Geçen haftaki yazımda ‘Türkiye Yüzyılı’ başlığıyla Cumhuriyetin birinci yüzyılının bitişini işlemiştim. “Cumhuriyet” tanımı için kelimeler ve söylemler yetersiz kalabilir. Benim en benimsediğim tamımsa ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.’ Memleket ve vatan tanımlamasını yaptığımız her coğrafyada Cumhuriyet Türkiyesi kimsesizlerin kimsesidir. Edirne’den Kars’a kadar memurun, işçinin, öğretmenin, iş insanının, çobanın, kadının, erkeğin Cumhuriyetidir. Cumhuriyet belki de yokluk ve kıt kanaat geçen yaşamda hayallerin gerçekleşmesinin destekçisi ve güvencesidir. 9. Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel, Cumhuriyeti şu sözlerle tanımlamıştır: “İşte ben bu odada kardeşlerimle yaşadım. Elektrik yoktu. Gaz lambasıyla okur, yazardık. Köy okulunu bitirdim. Ortaokul yoktu. Ortaokula gitmek için her sabah kilometrelerce yürür, kasabaya giderdik. Sonra Afyon Lisesi. Eğer bana Cumhuriyet nedir, diye sorarsınız. Size cevabım şudur: Cumhuriyet benim işte! İslamköy’den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan, Cumhuriyet’tir. Cumhuriyet budur. Bunu Büyük Atatürk’e borçluyuz.” Merhum Demirel’in Cumhuriyet tanımı ve kendi yaşamındaki hayalleri ve kendi çıktısı Cumhurbaşkanlığıdır. Bu hayallerin gerçeğe dönüşmesinde de 9. Cumhurbaşkanı merhum Demirel’in dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. O ve silah arkadaşları sayesinde işgal altındaki Anadolu tekrardan yurt olmuş ve Cumhuriyete kavuşmuştur.
***
Cumhuriyet Türkiyesi ilk yüzyılını tamamlamak üzeredir. Bu bağlamdan ilk yüzyılın ilk çıktısı ve emeğin karşılığı da Türkiye’de üretilen yerli ve milli fikirle ortaya çıkan TOGG markalı otomobilimizdir. Artı ya da eksileriyle TOGG çıktımız Cumhuriyetin yüz akı ve gurur nişanesidir. TOGG’un tanıtımı günlerinde sosyal medyada dolaşan “Cumhuriyeti biz böyle kazandık.” görseline ek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TOGG ekibinin paylaşıldığı görsel kazanımın Cumhuriyetin ilerleyerek devam ettiğinin en somut ve önemli göstergesidir. TOGG gibi Cumhuriyet’in Savunma Sanayinde de milli gururlarımız olan çıktıları İHA, SİHA, Milli Atak Helikopteri, MİLGEM, yerli üretim piyade tüfekleri gibi bir sürü milli ve yerli çıktısı mevcuttur. Cumhuriyet belki de ayakları yerden kesilmeden ellerimizle yıldızlara ulaşmaktır. Çağın şart ve koşullarına hazır olarak Cumhuriyet Türkiyesine gelecek hazırlamak, seçilmiş siyaset kurumu ve atanmış devlet kademelerinin asli vazifesidir.
***
Kadim devlet Türkiye, birinci yüzyılında bunları görünen görünmeyen yedi cihandaki düşmanlarına karşı yapmıştır. Cumhuriyetin çıktısı dediğimiz TOGG ve milli savunma sanayi teknolojilerimiz ilk önce ikinci cihan harbi galip devletlerinin ve küresel ölçekteki devlet dışı aktör kabul edilen çok uluslu şirketlerin işine gelmemektedir. Anadolu’da filizlenip koca bir Çınar olan Türkiye’nin büyümesi mazlum milletlere umut olması beraberinde Türkiye düşmanlarının da karşı atağa geçmesi demektedir. Adil, hak ve hukuku, insan haklarının merkezi kabul etmiş Türkiye bölge devletlerin ve deniz aşırı ülkelerin menfaatlerine terstir. Bu sebeple de Türk siyaset kurumu ve paydaş devletleri ikinci yüzyılın ilk başlarından itibaren enerjide, sağlıkta, ekonomide milli güvenlik bakışıyla programlar yapmalı ve hayata dahil etmelidir. Mevcut kazanımlar korunarak geleceğe yürüyebilmek için birinci öncelik milli güvenliğimiz olmalıdır.