İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

156-Bir Cinayetin Anatomisi 10.01.2019

Tüm hikayelerin giriş, gelişme ve sonuç kısımları vardır. Bir çırpıda okuduğumuz güzel Türkçe’yle yazılan bir hikâyede bu bölümleri anlamayabiliriz. ‘Bir varmış, bir yokmuş’ diye de biter akıcı bir masal. İnsan ömrünün de bir masal veya güzel bir hikâye olduğunu düşündüğümüzde girişi çocukluk ve gençlik yılları, gelişmeyi on sekizli yaşlardan emeklilik günlerinin ilk zamanları, sonucu da emeklilik ve torun bakma dönemi diye ayırabiliriz. Ülkemizde ölüm yaşının ortalama 70-80 olduğunu düşündüğümüzde çok sayfalı bir hikayemiz var demektir. Bu hikâyede biriktirdiğimiz güzel anlılar, başarılar ve saymakla bitmeyecek çok değerli anekdotlar vardır.

***

Geçtiğimiz hafta Ankara’da özel bir üniversitede öğrenci diye tabir edilen cani tarafından öldürülen Ceren Damar Şenel hocamızın hikayesi ve hayalleri 27 yaşında son buldu. Vefatından 3 ay önce dünya evine girmiş. Yaşamının baharında doğru bildiği değer ve doğruları savunduğu, eğitim öğretimin kaliteli bir hal alabilmesi için çalıştığı kurumunda hikayesi ve hayalleri yok oldu. Düşünün, yeni araştırma görevlisi olmuş, mesleki akademik hayal ve hedefleri var. Heyecanla atan bir kalbi, eğitim ve bilimle beslenen bir ruh, silah ve bıçakla cani bir şekilde öldürülüyor.

***

Ceren hocamıza kıyan katil, Kuzey Kıbrıs’ta bir eğitim kurumundan nakille Ankara’da olayın yaşandığı üniversiteye geçmiş. Yani Hukuk eğitimine ilk önce Kuzey Kıbrıs’ta başlamış. Ceren hocanın katili Türkiye’deki Hukuk Fakültelerine girecek puanı alamadığı için mecburen Kuzey Kıbrıs’a kaydolmuş. Sonra geçtiği okulda derslerinin sayılmadığı gerekçesiyle kopya çekmeye teşebbüs edip yakalanınca 27 yaşındaki Ceren Hocamızı öldürüyor. Peki itiraf niteliğinde “Dersler çok zor, başarılı olamadım” şeklinde not yazan kişi, Hukuk eğitimine başladığı okuldan Ankara’daki üniversitesine geçecek not başarısını ve geçiş için gerekli dersleri nasıl almıştır? YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke hocamız bu sorunun cevabını aramalıdır. Belki de katil Hukuk eğitimine başlayamamış olsaydı, Ceren hocamızın adını hiçbir zaman bilmeyecektik. Hocamız da kendi hikayesini kendi dünyasında yaşamaya devam edecekti.

***

Yüzbinlere ulaşan öğrenci sayısı ile gururlandığımız, eğitim adası yolunda ilerleyen Kuzey Kıbrıs ve yüksek öğretim sistemi “Ne olursan ol, yine de gel” mantığından bir an önce kurtulmalıdır. Düşünsenize rengi, dili, dini fark etmeksizin çok sayıda öğrenci Kuzey Kıbrıs’a yüksek öğrenim eğitimi için gelmektedir. Eğitimlerinin birinci ya da ikinci yıllarında gerçek hayalleri olan Avrupa, İngiltere ve ABD gibi ülkelere Kuzey Kıbrıs’ta üniversite öğrencisi sıfatında oldukları için kolayca vize almaktadırlar. Vize alınan ülkeyi ziyaret ettikleri sırada bir kavga veyahut adli bir olaya karışan öğrenci turistin, vizeyi nereden aldığı sorgulandığında Kuzey Kıbrıs’a olumsuz katkısı olacaktır. Ceren hocamızın kötü örneği bizleri, adamıza giren öğrenci profilleri ve niteliğini denetlemeye itmelidir. Başarı hikayeleriyle dolu olan Kuzey Kıbrıs yüksek öğretim sisteminin devamlılığı ve kalitesinin korunması adına YÖDAK Başkanı ve üyeleri ellerini taşın altına koymalıdırlar.