İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

50-Garantör ülke Türkiye’nin net tavrı 19.01.2017

Kıbrıs sorunu 54 yıldır dünya siyasi coğrafyasında çözüm arayan önemli bir problemdir. Bu problem Birleşmiş Milletler himayesinde 49 yıldır görüşülmekte, değişik dönem ve zeminlerde tartışılmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’nın seçilmesi sonrası Güney Kıbrıs ile başlayan müzakereler 2016 yılında hız kazanmış ve çözüm için ümitler yükseltilmiş, beklentiler artmış vaziyette görüşülmüştür. BM gözetiminde 1 Aralık’ta yapılan yemekli toplantıda kulis bilgisine göre Cumhurbaşkanı Akıncı’nın zorlayarak beşli konferans istemesiyle müzakereler Cenevre merkezine taşınmıştır. KKTC müzakere heyeti ve Sayın Hüseyin Özgürgün Başbakanlığındaki hükümet yetkilileri ve Kuzey Kıbrıs’taki siyasi partilerin de katılımıyla Cenevre görüşmeleri yapılmış sonrasında garantör ülkelerin Dışişleri Bakanlarının katıldığı konferansla müzakere süreci başka bir boyuta taşınmıştır. Garantör ülkelerin Dışişleri Bakanlarının görüşme sürecine kadar Güney ve Kuzey Kıbrıs müzakere heyetleri görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmelerde karşılıklı haritalar BM gözetiminde teslim edilmiş ve tartışılmıştır. Kuzey Kıbrıs müzakere heyeti teslim ettiği harita karşılığında ne aldığı da belirsizdir. 

***

Türkiye adına görüşmelerin konferans kısmına Dışişleri Bakanı Sayın Mevlut Çavuşoğlu katılmıştır. Beşli diye tabir edilen konferans sonrası Bakan Çavuşoğlu basın açıklaması yapmış ve garantör ülke Türkiye’nin görüşlerini aktarmıştır. Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde Doğu Akdeniz’e komşu, Ortadoğu ülkelerine ve bölge barışına da olumlu ve büyük katkısı olacağını söylemiştir. “Müzakere süreci ve genel süreçte Kıbrıs sorununda ‘güvenlik ve garantiler’ hakkındaki görüşümüzü net olarak ortaya koyuyoruz. Bu görüşlerimiz KKTC halkının istekleri ile örtüşmektedir” şeklindeki beyanı ile güvenlik ve garantilerin garantör ülke Türkiye için kırmızı çizgilerden biri olduğunu söylemiştir. Sayın Çavuşoğlu açıklamasının devamında Mont Pelerin ve Cenevre’de büyük fikir ayrılıklarının olduğunu ve iki tarafın da bu açıklıkları kapatmak için görüşmelere devam etmesi gerektiğini belirtmiştir. Cenevre’de başlayan konferansın ara vermeden teknik konuların görüşüleceği bir sürece gideceğini söylemiştir. Bu süreç sonrasında ortak bir fikir ve metinde anlaşıldığında sırasıyla Dışişleri Bakanları, sonrasında ise Başbakanlar seviyesinde görüşmelerin devam edeceğini ve en kısa sürede somut bir takvim ile sonlanması gerektiğini belirtmiştir. 

*** 

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Binali Yıldırım Başbakanlık resmi Twitter hesabından “Kıbrıs’ta Türkiye’nin etkin garantisi ve güvenlikle ilgili tedbirleri hiçbir şart altında kaldırılamaz.” açıklamasında bulunmuş, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da basına yaptığı açıklamada güvenlik ve garantiler vurgusunu yapmak için “biz ilanihaye oradayız” demiştir. Türkiye’nin siyasi temsilcilerinin Kıbrıs Türk halkının menfaati ve istekleri doğrultusunda görüşleri açık ve nettir. Bu düşünce ve görüşlerden yola çıkarak Kıbrıs Türk müzakere heyeti de eşit haklara sahip, dönüşümlü başkanlıktan faydalanan, güvenlik ve garantilerini sonsuza kadar koruyacak bir sonuç için görüşmelerini sürdürmelidirler.