İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

51-Doğu Akdeniz, 2021 – Mayıs

Merhaba güzel Aydın.

Covid-19 ‘lu yaşamımız umarım güzel geçmektedir. 

Çin aşısı, Avrupa aşısı, birinci doz, ikinci doz, iyi maske, kötü maske, mesafe bir metre yok yok iki metre, lebelep dolu AVM’ler artan sayılar, gibi kavramlar yaşamımızın olağan akışıdır.

Düşünce dünyamız lebelep yukarıdaki kurgu ve suni gündemle meşgul olduğu zaman da coğrafyamız hızla kaos ve savaş atmosferine gitmektedir. Karadeniz’de Ukrayna ve Rusya Federasyonu arasındaki Kırım meselesi artarken, okyanus ötesi ABD, paramiliter devlet Yunanistan da Ege, Akdeniz ve Karadeniz için askeri üslerinin sayısını artırmakta ve savaş halini almaktadır. 

Hal böyle olunca; dış politika, uluslararası ilişkiler ana siyaset gündemimiz olmaktadır. 

Fikir sahibi olmamız acısında aydınlatma fişeği mahiyetinde kalem aldığım yazılarımın bu sayısında Doğu Akdeniz’i madde madde işlemek istiyorum. 

Bu bahisle; 

  • Siyaset kurumunun en önemli gündemi dış politika ve uluslararası gelişmelerdir. Bu sebeple ülkemiz için ‘mavi vatan’ olarak tanımladığımız denizlerimiz, topraklarımız kadar önemlidir. 
  • Akdeniz, Ege ve Karadeniz mavi vatanı oluşturan denizlerimizdir. Ege’de Yunan ve hamisi ABD’nin varlığı oniki adalar meselesi, Doğu Akdeniz’de enerji yatakları ve Kıbrıs, Karadeniz’deyse Kırım ve Rusya muhatabımızdır. 
  • Başlıca sıcak gündemimiz enerji, deniz taşımacılığı ve Kıbrıs sorununa sebeple Doğu Akdeniz olarak betimlenen bölge ve kıyıdaş ülkelerle olan dost/düşman kavramımızdır. 
  • Doğu Akdeniz olarak betimlediğimiz bölgenin sınırları, Tunus’daki Bon Burnu ile İtalya’ya bağlı Sicilya Adası’nın batıya uzanan ucundaki Lilibeo Burnu arasında çizilen hattın doğusundaki bölgeyi ifade ettiği konusunda genel bir kanı vardır. 
  • Bu tanıma istinaden Doğu Akdeniz; ‘’İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Karadağ, Arnavutluk, Yunanistan, Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır, Libya ve Tunus kıyılarıyla çevrilidir. 
  • Doğu Akdeniz tarihin her döneminde büyük savaşlara sahne olmuştur. Doğu Akdeniz Mısır, Mezopotamya ve Anadolu’nun ortasında kalması sebebiyle ‘verimli hilal’ denilen bölgededir. 
  • Doğu Akdeniz; Kıbrıs, Sicilya ve Malta adalarına, Hint Okyanusu ve Doğu Akdeniz’i birleştiren Süveyş Kanalı’na ev sahipliği yapmaktadır. Dünya petrolünün yarıdan fazlasına rezerv olarak tutan Ortadoğu ve komşu bölgeleri kontrol altında tutması önemini arttırmaktadır. 
  • Doğu Akdeniz, Türkiye ve Suriye üzerinden Mezopotamya ve Yakındoğu’ya, Süveyş Kanalı ile de Arap Yarımadası’na ve Basra Körfezi’ne ulaşım hattıdır. Kıyıdaş devletlerin, Güney Doğu Asya ve Afrika ülkelerine, Süveyş Kanalına açılması sayesinde ticareti sağlamaktadır. 
  • Avrupa ve Uzak Doğu hattı için Ümit Burnu’ndan gecen yola göre 7000 deniz mili kısadır. Deniz lojistiği için bu mesafe hayat demektedir. Bu sebeple de Doğu Akdeniz ticaret için önemlidir. 
  • Akdeniz’in jeopolitik ve joestratejik açıdan en önemli adası Kıbrıs’tır. Kıbrıs adası Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in kontrol edilmesi için hayati önemdedir. Ada bütün Ortadoğu ülkelerinin kontrolünde bulunduran sabit bir uçak gemisidir. 
  • Kıbrıs adası; Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün’ü tamamen, Irak ve Mısır’ı kısmen menzilinde bulundurmaktadır. Ortadoğu’nun kalbi İskenderun, Basra, Süveyş üçgenine en hâkim pozisyondadır.
