Köşemde 12.10.2017 tarihinde “Federasyonu öldüren atanmış müzakere heyeti” başlıklı yazı kaleme almıştım. Yazımda Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı ve ekibinin yürüttüğü federasyon modelli çözümün başarısızlıkla sonuçlandığını yazmıştım. Kuzey Kıbrıs’ın çözümü ilk günden itibaren hak ettiğini, başka metot ve yöntemlerle diplomasi ve diyalog kanalları kullanılarak çözüm arayışının devam etmesi gerektiğini de her zaman dile getirdim. Kuzey Kıbrıs ‘federasyon modelli’ bir metotla çözümü arama düşüncesi içinde bir 50 yıl daha kaybetmemelidir.
***
Federasyon modelli bir çözümle müzakerelerin bir sonuca gidemeyeceğini düşünen 26 sivil toplum örgütü tarafından desteklenen 19 milletvekili, ‘Rumlarla iki toplumlu iki bölgeli federasyon kurulması amacıyla yapılan görüşmelere son verilmesini istediklerini ve federasyon modelinden vazgeçilmesi karar önerisini’ Cumhuriyet Mecli’sine sundular. Milletvekilleri adına konuşan Zorlu Töre ‘federasyon tezinin artık tükendiğini Kıbrıs görüşmelerinin kaldığı yerden devam edemeyeceğini’ savundu. Önerileri Cumhuriyet Meclisi’nde beklemededir.
***
19 milletvekilinin önerisine karşılık Cumhurbaşkanı Akıncı, “Böylesi önemli bir kavşakta, bu kadar radikal bir görüş içeren önerinin Cumhurbaşkanlığı makamıyla istişare edilmeden Meclis’ten geçirilmek istenmesi uygun bir davranış değil. Bu konuda maalesef fikrimizi soran olmadı.” diyerek tepkisini dile getirmiştir. Konuşmasının devamında “Bu tür yaklaşımların Kıbrıs’ın geleceğine yardımcı olmayacağı kanaatimi de paylaşmak isterim.” dedi. Peki Sayın Akıncı’ya soralım: Cumhurbaşkanı olarak 49 yıldır düşünülen ‘federasyon modelli’ çözüm sürecinde aktif rol aldınız. 20 ayı geçen müzakere döneminizde çok kırılma anları ve zorluklar yaşadınız. Harita teslimine kadar giden tavizler verdiniz. Çok önem yüklediğiniz parametreleriniz geldi, geçti. Net olarak şu an eldeki kazanım nedir? Slogan ve popülist söylemler haricinde Kuzey Kıbrıs ve Türk halkı adına ne kazandınız? Son olarak da çözüm olarak ortaya koyacağınız yeni metot nedir?
Güney Kıbrıs Batı’nın şımarık çocuğu oldu
Model tartışmalarının devam ettiği süreçte, Türkiye’nin Kıbrıs işlerinden sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Sayın Recep Akdağ’a gazetemizin yazarı Abdullah Karakuş tarafından Kıbrıs sorununun neden çözülemediği sorusu soruldu. Sayın Akdağ da “Kıbrıs meselesi çözülmüyor; çünkü Güney Kıbrıs Batı’nın şımarık çocuğu. Güney Kıbrıs yönetimini zamansız ve AB’nin prensiplerine uymayacak şekilde AB’ye dahil ettiler. Zaten bunun böyle olması çözümü müthiş güçleştirdi. Büyük bir şımarıklık oluşturdu Rum tarafında. ‘Biz artık AB’nin bir üyesiyiz’ diye üstten hareket etme tavrı oluştu.” diye cevapladı. Sayın Akdağ çözüm olarak “Biz KKTC’yi ne kadar hızlı geliştirirsek, refahını ne kadar hızlı artırırsak çözüme o kadar yaklaşırız.” dedi. Demek ki Kuzey Kıbrıs’ın siyasi iradesi, KKTC’yi AB standartlarına taşımalıdır. Çözüm Kuzey Kıbrıs’ın gelişmişliğinde gizlidir. Bu süreçte KKTC vatandaşlarının saçının kılına kimsenin dokunmasına müsaade etmeyecek olan Anavatan Türkiye’yle KKTC, yapısal reformları hayata geçirmeli, Kıbrıs Türk’ünün geleceğe güvenle bakmasını sağlamalıdır.