Kurşun kalem yapan yaşlı bir adam, yaptığı kalemleri satıcıya vermek için kutuya koyarken içlerinden birini kenara ayırdı ve ona; ”Olabileceğin en iyi kalem olmak istiyorsan şu beş şeyi asla unutma!” dedi.
1- Hayatta başarılı olmak için öncelikle kendini, seni kullanmayı bilen bir kişinin ellerine almasına izin vermelisin.
2- Zaman zaman ucunu açacaklar ve bu sana acı verecek fakat daha iyi bir kalem olmak için buna katlanmalısın.
3- Yaptığın yanlışlara üzülme, yeniden yazma fırsatın olacak daima. Bu fırsatları kaçırma!
4- Seni sen yapan en önemli parçanın, içindeki kurşun olduğunu unutma!
5- Üzerinde dolaştığın her yüzeye kendine ait bir işaret bırakmalısın ve yazmaya devam etmelisin.
Kurşun kalemin hikayesinde yola çıktığımızda; gerçekçi, sabırlı, umutlu ve özünü koruyarak iz bırakmaya hayat yolculuğunda devam edelim.!
Merhaba Aydın;
Kurşun kalemin hikayesiyle birey olarak bizlerin hikayesi birbirine çok benzemektedir.
Doğru kişi, doğru zaman ve doğru yerdeysek başarı kaçınılmazdır. Elbet yanlışlarımız olacaktır, kurşun kalemdeki gibi hatalardan dersler çıkararak yeni fırsatlarla hayat hikayemizi yazmaya devam edeceğiz. Önemli olan hata ve yanlışlardan doğru yolu bulmak ve hayat çizgimizi düz bir şekilde çizmektir.
Aile ve sosyal yaşam da iş ya da siyaset kurumu içersinde her şey de sabır ve vakur bir duruşla üzerinde bulunduğumuz alana iz bırakmaya devam etmeliyiz.
Dönemsel olarak kırgınlıklarımız ve yorgunluğumuz olabilir, belki de yolumuzun artık bittiğini de düşünebilir, acı da çekebiliriz, fakat hayat çizgimizi evrenin sahibinin sonlandırmasıyla biteceğini unutmadan, psikolojik yorgunluk ve yalnızlıktan kurtularak hikayemize devam etmeliyiz.
Başarı ve mutlu olmada sabır etmek, mücadele, çok çalışmak, tekrar etmek, doğru zaman ve doğru yerde olmak kadar; doğru kişinin elinde olmakta önemlidir.
Bu doğru kişi; eşiniz olabilir, dostunuz olan yakın bir arkadaşınız olabilir, öğretmen ya da kanaat önderiniz olabilir. Önemli olan doğru kişinin doğru zaman da yanında ve size açtığı ya da gösterdiği yolda yürümektir.
Unutmayalım tüm başarılı olmuş hikayelerin arkadasında gölge de bekleyen, ışıltılı hayatı olmayan bir akıl, düşünce ve hiçlik makamında minder sahibi bir isimsiz vardır.
Hikaye; hep isimsizlerin, ışıltısızların, ‘hiç’ olanların aklı ve mantığı sayesinde zafere ve başarıya ulaşır.
Birey hayat çizgisinde, mantık ve aklını dünyevi ve maddesel ögelere esir edebilir. Gerçek başarı ve hikayenin madde üzerinde yerleştirdiği olgular olduğunu da sanabilir.!
Fakat belli bir yaş ve acıdan sonra zafer ve mutluluk kavramının ihtiras ve maddeden uzak olan ögeler olduğunu anladığın da ve o hedefe hikayesini yönlendirdiğin de bir ‘hiç’e ihtiyacı vardır.
Lafın özü; hayat çizginizi sabır, gayret, akıl ve mantıkla çiziniz. Her zaman düz bir çizgiyle hedefe varılmaz, doğru her ne kadar iki nokta arasındaki düz çizgi olarak tanımlansa da birey, hedefe gitmek için bazen, engelleri aşmada sağından solunda ya da altından üstünden geçebilir. Sonuç olarak hayat çizgimiz bir şekilde yazılacaktır.
Ve yaşamdaki en güzel eserimiz hayat ve çizgisi olarak hafızalar da hoş bir seda ile anılıyorsa ne mutlu bize.
Kalın sağlıcakla…
Kitap: ‘’Ben dünyaya insanları güçlü yapmak için gelmedim, onların güçsüzlüklerini kullanmak için geldim’’ diye Adolf Hitler’in ‘Kavgam’ adlı kitabını okumanızı tavsiye ederim.