İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

340- Meriç‘i geçme tatbikatı, 21.07.2022

Sıkça kullandığım İbn-i Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözü, içinden geçtiğimiz yıllarda en önemli cümle ve tanımlama olsa gerek. Suriye iç savaşı, Karabağ zaferi, Rus – Ukrayna savaşı derken bir de Ege ve Batı Trakya’da Yunanistan ve okyanus ötesinin askeri varlığını arttırması kaderimiz olan coğrafyanın hep meşakkatli olduğunun göstergesidir. Günümüzde coğrafyanın insan ve devlet yaşamını yakinen etkilediğinden dolayı politika ve strateji sözcüklerinin başına ‘-jeo’ takısını ekliyoruz. Jeopolitik ve sonrası ondan kaynaklı jeostratejiler karar alıcıların masasındaki ana argümandır.

***

Coğrafi şartlar ve koşullar liderleri şekillendirir, geliştirir veyahut da kısıtlar. Siyasi ve diplomatik tercihleri; dağlar, nehirler, denizler ve binalar şekillendirir diyebiliriz. Bu mantıkla da küresel olayları takip etmek, anlamak ve anlamlandırmak istiyorsak liderleri, fikirleri ve olayları takip ederek anlamalısınız; lakin bunun yanında coğrafi şartlardan haberiniz yoksa resmin bütününü asla göremezsiniz. Üzerinde yaşadığımız topraklar, bizi her zaman şekillendirmiştir. Savaşlar ve barışlar, iktidarlar ve muhalefetler, dost ve düşman, fakir ve zengini coğrafyanın etkisi şekillendirerek bölümlere ayırmıştır.

***

Coğrafi konum iki komşu devletin birbiri ile olan ilişkisini de yakinen etkilemiştir. Rusya – Ukrayna arası savaşın yaşandığı alan Kuzey Avrupa ovası adındaki muazzam düz bir ovadır. Bu ova alanı Rus – Ukrayna arası doğal ve ulaşımı basit bir cephedir. Şayet bu alan yüksek dağlarla çevrili olsaydı ikmal ve intikali zor bir cephe iki düşman komşuyu bile savaştırmazdı.

***

Coğrafyanın etkilediği en önemli Asya, Avrupa ve Ortadoğu kavşağındaki ülke Türkiye’dir. Türkiye’nin sosyal dokusunun oluşumu, siyasi ve kültürel yaşamının şekillenmesi gibi ana unsurların oluşumunun kaynağı coğrafyasıdır. Güncel yaşamı etkileyen etmenlerin oluşması kadar dost ve düşman devlet kavramları da coğrafyası sayesinde oluşmuştur. Son günlerin en sıcak siyasi cephe alanı da Ege ve Batı Trakya hattıdır. Deniz ve kara sınırındaki Türk adaları ve Batı Trakya’da yaşayan Türk azınlıklar iki ülke için hayati önemdedir.

***

Coğrafyanın bizi zorladığı günümüzde arsız Miço’nun akıl ve mantıktan uzak siyasi ve askeri hamleleri de olaya tuz biber olmaktadır. Son zamanlarda tarih ve hukuk şuurundan eksik Ege adalarını silahlandırması, abartı derecesinde Yunan ordusunu silahlandırması ve son olarak da olası Türk – Yunan savaşı için Meriç’i geçme tatbikatı yapması ‘aç tavuğun kendini buğday ambarında görmesi’ olarak değerlendirilebilir. Yunanistan 4. Kolordusuna bağlı askeri birlikler tarafından “Nehir Yolu 22” isimli tatbikat coğrafyamız için hayati önemdeki düşman askeri oyunudur.

***

Türk siyaset kurumu karar alıcılarının milli güvenlik siyasetine yoğunlaşması da coğrafyamızın bize dayattığı mecburiyettir. Bu sorun ve mecburiyetin kaynağı jeostratejik konumumuzdur. Hal böyle olduğu için de Yunan askeri oyunları ve hamleleri dört gözle izlenerek yeri ve zamanı geldiğinde Türk devleti ve siyaset kurumunda gerekli cevabı verecek kudret mevcuttur. Arsız Miço akıl ve mantığın almadığı askeri ve siyasi söylem ve oyunlarını sakin bir akılla düşünmesi Atina’nın menfaatinedir.