İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

331- ABD, Ege’yi mesken tuttu 19.05.2022

Geçmiş yazılarımda defalarca yazdığım ‘Atina DC’ için birkaç soru aldım. ‘DC’ nedir, diye. Bu sözcüğü kullanmamın arkasında yatan haklı gerekçe Yunanistan ve Amerika ilişkilerinin askeri bağlamda çok artması ve Atina yönetimi siyasi karar alıcılarının ABD’nin sözcüsü ve danışmanı gibi çalışmalarıdır. Amerika’nın başkenti bildiğiniz üzere Washington’dur. Başkent ismini Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk başkanı olan George Washington’dan almıştır. Beyaz Saray, ABD Kongresi, ABD Yüksek Mahkemesi bu kentte yer almaktadır. ABD’nin başkentinin herhangi bir eyaletin sınırları içinde yer almasının o eyalete çok büyük bir ayrıcalık sağlayacağı düşüncesiyle bu kent District of Columbia (DC) denilen özel statüde bir bölge olarak kabul edilmiştir. Kentin belediye başkanı vardır; ama valisi yoktur. Kenti kongrede temsil eden kongre üyesi bulunur; ancak bu kongre üyelerinin oy hakkı bulunmamaktadır. Benzer bir şekilde bölgeyi temsil eden senatör de bulunmamaktadır. Anlaşılacağı üzere Washington’un diğer şehirlerden ayırmak için şehrin özel bir statüde olduğunu belli eden DC kısaltmasıyla ‘District Of Columbia’ denilmektedir.

***

Washington DC’den yola çıkarak yakıştırdığım Atina DC tanımlaması da ABD için Yunanistan ve başkenti Atina’nın ayrı bir statüde olmasındandır. DC unvanını yerden göğe kadar Atina ve siyasi iradesi hak etmektedir. Ege denizi ve Batı Trakya’da Amerikan askerlerine ABD topraklarıymış gibi yerleşme iznini Atina DC zihniyeti vermektedir. Bir nevi Yunanistan, Atina DC eliyle ABD tarafından sessiz bir istilaya tabidir.

***

Geçtiğimiz hafta Yunanistan meclisinde onaylanan ABD ile Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması, ABD’nin Yunanistan’da üçü yeni olmak üzere dört üsten faydalanmasına olanak sağlamaktadır. Anlaşmada, Volos’taki Georgula Kışlası, Litohoru’daki atış alanı, Dedeağaç’taki Yannuli Kışlası ve Suda Üssü, ABD’nin kullanabileceği alanlar arasında gösteriliyor. Böylelikle, 28 Mayıs 1969’da 1. sınıf bir deniz astsubayı komutasında 16 personel için ABD’ye açılan Girit’teki Suda Üssü’ne, 3 yeni üs daha eklenmiş oluyor. Yunanistan meclisinde onaylanan bu anlaşma ABD ve Yunanistan’ın 8 Temmuz 1990’da imzaladığı anlaşmanın devamı niteliğindedir. Taraflar anlaşmanın bitiminden iki yıl önce itiraz etmemesi halinde anlaşma süresi otomatik olarak uzamaktadır. İş bu anlaşmayla ABD, Atina DC’nin desteğiyle Yunanistan deniz ve topraklarından çıkmayacağını imza altına almış olmaktadır.

*** 

Hani derler ya ‘Mal onun, mülk onun. İster satar, ister bakar.’ Biz de o hesap, karışmasak da olur; fakat ABD askeri varlığı Afrika, Ortadoğu, Balkan ve Kafkaslar’da askeri unsurlarını o ülkenin düşman tehdidi altındaki bölgesine yapmaktadır. Şimdi burada sorulması gereken soru, ‘Yunanistan Ege ve Batı Trakya’da hangi düşman tehdidine maruz kalmaktadır da ABD’nin askeri desteğine ihtiyaç duymaktadır?’ Burada hedef ve amaç Atina DC’yi korumak mıdır, Yunanistan’ı sessizce istila mıdır, yoksa olası Türk – Yunan askerî çatışmasında Atina DC ile hareketle Türkiye’ye saldırmak mıdır? Burada Atina DC, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu bilerek dost ve müttefiklerini iyi bilmelidir.