İsrail ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in önemli iki siyasi teşekkülüdür. Güney Kıbrıs’ın siyasi çıkmazı Kıbrıs Sorunu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’ni ‘azınlık ve topluluk’ görme sorunudur. Halihazırda Kıbrıs adasının yeraltı ve yerüstü zenginliklerinden de tek başına yararlanma çabası beyhude ve karşılıksız kalmaktadır. Annan Planı döneminde adaletsiz olarak kabul gördüğü Avrupa Birliği (AB)’nden de istediği yardım ve desteği tam manasıyla alamamaktadır. İsrail’in siyasi sorunu Filistin meselesidir. İsrail ve Filistin arasında, özellikle Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde, toprak paylaşımı konusundaki anlaşmazlık büyük bir sorundur. Kudüs şehri hem İsrail hem de Filistin tarafından kutsal kabul edilmektedir. Şehirdeki egemenlik ve yönetim konusu büyük bir anlaşmazlığa neden olmaktadır. Filistin ve İsrail sorunu, uluslararası politika ve diplomasiye de etki eden karmaşık bir durumdur ve hala çözüme kavuşturulmaya çalışılmaktadır. İsrail ve Güney Kıbrıs kendi şahsi ikbal ve ihtiraslarıyla çözümsüzlüğü çözüm kabul ettiği siyasi konularla zamanı öldürmekte, güzel olan her şeyi bozmaktadır.
***
Doğu Akdeniz’in iki önemli siyasi teşekkülü çözmek istemediği sorunlarına ilave olarak hayatın olağan akışında olmazsa olmaz olan elektrik ve su tedarikinde vatandaşını üzmekte ve mantıklı çözüm üretememektedir. Geçtiğimiz haftaki ‘Elektrik Otoyolu’ yazım da İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Girit adası üzerinden Avrupa elektrik sistemine bağlanma projesini yazmıştım. EastMed enerji boru hattı gibi finans desteğini bulamayacağını ve projenin yaşama geçmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını dile getirmiştim.
Yunanistan’da yayımlanan Kathimerini gazetesi “Avrupa Yatırım Bankası, Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’i deniz altından döşenecek elektrik kablolarıyla birbiriyle bağlayacak olan EuroAsia Interconnector projesini finanse etmeyi reddetti.” haberini yapmıştır. Haber içeriğinde enerjinin depolanması ve inşa maliyetlerinin yüksek olduğu gibi gerekçeler olduğu belirtilmektedir. İşin özün ‘elektrik otoyolu’ adıyla kamuoyunda yer eden proje ‘EastMed’ gibi kaynak sorunu ve mantığın dışında olduğu için iptal olacaktır. İsrail ve Güney Kıbrıs ‘sürdürülebilir elektrik temin’ işini Kuzey Kıbrıs ve Türkiye olmadan çözemeyeceği aşikardır. Doğu Akdeniz enerji yatakları başta olmak üzere İsrail ve Güney Kıbrıs’ın elektrik ve su sorunu Türkiye’yle diplomatik masada atacakları mantıklı ve insanlığa fayda sağlayacak çalışmalarla çözüleceği görülmektedir. KKTC’nin egemen eşit bir devlet olarak Kıbrıs adasında tanınması, Doğu Akdeniz’deki sorunların çözülmesi ve zenginliklerin eşit dağılımı için hayati önemdedir. İsrail ve Güney Kıbrıs siyaset yapıcıları Doğu Akdeniz ve Kıbrıs adasının gerçeklerini görerek hareket etmeleri kurumsal kimlikleri ve vatandaşlarının huzur ve refahı için önemlidir. Diplomasi ve karşılıklı empatiyle çözülmeyecek sorun yoktur.