Kıbrıs müzakere süreci, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’nın büyük gayret ve özverisiyle harita teslimleri gölgesinde hızlı bir şekilde devam etmektedir. Mart ayında yapılması planlanan ikinci 5’li ismiyle tabir edilen yurt dışı seyahat planları yapılmakta, koşar adım müzakereler sona doğru yaklaşmaktadır. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın gayret ve hevesi ne yazık ki tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Sürecin olumlu bir şekilde sonlanabilmesi için müzakere heyetinin muhatabı Güney Kıbrıs lideri Anastasiadis ve heyetinin de bir o kadar gayret ve tavizle çözüm için süreci yönetmesi gerekmektedir. Ayrıca Kıbrıs Rum heyeti Güney Kıbrıs’ta siyaseti etkileyebilecek ve istediği zaman da etkileyen kiliseyi aşması gerekmektedir. Kolay yazılan, basit okunan; ama uygulamada hiç de kolay aşılamayacak engeller vardır. Bunlara ilave olarak Güney Kıbrıs meclisinde Rum gençlere Enosis ruhunu aşılayabilmek için getirilen, tarafsız kalarak ya da oy vererek tüm meclisin onayıyla Enosis’in okutulması kararı, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın tabiriyle müzakere sürecine büyük darbe vurmuştur.
Akıncı’nın açıklaması
Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı yukarıda özetlediğim etkenler gölgesinde ısrarla müzakerelere olumlu bir şekilde devam etmektedir. Bu yaklaşımı aklı selim devlet adamı tavrını yansıtır ve sürece de büyük katkı sunar. Sayın Akıncı’nın “Müzakere edilmesin, masa devrilsin anlayışı halkın bana verdiği görevle uyuşmaz.” cümlesi doğrudur. Lakin halk tam anlamıyla teslimiyet ve Güney’in bu kadar olumsuzluklarına karşı devam edelim demediği de aşikardır. Açıklamasının devamında Sayın Akıncı “Nasıl bir çözüm istediğimizi de halkımıza söyledik, bunun onayını aldık.” Şeklindeki açıklaması kapalı bir cümledir. Açılması gerekmektedir. Kamuoyundan ve halktan bir şekilde sürece zarar vermemesi adına gizlenen sürecin halk hangi madde ve uygulamalarına onay vermiştir. Kuzey Kıbrıs Türk halkı “Enosis” sevdalısı Rum yönetiminin isteklerine onay vermediği kesindir.
Güney Kıbrıs’ın çözüme bakışı
Sayın Akıncı’nın tabiriyle “federal çözüm” iki komşu liderin yaşları ve yaşanmışlıklarının ortak olmasından dolayı çok yakın ve basitti. Eğer biz bu süreci devam ettiremezsek gelecek nesillerin ortak paylaşımlarının az olmasından dolayı federasyon modelli bir çözüm yerine yeni metotlarla farklı çözüm arayışlarına gireceklerini her defasında dile getirdi. Sayın Akıncı her zamanki iyimser tavrını gelecek için de ortaya koymuş oldu. Lakin Güney yönetimi Enosis ruhunun gelecek nesillere aktarılması için meclisten geçirdiği kanunla Sayın Akıncı’nın iyimser yaklaşımına bir darbe daha vurdu. Bu darbeyle çözüm, Güney yönetimi için, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması, Türk varlığının adadan yok edilmesi, Kıbrıs adasının haçın gölgesinde bir Rum-Yunan adası olması fikri demektir. Durum bu kadar açık ve netse KKTC müzakere heyeti, hükümeti ve Cumhuriyet Meclisi müzakere sonrası tanınma adına yeni model ve fikirler ışığında çalışmasını sürdürmelidir.