Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı (KTBK) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) tarafından 6-10 Eylül tarihleri arasında her yıl düzenli olarak yapılan “Şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Akdeniz Fırtınası Tatbikatı” Rum ve Yunan basınında geniş yer aldı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve GKK’nın ‘dosta güven, düşmana korku’ veren askeri tatbikatı adada çözüm istemeyen Rum kesimi ve hamisi Yunan makamlarını rahatsız etmiştir. Halbuki dost kısmında olsalar Akdeniz için huzur ve güven veren faaliyetle gurur duymaları gerekecektir. Fakat kendilerini Kıbrıs Türkü ve Türkiye karşısında düşman olarak konumlandırdıkları için korkuyla telaşa düşmüşlerdir. Türk milleti siyasi coğrafyasının etki alanının dışında mazlum milletlere umut ve huzur olmuştur. Enosis hayali kuran zihniyetin korkması ve telaşlanması kendi zihinlerindeki düşmanlıktandır.
Erdoğan stratejik bir akıl
Akıl ve mantıktan uzak Rum ve Yunan siyaset kurumu kaos ve kriz üzerine fikirlerini beyan ederken Yunanistan siyaset kurumunda jeopolitiği iyi okuyan siyasetçiler de vardır. Yunan Milletvekili Liana Kanelli katıldığı televizyon programında “Doğu Akdeniz konusunda Fransa’ya güvenmek hata. Erdoğan stratejik bir akıl. Türkiye bölgesel bir süper güç” açıklamasını yapmıştır. Yunan Vekil Kanelli açıklamasıyla bir nevi ‘komşumuzla Ege ve Akdeniz politikasında uyum içerisinde masada olmalıyız’ demiştir. Bölge zenginlikleri, huzur ve barış Kanelli’nin yorumlama mantığı gibi diplomasi ve diyalogla verimli kullanır.
Mütecaviz ve müstevli cendere
Doğu Akdeniz ve Ege’de sorun ve kriz yaratmak isteyen Yunan siyaseti ve hamilerine MHP lideri Devlet Bahçeli’den de yanıt geldi. Sayın Bahçeli açıklamasında “Ege ve Doğu Akdeniz’de yaşanan tehlikeli cepheleşme, Türkiye’nin çevresini saran mütecaviz ve müstevli cendere günden güne karmaşıklaşmaktadır. Yunanistan’ın küstah dayatmalarına eşzamanlı olarak genişleyen kriz siyaseti ülke olarak maruz kaldığımız risk ve tehditleri hem derinleştirip hem de şiddetlendirmektedir.” demiştir. Bahçeli açıklamasının devamında “Yunanistan’ın haksızlık gölgesinde ikbal arayışı haydutluktur.” diyerek Yunan siyasetinin yanlış yolda olduğunu ve Türkiye’den Ege ve Akdeniz’den bu zihniyetle bir şey alamayacağını ifade etmiştir.
3 kritik atama
Siyasi coğrafyamız uzunca bir süredir Ortadoğu merkezli ve İslam coğrafyasında yaşanan kan ve gözyaşına şahitlik etmektedir. Bunlara ilave olarak Ege adaları, Akdeniz enerji politikası ve korona virüsüyle dünyayla birlikte siyaset kurumumuz çarpışmaktadır. Bu atmosferde Ortadoğu, Kıbrıs ve Akdeniz politikasında rol almak isteyen üç ülkede önemli atamalar olmuştur. Bunlar Fransa’nın Ankara eski büyükelçisi Bernard Emie, 2017 yılında Fransız Dış İstihbarat Birimi DGSE’nin başına getirilmiştir. Geçmişte Türkiye’de çalışmış ABD’li Gina Haspel 2018 yılında ABD Haber Alma Teşkilatı CIA’nin başkanı olmuştur. Son olarak da İngiltere’nin Türkiye eski büyükelçisi Richard Moore, 2020 Haziran ayında İngiliz Dış İstibarat Servisi MI6’nın başına geçirilmiştir. Bu üç önemli mevkiye atanan üç kişi çok iyi derecede Türkçe bilmekte ve Türkiye’yi çok iyi tanımaktadırlar. Kuzey Kıbrıs siyaset kurumu Akdeniz ve Kıbrıs sorunu üzerine yürütecekleri siyasetlerin de bu önemli göstergeleri göz önüne almalıdırlar. Strateji ve analitik dış politika Kıbrıs Türküne anavatan Türkiye’yle birlikte refah ve tanınırlık getirecektir.