Merhaba Aydın,
2021 yılının ilk yazısı “Yeniden Başlamak” ile sizlerleyim.
Neyi bitirdik neye yeniden başlıyoruz sorusuna birlikte cevap arayalım.
Lakin 2021’in en önemli gündemi Covid-19 aşısının etkileri nasıl olacak, insanlığa şifa olacak mı? Aşı oldum fakat tedirginim tarzı sohbetlerimizle yaşama devam edeceğiz.
2020 yılı Covid-19 yılı oldu bizim için. 2020 planlarımız elimizde olmadan sekteye uğradı, hayallerimiz kabusa dönüştü, planlarımız alt-üst oldu.
Ekonomi ve finansal yaşantımız; Kamu çalışanı olarak görev alıyorsak maaşımız varsa fazla etkilenmedi fakat serbest ekonomide esnaf, müteşebbis, çalışan konumundaysak çok zor dönemler geçirdik ve o zor dönemlerin getirdiği psikolojik yalnızlık ve zorluklarla 2021 yılına “merhaba” dedik.
Covid-19 süreci; insanlığa, bizlere, devletlere ve devlet dışı çok uluslu şirketlere çok şey öğretti.
- Birey olarak bizler, tüketim ve güncel yaşamdaki alışverişlerimizi azalttık, ihtiyaç ise aldık, almış olmak için almadık. Tüm alışverişlerimiz dijital ve sanal mağazalar üzerinden banka kartlarıyla alındı ve kuryeler vasıtasıyla bizlere ulaştı.
- Devletlerin mesai kavramı değişti, evler işyerine, ofise dönüştü. Uzaktan çalışma diye tabir edilen iş metodu Covid-19’la birlikte yaşama geçti.
- Çok uluslu büyük şirketler, bulut teknolojisiyle evden çalışma, sanal toplantılar, e-imzalar ile sistemdeki yerlerini koruyacak tüm gereksinimleri yaşama geçirdiler.
- Günlük market ve mutfak alışverişleri sanal marketler aracılığıyla kapımıza kadar geldi.
- Maske, mesafe ve hijyen tanımlaması üç önemli sözcük olarak yaşamımıza girdi, Bunların sonucunda kolonya, maske, çantalara konuldu.
- Bir diğer çok önemli sözcük hikayemizin gizli öznesi niteliğinde olan “yeni normal” kavramı yaşamımızı şekillendirmek üzere hayata geçti.
Neye yeniden başlayacağız sorusunun cevabı “yeni normal” de gizlidir.
Tüketim alışkanlıklarımız, spora bakışımız, doğa ile iç içe olma fikrimiz, kapalı alanlar yerine açık alanlarda vakit geçirme kavramı, internet ve dijital yaşama yakınlaşmamız, harcamalarımızın temassız yapılması gibi bir sürü aktivite yeni normalin alt başlıkları olacaktır.
Bu kadar olumsuzluk karşısında ne yapacağız? Covid-19 öncesi yaşamımızı revize ederek yeniden başlayacağız.
Nedir yeniden başlamak? Covid-19 bizlere gösterdi ki dijital yaşam, akıllı telefonlar ve sanal dünya hiçbirimizin yabancı kalmaması gereken bir gereklilik haline geldi. Bu gereklilik bizlere e-posta atabilmeyi, akıllı telefonu işlevsel kullanmayı, güvenli alışveriş için biraz bilgimiz olması gerektiğini gösterdi.
İzmir depreminde göçük altında kalan ve uzun süren çalışma sonucu kurtarılan kardeşimizin akıllı telefonu sayesinde kumların arasında zihni sağlığını koruyabildiğini ve dışarısıyla iletişim kurabildiğini gördük. En az su kadar önemlidir iletişim, doğru ve etkili olması içinde sanal dünya ve yeniliklerine kendimizi kapatmadan ömür boyu yeniyi öğrenme ihtiyacıyla yeni normallere yeni başlangıç yapmalıyız.
İş dünyası bulut teknolojisiyle bir an önce tanışmalıdır. Olası personellerinin evde kal süreçlerinde iş yerlerindeymiş gibi işler aksamadan çalışmaya devam edecekleri alt yapı yeni normallerin, olmazsa olmazıdır.
Eğitim- öğretim sistemi, uzaktan eğitim ve açık öğretim olarak tabir edilen metoda geçmiştir. Okul çağındaki gençlerimiz, bu sisteme dahil edilmiş aksaklıklar olsa da eğitim sistemi bir şekilde yeni normallere yeni başlangıç yapmıştır.
