iç ve dış işleridir. Bahse konu coğrafyada Türkiye kültürel ve insani yardım çalışmalarıyla insanlık adına olumlu çalışmalar yapmaktadır. Türkiye bu faaliyetlerini dosta güven düşmana korku veren silahlı kuvvetleri şemsiyesiyle de koruyup kollayarak devamlılık arz eden bir yapı haline getirmiştir.
***
Kuzey Kıbrıs siyaset kurumu garantör ülkesi Türkiye’nin dış siyaset çalışmalarını iyi okuyarak, kendi iç ve dış siyaset kurumlarını bu okumaya göre dizayn etmelidir. KKTC teşekkül ettiği siyasi sınırları, deniz yetki alanları ve hava sahası gibi parametreleri göz önüne alarak geleceğe hazırlanmalıdır.
***
KKTC’de, Cumhurbaşkanlığı seçimini 2020’deki pandeminin olumsuzluklarına rağmen yapmış devlet iradesi vardır. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar görevi alan tecrübeli bir devlet adamıdır. Yukarıda özet haliyle bahsettiğim iç ve dış siyaseti iyi okuyabilecek ve gerekli devlet teşekkülünü revize edebilecek siyasi kimliktir. Cumhuriyet Meclisi’nde var olan siyasi partiler ve parti içi sorunları kamuoyuna yansımaktadır. Aynı parti herhangi bir kararda iki üç ayrı görüşe ayrılmakta ve uzlaşamamaktadır.
***
Çağımız ve coğrafyamız analitik zekanın işlediği, neden sonuç bakış açısıyla olayların değerlendirildiği, karar alma mekanizmalarının hızlı ve etkin çalıştığı, sonuç odaklı devlet yönetimi veyahut devlet dışı aktörlere ev sahipliği yapmaktır.
***
Ortadoğu ve Doğu Akdeniz liginde ilk on birde olmak istiyorsak yönetim anlayışımızı, aile, ideoloji ve duygusal bağlardan uzak, çağın gereksinimlerini karşılayan pragmatist bir yaklaşım üzerine kurmalıyız. Kuzey Kıbrıs içişlerimiz hızlı karar alan, bürokratik hantallıktan kurtulmuş, hesap verebilen bir yönetim anlayışı 2021’de teşekkül edilmelidir. Bu yaklaşım hitap ettiğimiz ve görmezden gelemeyeceğimiz ligde olmamızı ve coğrafyadaki varlığımızı koruyacaktır.
***
Coğrafyamız görünürde sıkı duvarların devletimiz etrafında olmasını gerektirmektedir. Bu korumacı politika bakışı içe kapalı devlet olmamız anlamına gelmez. Deniz Ülke Arıboğan hocanın betimlediği haliyle duvarlar yükseldikçe köprü ustaları da milletleri, devletleri birbirine bağlar. Siyaset kurumu ve karar alıcılar coğrafyayı iyi okuyarak, geleceği 2021’de Covid-19 sonrası yeniden inşaya başlamalıdırlar.