Uşşak makamında güzel bir eserdir “Telgrafın Telleri”. Bir Rumeli halk türküsüdür. Türküde sitem de vardır, hasret de. Gençlikte akılsız başa gelenlerin betimlemesi de… Ege ve Trakya komşumuz Yunanistan’dan Panayiotis Tundas da türküyü güzel seslendirmiştir. Ülkemiz de Candan Erçetin yorumuyla dillere dolanmıştır.
“Telgrafın tellerine kuşlar mı konar
Herkes sevdiğine de yavrum böyle mi yanar
Yanıma gel yanıma da yanı yanı başıma”
diyerek başlar güzel türkü “Şu gençlikte neler geldi cahil başıma.” diye de devam eder ezgileri.
Kıbrıs adasının şu an seçilmiş iki lideri Sayın Mustafa Akıncı ve Nicos Anastasiadis son görüşmelerinde günümüzün telgrafı niteliğinde olan mobil şebekelerinin Kuzey’de ve Güney’de kullanılması için Sayın Akıncı’nın büyük gayret ve çalışmasıyla önemli bir adıma imza attılar. İleride Kıbrıs siyasi tarihi yazıldığında çözüm ve birleşme için büyük bir adım olarak son görüşmeyi kayda alacaklardır. GSM operatörleri sayesinde Birleşmiş Milletlerin (BM) fiilen askeri varlığıyla böldüğü Kıbrıs adası iletişim adına birleşmiş oldu.
İnsanlık tarihi için kayda değer bir gelişme olmasa da Kıbrıs adası sakinleri Rumlar ve Türkler için büyük bir gelişmedir. Ticaret, eğitim, alış veriş, turizm gibi sebeplerle Kuzey’e ve Güney’e geçen ada sakinleri tek GSM hattı ile tüm adada iletişimlerini rahatlıkla sağlayacaklardır.
Dediğim gibi Kıbrıs adası ve müzakereleri için güzel bir gelişmedir “Telgrafın Telleri”nin adayı dolaşması. Fakat güzel türküde dile geldiği gibi ‘Şu gençlikte neler geldi cahil başıma.’ der gibi Anastasiadis geçtiğimiz Pazar akşamı Londra’da ikamet eden Kıbrıslılar tarafından düzenlenen bir etkinlikte “Telgrafın Tellerini” gölgede bırakacak bir konuşma performansı sahneledi. Anastasiadis konuşmasında “Çözümsüzlüğün sebebi Türkiye!” dedi. Crans-Montana müzakerelerinde masadan kalkan, kilisenin Kıbrıs sorununa bakışıyla çözümsüzlük arayışına giren Rum müzakere heyeti ve başkanı kendisi değilmiş gibi “Türkiye’nin uzlaşmaz tutumu” diye başladığı lakırdısını yaptı. Sayın Akıncı ile yaptığı görüşmeyi gölgede bıraktı. Sonrasında “Ankara tarafından üçüncü bir görüşmenin belirlenmesini bekliyoruz.” dedi. ‘Yanıma gel yanıma, yanı başıma’ sözlerinin tersi bir ruh hali ayrılık ve Kıbrıs Türkü’nü yok sayan bir bakışla Kıbrıs sorunu ve müzakereleri bir çözüme gider mi bilinmez ama Anastasiadis’in muhatabı Sayın Akıncı’ya ve Türk müzakere heyetine Allah sabır versin.
Bestesi Rüştü Şardağ’a güftesi Ümit Yaşar Oğuzcan’a ait olan ‘Bu kadar yürekten çağırma beni’ isimli şarkıyı Anastasiadis ve kilise eksenli çözüm arayan Rum siyasi aktörleri zivaniya eşliğinde dinlemelidirler. Çök yönlü çok taraflı barış ve huzurun tesisi ve ana aktörü olan Türkiye Cumhuriyeti’yle masada reel politik paylaşım, eşit siyasi yönetim mantık ve bakışıyla masada olmaları Kıbrıslı Türklerin menfaati olduğu kadar Rum halkının da menfaatinedir. Bu menfaat ve huzur ortamı bozulmadan Anastasiadis enerji konusunu da eşit ve adil bir paylaşımla masaya getirmeli, Kıbrıslı Türklerin hak ve hukukuna saygı duymalıdır.