Covid-19 ile birlikte geleceğin meslekleri ve iş metotları da değişmiştir. İnsanlık ve genç nesil, dijital dünyayı iyi okumalı ve gelecek için yeni işleri erken kavramalıdır.
Dijitalleşmenin dili İngilizcedir. İyi bir İngilizce, matematik ve yazılım geleceğin iş metotlarının olmazsa olmaz muhteşem üçlüsü olacaktır.
Bu sebeple anne ve babalar evlatlarını yazılım, kodlama ve yabancı dile yönlendirmelidir. Çünkü gelecek 08.30’da başlayıp 17.30’da sonlanan iş modellerini tarihte anı olarak bırakacaktır. Kamuda mesai mevhumu değişecek, finans sektörü tamamen dijitalleşecektir.
Devletlerin ve milletlerin savunma sistemleri, klasik savaş metotları, yerini İHA ve SiHA’lara bırakacaktır. Siber saldırı ve savunma kavramları yaşamımıza girecektir. Yüksek pikselli kameralar, hudutları ve gökyüzünü, denizleri koruyacaktır. Savunmadaki insan gözünün yerini kameralar ve yazılımlar alacaktır.
Bu sebeple geleceği okumak, geleceğe ve yeni normallere yeniden başlamak için çok önemlidir.
2021’in gündem sohbeti olan “Bill Gates bize çip takacak, biz aşı olmayız” ifadelerine birkaç şey söylemek istiyorum. Bilim gelecek için olmazsa olmazdır. Covid-19 doğal ya da laboratuvar ürünü olabilir. Devletlerin arayıpta bulamadığı sistemi manipülede kullandıkları çok işlevsel bir argüman olduğu aşikardır.
Bilim bizleri karanlıktan aydınlığa çıkarır, onun için Covid-19 aşısını yaptırmakta fayda vardır. Birilerinin bize aşı marifetiyle cip yerleştirmesine ihtiyaç yoktur.
Çünkü bizi takip edecek olan çiplere çok büyük paralar vererek elimizde ve cebimizde taşıyoruz. Yatak odamızda yastığın altında, duş aldığımızda ekranı görebileceğimiz yerde gönüllü olarak cep telefonlarımızı taşımaktayız.
Kullandığımız en basit mobil telefonumuz, WhatsApp marifetiyle konuştuğumuz sözcüklerden piyasaların işine yarayanları cımbızlayarak, Facebook, Instagram ve Twitter reklamı olarak akışta önümüze çıkarmaktadır.
Beğendiğimiz paylaşımların içeriğine göre de zaman tüneli ve akışımızı yönlendirmektedir. Bu yönlendirme bizleri bir markaya, bir ürüne düşman ya da dost yapmaktadır.
Daha da ötesi, T.C. Kimlik numaramız ile bol para puan kazanmak için üye olduğumuz tüm alanlar bizlerin tüketim alışkanlıklarını, harcama dönemlerimizi, meyilli olduğumuz alanları, duygu seviyemizi ve daha da sayarak içinizi karartmak istemediğim çok farklı özelliğimizi tespit etmektedir.
Velhasıl Big Brother, bizleri bizden daha iyi tanımaktadır. Bu kadar kurgulandığımız dünyada hepsini bir kenara atıp manuel yaşam sürmekte mümkündür. Fakat bu tercih meselesidir. Bu sizlerin takdiridir.
Evlatlarınızın, açtıkları mailden kullandıkları sosyal medya hesaplarına kadar her şeyi kontrol ediniz. Dünyanın en önemli okullarından mezun olsalar bile CV’lerini geçmişte kullandıkları Youtube, Facebook, Instagram ve Twitter paylaşımları belirleyecek ve o işe uygun olup olmadıkları sosyal profilleri ve geçmişte bıraktıkları parmak izleriyle olacaktır.
Yeniden Başlamak için su, un ve tuz hepimizde var. 2019 ve Covid-19’u milat alarak alıp geleceğe yeniden başlayalım, hiç üzülmeyelim, her karanlık gecenin sabahı aydınlıktır.
Kitap: Geçen yazımda olduğu gibi bu yazımda da kitap yerine izlemeniz için Netflix’ten bir belgesel tavsiye etmek istiyorum. Sosyal medyanın ve sanal dünyanın insanlar üzerindeki etkisini anlatan “Sosyal İkilem” adlı belgeseli izlemenizi öneriyorum.
Kalın sağlıcakla…