İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

91- Güller Savaşı: Tarihten Günümüz Siyasetine Bir Yansıma Aralık 2024

Tarihin en karmaşık ve çıkar çatışmalı dönemlerinden biri olan Güller Savaşı (Wars of the Roses), 15. yüzyılda İngiltere’de Lancaster ve York hanedanları arasında taht üzerine yaşanan kanlı bir iç savaş dönemidir. Yaklaşık otuz yıl (1455-1487) süren bu çatışma, ülkedeki aristokratik sınıfın parçalanmasına, ekonomik çöküşe ve toplumda derin yaraların açılmasına neden olmuştur. Ancak, bu tarihsel olayın etkisi sadece kendi zamanıyla sınırlı kalmamış, modern siyasete ve çok uluslu organizasyonlardaki çıkar çatışmalarına ışık tutmuştur.

Tarihsel Arka Plan

Güller Savaşı, adını iki hanedana ait armalardaki güllerden alır: Lancaster hanedanı kırmızı gül, York hanedanı ise beyaz gül ile temsil edilmiştir. Savaşın temel nedeni, her iki hanedandan gelen liderlerin taht üzerindeki hak iddialarıydı. Bu dönemde kral olan VI. Henry’nin zayıf liderliği ve akıl sağlığı sorunları, çatışmanın fitilini ateşledi. Savaşın önemli figürlerinden biri olan Richard Neville, yani “Warwick’in Yapıcısı,” dönemin siyasetine damga vurmuş bir soyluydu. “Warwick’in Yapıcısı” unvanı, Neville’in hem Lancaster hem de York taraflarına geçerek stratejik ittifaklar kurma ve taht değişimlerinde belirleyici bir rol oynama yeteneğinden gelir. Güç dengelerini kendi çıkarlarına uygun olarak şekillendiren Neville, dönemin en etkili kişilerinden biri olarak savaşın akışını değiştirerek bu unvanı kazanmıştır. Nihayetinde, çatışma Tudor hanedanının kurucusu VII. Henry’nin zaferiyle sona erdi ve İngiltere’de yeni bir siyasi dönem başladı.

Modern Siyaset ve Organizasyonlarla Paralellikler

Güller Savaşı’ndaki çatışmaları, modern siyasetteki ve çok uluslu organizasyonlardaki çıkar çatışmalarıyla karşılaştırmak mümkün. Bugün, bir ulus devlet veya uluslararası bir organizasyon içinde çıkar gruplarının gücünü pek çok yerde görebiliyoruz.

1. Fraksiyonel Çıkarlar ve Liderlik Sorunları

Tarihte Warwick gibi stratejik hamlelerle siyasetin akışını değiştiren figürler, bugün de çok uluslu şirketlerde veya uluslararası kurumlarda görülmektedir. Birleşmiş Milletler toplantısında, güçlü ülkelerin bazen kendi çıkarları için ittifaklarını değiştirdiğine şahit oluyoruz. Örneğin; Paris İklim Anlaşması’nda çok uluslu güçlerin farklı hedeflerle harekete geçmesi, Warwick’in stratejilerini hatırlatır niteliktedir.

2. Kurumlar İçindeki Çıkar Çatışmaları

Güller Savaşı sırasında, İngiltere’nin aristokrasisi taht üzerine odaklanmıştı. Benzer bir şekilde, modern zamanlarda Avrupa Birliği gibi çok uluslu yapıların içinde, üyeler arası çıkar çatışmaları kaçınılmaz hale gelmiştir. Brexit, bunun çarpıcı bir örneğidir. Bir grup, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması gerektiğini savunurken, diğer grup kalmaktan yanaydı. Bu iki tarafın çatışması, ülkeyi derin bir ekonomik ve siyasi krizle baş başa bıraktı.

3. Yeni Bir Dönemin Doğuşu

Güller Savaşı’nın sonuçları, Tudor hanedanı altında birleştirici bir liderlik sağlamıştı. Bugün de krizlerin sona ermesi, çoğu zaman birleştirici bir liderlik modeline bağlıdır. Örneğin; Afrika Birliği içindeki iç savaşları sona erdirmek için oluşturulan barış görevleri, Tudor dönemindeki stabilizasyon arayışlarını hatırlatır.

Sonuç

Güller Savaşı, bir çıkar çatışmasının ötesinde, liderlik ve ittifak değişimlerinin bir toplum üzerindeki etkilerini ortaya koymuştur. Tarihçilerin bu savaşı ayrıntılı bir şekilde incelemesi, modern dünyada siyasi ve ekonomik yapıları daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Günümüzde, çok uluslu organizasyonlar ve ulus devletler arasındaki çıkar çatışmaları, bu savaşın benzer bir yansıması olarak okunabilir. Ancak önemli olan, bu tarihsel örneklerden ders çıkararak kalıcı barış ve istikrar modelleri oluşturmaktır. Tarih tekerrürden ibarettir. Yer, zaman ve figürler değişebilir; metot, istek ve arzular her zaman aynı, iktidar kavgasıdır. Bu süreçte sistem ve müesses nizam zarar görür; sonucunda enflasyon, ekonomik sıkıntılar, savaş ve kriz ortamı çağ nüfusunu etkiler ve bugün ve yarın sorunlar üzerine inşa olur. Çağımızın getirdiği teknolojik gelişmeler, haber almanın basitleşmesi, bilgi ve kaynağına ulaşmak gibi argümanlar modern çağın insanlık için ürettiği en önemli yaşamsal olgulardır. Bunlar akıllı ve mantıklı siyasilerce kullanılırsa süreç ve gelecek insanlık lehine olumlu yönde inşa edilir. 

Kalın Sağlıcakla… 

Kitap: Ortadoğu’nun kaos ve karmaşa ile yandığı bugünlerde Fahir Armaoğlu’nun ‘’Filistin Meselesi ve Arap- İsrail Savaşları’’ adlı eserini okumanızı öneririm.