İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

230-Türk ve İslam Karşıtlığı 11.06.2020

Devlet ve milletlerin karakteri kuruluşlarındaki asabiyede gizlidir. Kuruluş veyahut kurtuluştaki yaşadıkları olumsuzluklar ve sonrası gelen zaferle kurulan devletlerin günümüzde barış sürecinde yaptıkları anlamsızlıkların sırrı kuruluş asabiyelerinde gizlidir. Bu asabiyeye ilave olarak milletin dini inancı da eklendiğinde günümüzdeki karakteri çözüm ve barıştan uzak kaos ve kargaşadan beslenen yapılar veyahut siyasal sınırları ve sistemleri tanıyan huzur ve barışı savunan olarak görebiliriz. Günümüz siyasi aktör ve devletlerini anlayabilmek için bulundukları coğrafya, nüfus ve ekonomik verilerine ilaveten politik psikolojilerini iyi bilmeliyiz.

***

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin geçmişte ve günümüzde yaptıklarının alt yapısı da politik psikolojilerinde gizlidir. Dünya insanlığının sağlıkla ilgilendiği bu günlerde Rum kesiminde kaos ve karmaşadan beslenmek isteyen karanlık odaklar islamafobi düşüncesiyle Kıbrıs Türkünün kutsal değerlerine saldırmaktadır. Geçtiğimiz haftalarda molotofla camiye saldıran karanlık odaklar geçtiğimiz hafta sonu da Larnaka’daki Tuzla Camisi’ne “Bizans bayrağı” asarak İslam düşmanlığı yapmıştır. Bir ay içerisinde Rum tarafındaki iki camiye yapılan saldırı basite alınacak bir konu değildir.

***

KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı “Belli ki provokasyondan medet uman birileri var. Bu eylem de küçümsenmemeli yönetim yapanların peşini bırakmamalıdır.” demiştir. Başbakan Ersin Tatar da “Güney Kıbrıs’ta son bir haftada ikinci kez camilere yönelik tahrikler yapılması olağan karşılanamaz, geçiştirilemez. Rum Yönetimi derhal artan İslam karşıtlığını durduracak tavrı ortaya koymalıdır.” demiştir. Kıbrıs Türk siyaset kurumunun aktörleri tehlikeyi doğru okumuş ve yapılması gereken açıklamaları net bir şekilde yapmışlardır.

***

Garantör ülkemiz Türkiye’nin Kıbrıs işlerinden sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay da resmî Twitter hesabında yaptığı “Larnaka’da Tuzla Camii’ne asılan Bizans bayrağı ile yine tahrik ve provokasyon. Rum yönetimi adanın güneyinde son dönemde bir takım karanlık odaklar tarafından diriltilmeye çalışılan Türk ve İslam karşıtlığını cesaretlendirmeye son vermeli ve bu hastalıklı zihniyetin önüne geçecek önlemleri süratle uygulamaya koymalıdır.” şeklinde açıklama yapmıştır. Türkiye ve Kıbrıs siyasi aktörleri aynı hedef ve mantıkta açıklamalar yaparak fotoğrafı iyi okuduklarını ifade etmişlerdir. Rum siyaset kurumu ve aktörleri Rum kilisesinin boyunduruğundan kurtularak Kıbrıs adası için barış ve huzuru tesis edecek adımlar atmalıdır.

***

Kıbrıs Rumlarının garantör ülkesi Yunanistan’ın Savunma Bakanı Nikos Panagiotopoulos “Türkiye ile çatışmaya hazırız.” şeklindeki akıl ve mantıktan yoksun bir açıklama yapmıştır. Bahse konu açıklama için de Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar “Kıbrıs’ın bizim milli meselemiz olduğunu herkesin bilmesi lazım. Orada da herhangi bir şekilde oldu bittinin söz konusu olmadığını herkesin aklının bir tarafında tutması lazım.” demiştir. Sayın Akar’ın açıklaması dosta güven düşmana korku mahiyetindedir.

***

Kıbrıs adasında Cumhurbaşkanlığı seçimine gidildiği süreçte ABD’de yapılan sokak eylemleri gibi kaos ve kargaşaya sebep olacak provokasyonlar gözle görülür bir şekilde yapılmaktadır. Rum siyaset kurumu ve Yunanistan siyasi aktörleri yakın tarihi unutmadan söylem ve eylemlerine devam etmelidirler. Enerji ve Kıbrıs sorununun çözümü kaos ve karmaşayla değil, barış ve diplomasiyle çözülecektir.