İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

150-FEDEXİT 29.11.2018

Dış politikada Kıbrıs çalışan, araştırmacı akademisyenin anahtar kelimeleri “Doğu Akdeniz, Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Garantörlük, Toprak, Federasyon, Birleşme, Çözüm, Asker, Kıbrıs Adası, Hidrokarbon, Garantör Ülkeler, Türkiye, Yunanistan, İngiltere, AB” gibi sözcüklerdir. Çünkü genelde Doğu Akdeniz, özelde ise Kıbrıs çok yönlü, farklı aktör ve parametreleri olan siyasi tarihin keşmekeş problemlerinden birisidir. 1974 öncesi dönem düşünüldüğünde Osmanlı varlığı, İngiliz yönetimi, Rum ve Türk halklarının siyasi savaşı ve sonrası konvansiyonel harp dönemi (bu döneme gayri nizami harp unsurları da eklenebilir) ve 1974 Mutlu Barış Harekâtı ve sonrası yıllar olarak bakarız. 74 sonrası günümüze kadar gelen dönemse Kıbrıs Türk Federe Devleti’nden (KTFD) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilanı süreci, sonrası müzakereler Annan dönemi ve “Yes be Annem” ile çıkan “Evet”e kadar gelen siyasi süreç… ‘Evet’ diyen Kıbrıslı Türkler’in Avrupa Birliği (AB) dışında bırakılması ve günümüze kadar süren umutsuz ve hayalsiz müzakere dönemi… Bunların hepsi okunduğunda ve düşünüldüğünde film şeridi gibi gözümüzün önünden akıp gitmektedir.

***

Bu kadar uğraş neden? KKTC’nin tanınması ve Kıbrıs Türkleri’nin AB’nin parçası olarak hak elde etmesi midir?

***

Basit ve sade anlatımla konu bundan ibarettir. Peki birleşme ve girmeyi düşündüğümüz AB’nin güncel durumu, siyasi, ekonomik, askeri yapısı nedir?

Brexit

Kıbrıs adası için önemli aktörlerden birisi İngiltere’dir. Dünya siyasetinde ‘Güneş Batmayan Ülke’ olarak da anılmaktadır. Britanyalı denizcilerin dünya deniz ulaşımı üzerinde hakimiyetleri vardır. Deniz, su yolları ve geçişleri tutan kara parçaları da Birleşik Krallığın dış politikasında ana argümandır. Birleşik Krallığın AB’den çıkmak ve ayrılma fikrinin üzerinden 17 ay geçti. Bu süreç boyunca AB ile mevcut yapı korunarak devam etmek isteyen kampanyalar ve ayrılmak isteyen siyasi düşünce arasında demokratik bir ortamda mücadele oldu. Kamuoyunda Brexit olarak adlandırılan kampanyanın sahipleri ‘AB’de kalmak mı, ayrılmak mı?’ yarışının galibi oldular. İngiltere Başkanı Teresa May ve siyasi düşüncesi Brexit’ın mimarlarıdır. Geçtiğimiz Pazar günü Brüksel’de 27 AB ülkesinin devlet ve hükümet başkanları olağanüstü zirve kapsamında tarihi bir güne imza attılar. Brexit anlaşması Londra ve Brüksel’in Cebelitarık konusunda uzlaşması sonucu tüm AB ülkeleri tarafından onaylandı. Burada önemli olan konu AB ile İngiltere’nin yollarını ayırması gibi görünebilir. Bizim için önemli olan konu da Birleşik Krallığın Cebelitarık üzerindeki isteği ve jeopolitik önemi olan bölgeyi kendi uhdesinde tutma manevrasıdır. Londra siyasi aklı hem Brexit demiştir hem de Cebelitarık’ı kendi himayesinde tutmuştur. Cebelitarık Başbakanı Fabian Picardo “İspanya hiçbir uzlaşıya varmadı. Cebelitarık’ın AB ile gelecekteki ilişkileri Londra ile müzakere edilecek.” diyerek de ‘Güneş Batmayan Ülke’yle birlikte Cebelitarık jeopolitiğinin daha önem kazandığını dünyaya deklare etmiştir.

***

Kıbrıs çalışmaları için anahtar kelimelere federasyon modelli çözümün sonu manasında olabilecek olan “Fedexit”ı da ekleyebilecek siyasi cesaret var mıdır? Başbakan Fabian örneğindeki gibi “Kıbrıs Türkü’nün geleceği Ankara ile görüşülmelidir.” diyecek siyasetçi var mıdır? Bunun için cesaret ve duygusal bağdan uzak analitik düşünen beyin ve ufuk ötesi bir bakışa da ihtiyaç vardır.