Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 23. Dünya Enerji Kongresi’ne Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti ile katılması ve birinci konuşmayı yapmış olması, mana bakımından Birlemiş Milletler zirvesinde elde edemediğimiz psikolojik ve real politik kazanımlardan çok daha değerlidir. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tanıştırılması ve dost ve kardeş ülke Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile sohbeti, KKTC’nin Doğu Akdeniz enerji jeopolitiğinin Avrasya dengesi ayağının içine girmesi ve transatlantik üst akıl oyunlarından kurtulması için büyük bir atak ve kazanımdır.
***
Kıbrıs adasında ‘federasyon modelli’ çözüm için süreçte Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin samimiyetsiz ayak oyunları yapması; Tel Aviv, Kahire, Atina üçgeninde gaza ek olarak yeni enerji işbirliği arayışlarına girmesi; Cumhurbaşkanı Akıncı’nın defalarca dile getirdiği “gaz çözüm sonrası ortak zenginliğimiz” ifadesinin her seferinde havada kalması; Güney Kıbrıs yönetiminin tarzı ve çözümsüzlüğü çözüm saymasının göstergesidir. Rum yönetimi her alanda olduğu gibi KKTC’siz bir enerji politikası izlemiştir. Sayın Akıncı’nın İstanbul’daki konuşmasında vurguladığı ‘Barış İçin Paylaş’ yaklaşımı nitekim Güney Kıbrıs için geçerli değildir. Yine konuşmasında Sayın Akıncı’nın “Kıbrıs’ta çözümün, enerji alanında da hem bölgesel hem de global yeni ufuklar açacağı”nı belirtmesi, Kıbrıs adasını bir bütün olarak görmesi, enerji ve gaz yataklarının Kıbrıs için barış ve çözüm olacağı öngörüsü ve düşüncesindendir. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın iyi niyeti ve bu fedakar yaklaşımına karşın Rum yönetimi hidrokarbon yataklarının işletilmesi ve ihale edilmesi sürecinde Sayın Akıncı’nın ne görüşünü almış ne de KKTC’yi içine alan bir söylem geliştirmiştir. Anadolu’da çokça kullandığımız ‘hayır bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hayır vardır’ sözü, çözüm ve enerji alanındaki gelişmelerin merkezinde yer alan Kuzey Kıbrıs için düşündüğümüzde ‘hayırda hayır vardır’ diyebiliriz.
Jeostratejik Kuzey Kıbrıs
Transatlantik ve üst akıl oyunlarının stratejik derinlik çukuruna düştüğü Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de, Avrasya enerji kartı ve koridoru bölgeye barış, huzur ve refah ortamı sağlayarak yön verecektir. KKTC olarak anavatan Türkiye’den gelen ‘asrın projesi’ diye tabir ettiğimiz su temini işi ve suyun KKTC’ye ulaşması, yine aynı yol ile Enerji Zirvesinde imzalanan deniz altından kabloyla elektrik temin edilmesini öngören anlaşmayla KKTC Avrasya enerji ayağının içerisinde yerini almaktadır. KKTC jeopolitik ve jeostratejik konumu itibari ile Doğu Akdeniz enerji yataklarının ortasında, Ortadoğu güvenliği için de kilit konumdadır. Ortadoğu zenginliklerinin deniz aşırı ülkelere nakili yolundaki konumunu iyi kullanmalıdır. KKTC için çözüm, coğrafi konumu ve anavatan Türkiye ile olan stratejik ortaklıklarında gizlidir.