Türkiye ve Yunanistan arası temel sorunları “Egemenliği anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK), Gayri askeri statüdeki Adaların (GASA) statüsünün ihlali ve silahlandırılması, Karasuları sorunu, Kıta Sahanlığı sınırlandırılması sorunu, Hava Sahası sorunu (Karasularının ötesinde hava sahası ihlali), FIR hattı sorunu, Arama Kurtarma sahasına yönelik ihtilaflar, Doğu Akdeniz’de yetki alanlarının belirlenmesi sorunu” olarak sekiz başlık altında toplayabiliriz. Yunan siyaset kurumu yukarıdaki başlıklara ilave olarak halihazırda Batı Trakya’daki Türk azınlığının yaşadığı Türkiye sınırına yakın alanlara askeri birliklerini konuşlandırarak Türkiye karşıtlığını iç siyasetinde söylem olarak kullanmaktadır.
***
Yunan siyaset kurumu, coğrafyadaki varlığını ispatlamak için diplomasi masasında çözülecek olan tüm konuları krize çevirmekte, siyaset kurumuna kaos olarak servis etmektedir. Genel olarak attığı taş kurbağayı ürkütmese de yapacağından geri kalmadan hırçın ve düzensizliği düzen edindiği haliyle yapacağından geri kalmamaktadır.
***
Yunan siyaset kurumunun kumdan yaptığı kaleler ve faaliyetlerine karşılık Türkiye Ege’de ‘durumsal farkındalık ve varlık gösterme faaliyetlerini’ kararlılıkla devam ettirmektedir. Karadeniz’deki enerji arama faaliyetlerindeki kararlılığını, Doğu Akdeniz’de kendi nam ve hesabına yaptığı gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) adına da TPAO marifetiyle yapmaktadır. Türkiye ‘Mavi Vatan’ olarak kabul ettiği denizlerdeki varlığını stratejik hamleleriyle arttırarak sürdürmektedir. Yavuz, Fatih ve Kanuni sondaj gemilerine ilave olarak Abdülhamid Han sondaj gemisini geçtiğimiz günlerde Mavi Vatanımız Doğu Akdeniz’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle uğurlamıştır. Abdülhamid Han sondaj gemisi teknik donanımı ve fiziki özellikleriyle ‘Mavi Vatan’daki filomuzun en güçlüsü olarak dosta güven vererek faaliyetine başlamıştır. Abdülhamid Han teknik olarak yedinci nesil, 238 metre uzunluğu 42 metre genişliği ve çift güvenlik sistemine sahip, çift kule ile aktif konumlandırma sistemli, 200 mürettebat kapasitesiyle 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabilecektir. Türkiye Yunan siyaset kurumu gibi laf üretmek yerine Ege, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarında KKTC ve kendi namına kararlılıkla çalışmalarını sürmektedir.
***
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Abdülhamit Han sondaj gemisi ilk görevi için Akdeniz’e açılacak. Doğu Akdeniz politikamızı taviz vermeden sürdürüyoruz.” şeklindeki açıklamasıyla Türk siyaset kurumunun diplomasi ve dış politikadaki emini olarak uluslararası muhataplarımıza gereken cevabı vermiştir. Abdülhamid Han sondaj gemimizin ilk göreve çıkış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bugün Abdülhamid Han sondaj gemimizi Mavi Vatana, Akdeniz’e göreve gönderiyoruz. Gazipaşa’nın 55 kilometre açığına, Yörükler – 1 kuyusuna yollayacağız.” demiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında “Akdeniz’de hakkımız olanı alacağız.” diyerek açık ve net bir şekilde ‘Doğu Akdeniz’deki enerji savaşında biz de varız, hakkımızı söke söke alacağız, haklarımızı korumak için dişe diş mücadele etmekten çekinmedik çekinmeyeceğiz.’ demiştir. Doğu Akdeniz ve KKTC deniz yetki alanlarında sözüm ona arama yapmak isteyen Yunan ve Rum siyaset kurumları Türkiye’nin kararlı duruşunu görerek atacakları adımlara dikkat etmelidirler.