Askeri bir terim olarak ‘cephe’yi, üzerinde savaşın sürmekte olduğu bölge olarak tanımlayabiliriz. Siyaset kurumu ve dünya düzenini yukarından bir gözle baktığımızda siyasi ve askeri cephelerin birbirine girdiği, enerji, kamu, gıda ve ekonominin güvenliğinin tartışıldığı yeni dünya düzensizliğinde savrulup gitmekteyiz. Ankara merkezli dış politika bakışı için sistemi izlediğimizde Karadeniz cephesinde Rus – Ukrayna hattı, Suriye cephesinde Şam rejimiyle özgür Suriye ordusu hattı, Ege ve Batı Trakya’da diplomasi ve siyasi olarak çatışan Türk – Yunan hattı, Irak ve İran cephesindeki PKK – PJAK ve DEAŞ yapılarının birbirine girdiği Ankara’yı ilgilendiren bir hat ve uzunca zaman önce de dile getirdiğim yeni cephemiz Balkanlar’daki gergin hat Kosova ve Sırp çatışma alanıdır.
***
Yukarıdaki cephe ve hatlara ilave olarak dünyanın yeni cephesi Çin ve Tayvan arasındaki gerilim de eklenmektedir. Çin ile küresel güç mücadelesi veren ABD, Tayvan’ın yanında yer alarak konuya Pasifik’te müdahil olmaktadır. ABD yönetiminin üç numaralı ismi olan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaret etmesi Pasifik’teki Çin – Tayvan sorununu tekrardan ateşlemiştir.
Deniz Doktrini
Vladimir Putin, Rusya’da Temmuz ayının son pazar gününde kutlanan Donanma Günü’nde yeni Deniz Doktrini’ni onayladı. Rusya, doktrinde denizcilik alanında Rusya’nın ana rakibi olarak ABD’yi gösterdi. Rusya dışında, uzak bölgelerde görev yapan Rus gemilerinin çalışmasını sağlayan üs noktalarının yeterli sayıda bulunmadığı kaydedilen doktrinde, ABD’nin okyanuslarda hakimiyet kurma siyaseti ve NATO’nun Rus sınırlarına doğru altyapıyı güçlendirmesinin Rusya için tehdit oluşturduğu belirtildi. Rusya’nın yeni deniz doktrinini duyurmasıyla anakaradaki cepheler ve gergin hatların, donanmalar vasıtasıyla açık denizlere taşınacağı aşikârdır.
Kosova – Sırp sınırı
ABD ve Rusya arası gerilimin vesayetçi yapılarla sürdüğü cephe, Kosova ile Sırbistan arası sınır gerilimidir. Kosova Başbakanı Abin Kurti geçen hafta “Kosova’ya girecek Sırplara geçici kimlik verilecek. Pasaportlarını değil, bu kimlikleri kullanmaları gerekecek.” şeklindeki ifadesi sonrası Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de “Kosova, Sırpları yok etmek istiyor.” ifadelerini kullanmıştır. Karşılıklı fikirlerin açıklanması sonrası ateşlenmeyi bekleyen Sırp – Kosova gerilimi sirenlerin çalmasıyla başlamıştır. Kosova’daki Türk varlığı ve diğer unsurlar dikkate alındığında Türk siyaset kurumu için önemli bir konudur.
***
Karadeniz’deki Rus – Ukrayna savaşı, dünya ve Avrupa özelinde enerji ve gıda arzını aksatmış, bu aksaklık coğrafyadaki toplumları ekonomik yaptırım olarak etkilemiştir. Balkanlar’daki olası bir Sırp – Kosova askeri çatışması da gıda ve ekonominin güvenliğini yakından etkiler. Yukarıdaki özet haliyle ‘Cephe neresi?’ sorunun cevabı, yeni dünya düzensizliğinde cephe tüm dünya karası ve denizler diyebiliriz. Türk devlet aklı, ideolojiden uzak küresel siyaseti iyi okuyup jeopolitiğini avantaja çevirerek insanlık ve milletini savaş cephesi ve olası tehditlerden uzak tutmalıdır.