Carl von Clausewitz 1780 – 1831 yıllar arasında yaşamış, Prusyalı aristokrat bir aileden gelen, Napolyon Savaşları’nda görev alan ve kısa bir süre de Prusya devletinin kalbinde askeri-siyasi alanda görev yapmış Tümgenereldir. 1818’de Prusya Savaş Akademisi Başkanı oldu ve bu görevde vefat etti. Napoleon’un sonunu getiren Belçika’daki Waterloo Savaşı’nda belirlediği stratejiler sayesinde önemli rol oynamıştır. Clausewitz’in askeri ve siyasi stratejileri üzerine yazdığı eseri “Savaş Üzerine”dir. Kitabında Clausewitz “Savaş, siyasetin başka araçlarla (şiddet araçlarıyla) devamıdır.” ve “Bütün savaşların amacı, düşman silahlı kuvvetlerini yok etmek yoluyla onun iradesini teslim almaktır.” demektedir. Savaşın ana unsurunun muharebe olduğunu da vurgulamaktadır. Muharebenin hedefinin bir sıklet merkezi üzerine kurulmasını, faaliyet halindeyken de düşmanın durumu ve şartlara göre değişiklik gösterebileceğini belirtmiştir.
***
Dünya askeri literatürüne Carl von Clausewitz ‘sıklet merkezi’ terimini yerleştirmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, emir komutasındaki askeri birliklerde Kurtuluş Savaşı sırasında sıklet merkezi oluşturma mantığını cephede üstün bir başarıyla uygulamışlar ve başarıya gitmişlerdir. Sıklet merkezi oluşturarak silah ve sayı gücü az olan birlikle büyük orduları yenmek ve büyük zararlar vermek de mümkündür. “Clausewitz Savaşı siyasetin başka araçlarla devamıdır.” tanımı üzerinden düşündüğümüzde günümüz siyaset yapıcıları zafer için savaşmadan siyasetteki sıklet merkezlerini ağırlık noktalarını doğru belirleyerek zafere gidebilirler.
Karmakarışık siyaset
Kuzey Kıbrıs’ın siyasi coğrafyası ve garantör ülkemiz Türkiye’nin siyasi yapısı, kaos-kargaşa ve savaş üzerine kurulu bir alandadır. Doğu Akdeniz’in Ortadoğu coğrafyası için önemi, Kıbrıs adasının jeopolitik yapısı, “Coğrafya kaderdir” düşüncesini benimseyen ve kaderine geçmiş ve geleceğine her dönem sahip çıkmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu karmakarışık siyasi alanda varlık göstermektedir. Ortadoğu’da bitmeyen savaş ve göz yaşı, petrol ve doğalgazın işletilmesi, nakil yolları, kaderimiz olan coğrafyada zorluklar çıkardığı gibi avantajlar da sunmaktadır. Bu yolda siyaset yapıcılar politikalarını uygulayacakları alanda sıklet merkezlerini iyi belirleyerek savaşmadan zafere ulaşabilirler.
KKTC’nin sıklet merkezi
KKTC’nin kaderini tayin edecek olan siyasi aktörlerin, rol modellerinin sıklet merkezleri geleceğimizi etkileyecek kadar önemlidir. KKTC Başbakanı Sayın Hüseyin Özgürgün, 7 Ocak seçim tarihi belirlerken özgüveni yüksek, siyasi sıklet merkezini oluşturmuş, hedefine ve yan faktörlere hâkim bir şekilde seçime gitmektedir. Kaos, siyasi polemikler yerine net olarak seçim kararını “Halka gitmek ve yeni güvenoyu almak gerektiğini hissettim.” diyerek açıklamaktadır. Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Sayın Recep Akdağ da göreve başladığı andan itibaren çözümü KKTC’nin refah seviyesini arttırmakla ve sağlık alanında önemli yatırımlar yapılarak sorunun çözüleceğini dile getirmektedir. Sayın Akdağ’ın da sıklet merkezi açık ve nettir.
Bu bağlamda, 2018 Ocak ayı Kuzey Kıbrıs Türk halkı için seçim zamanıdır. Kaderimizi tayin edecek hakka sahip olmak isteyen siyasi partiler adaylarını belirlemişlerdir. Seçime kadar olan kampanya döneminde siyasi polemiklerden uzak, real-politik yaklaşımda belirledikleri sıklet merkezleri üzerinden kampanya yapmalarını umarım.