  • Deniz hâkimiyeti ya da kara hâkimiyet teorisi olsun, Asya-Avrupa, Afrika ve hatta Asya Pasifik bölgesinin giriş anahtarı Kıbrıs adasıdır. Bu sebeple de günümüzde olduğu gibi tarihte de bu alan kontrol altına alınmak istenmiştir. 
  • İkinci Cihan harbi galip devletleri ve diğer yancıların Doğu Akdeniz güç mücadelesi yaptıkları sahadır. Birleşik Krallık Kıbrıs adasında biri Limasol diğeri Larnaka’da olan İngiliz toprağı sayılan ‘’Ağrotur ve Dikelya’’ üslerine sahiptir. 
  • ABD’yse Girit adasında bulunan Suda Üssü ile NATO Denizde Denetim Harekâtı Eğitim Merkezi marifetiyle Doğu Akdeniz, Ortadoğu, Ege ve Karadeniz izlemektedir. Bunun içinde donanmasına ait 6. Filoyu Doğu Akdeniz’de tutmaktadır. 
  • ABD’li petrol şirketi Exxon Mobil’de Güney Kıbrıs’ın sözde ruhsat sahası olan 10 numaralı parselde 227 milyar metreküp arası doğalgaz tespiti yapmıştır. Şirket son yılların en büyük keşfi olaraktan bu çalışmasını duyurmuştur. 
  • Rusya Federasyonu için sıcak deniz olarak betimlenen ‘Doğu Akdeniz’ hayali ve hedefidir. Bu önem için Putin 7 Haziran 2013’te ‘’Akdeniz bölgesinin Rusya’nın birinci derece ulusal çıkar alanı’’ olarak açıklamıştır. 
  • 26 Aralık 2017’de Rusya Savunma Bakanı Sergey Soygu ‘ysa ‘’Suriye’deki Tartus ve Hmeymim askeri üslerinin kalıcı varlığına yönelik çalışmaların başladığını’’ ilan etmiştir. 
  • Macron’un Fransa’sıysa Zürih ve Londra antlaşmalarının hukukuna aykırı bir şekilde 1 Mart 2017’de Güney Kıbrıs’ın Baf kentinde bulunan ‘’Andreas Papandreu Hava Üssü’nün kullanılmasını içeren Rum Yönetimi’yle askeri bir antlaşma imzalamıştır. 
  • Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Ortadoğu ve Hazar Bölgesi enerjisinin naklini de kontrol eden bir öneme sahiptir. 13 Temmuz 2006 tarihinde Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının devreye girmesiyle İskenderun Körfezi Doğu Akdeniz’i etkisi altına almıştır. 
  • Bölgenin önemini arttıran bir diğer örnekte; 8 Nisan 2010 tarihinde ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi raporunda, Kıbrıs-Lübnan-Suriye ve İsrail arası Levant Havzasında 3,45 trilyon metreküp doğalgaz, 1,7 milyar varil petrol bulunduğu raporlanmıştır. 
  • Girit adasının güneydoğu bölgesinde ‘Herodot’ olarak adlandırılan alanda biri 1,5 diğeri 2 trilyon metreküp olmak üzere 3,5 trilyon metreküp doğalgaz bulunduğu raporlanmaktadır. 
  • Doğu Akdeniz’in genelinde yaklaşık değeri 1,5 trilyon dolar olan 30 milyar varil petrole eşdeğer hidrokarbon yataklarının bulunduğu değerlendirilmektedir.
  • Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervinin, Türkiye’nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa’nın ise 30 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu anlaşılmaktadır.  

Hal böyle olunca yukarıda özet olarak geçtiğim bilgiler, devletler devlet dışı aktör olmuş büyük şirketlerin gözü kulağı ve aklı Doğu Akdeniz ve Kıbrıs adasındadır. Bu sebeple Cumhuriyet Türkiye’si ve Kuzey Kıbrıs karar alıcıları kaderimiz elinde tutan siyaset kurumu fotoğrafı iyi okumalıdır. İnsanlık ve dünya siyasi teşekkülleri çok kırılgan ve hassas bir evreden geçmektedirler. Paydaşlar ekonomisi şahsi ikbal ve çıkar hesabına girerse üçüncü cihan harbi Doğu Akdeniz ve Ortadoğu bölgesinde vuku bulacaktır. 

Metinden ziyade hap şeklinde vermek istediğim bilgiler ülkemizi, sosyal yapımızı ve geleceğimizi anlamamız için aklımızın bir köşesinde yer edinmesi temennisiyle… 

Kalın sağlıcakla… 

Kitap: ABD’li jeopolitik uzmanı, uluslararası ilişkiler stratejisti George Friedman ‘ın Gelecek 100 yıl adlı eserini okumanızı tavsiye ediyorum.