Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi siyasi ve askeri olarak yeryüzünün en önemli konusu. Belki de 3. Dünya savaşını tetikleyen işgal olarak tarihe geçecektir. Putin ve Zelenski de tarihe kahraman ya da diktatör olarak konu olacaktır. İşgalin başladığı ilk günden itibaren, ekonomik ve siyasi olayların tetikleyicisi bu olaydır. Varil petrol fiyatının artması, finans sisteminin belirsizliklerle dolu olması gibi bir sürü konu etkilenmiştir. Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) üyeliği süreci de savaşın başlamasıyla birlikte gündemde yerini almıştır.
***
Savaşın başlamasıyla birlikte Zelenski fırsatı değerlendirerek Avrupa kıtasındaki tüm ülkelerin hakkı olduğu gibi AB’ye adaylık başvurusunu yapmıştır. AB’nin ilgili kurumları da başvuruyu kabul etmişlerdir. Peki; Rusya – Ukrayna arası savaş, Ukrayna’nın AB üyeliğini fasılları ve süreci hızlandıracak katkı sağlar mı? AB üyeliği için gerekli kriterler geçmişte görmezden gelinmiştir. Doğu Almanya, tabir doğru olursa bir gecede AB üyesi olmuştur. Kıbrıs Cumhuriyeti, KKTC yok sayılarak apar topar üye yapılmıştır. Gelecekte İskoçya Birleşik Krallık’tan ayrılsa çok kısa bir sürede üye olabilir. Bu varsayımlar ve geçmişteki jet üyelikler bize aday olan ülkenin coğrafyasının, ekonomik yapısını, dininin üyeliğe jet hızıyla geçmede etkin olduğunu göstermektedir.
***
Fakat Ukrayna AB için coğrafi ve kültürel olarak sorunlu görünmese de ekonomik ve reformlar bakımından Balkan ülkelerindeki kronik sorunları içinde barındırmaktadır. Freedom House’a göre Ukrayna ‘hibrit rejimle yönetilen ve kısmen özgür’ olarak tanımlanmaktadır. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü de medyayı Zelenski’nin ‘kıskacında’ olarak tanımlamıştır. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, savaş öncesi dönemde seçimde aldığı desteği %30’lara kadar kaybettiği görülmüştür. Pandora Papers’da kendisi ve iş ortağının adı geçmektedir. Politik yozlaşma, rüşvet, Ukrayna para biriminin değer kaybetmesi, işsizliğin artması savaş öncesi Cumhurbaşkanı Zelenski’yi sorgulanır hale getirmiştir. Hatta savaş öncesi olası Rusya – Ukrayna savaşı için Zelenski %55’le liderlik yapamaz anketi ortaya çıkmıştır. Bunlara ilave olarak da Ukrayna AB üyeliği için belki de politik olarak Kopenhag kriterlerini, ekonomik olarak da Maastricht kriterlerini karşılayamaz haldedir.
***
Ukrayna ve siyasi yapısına ilave olarak, AB kriterleri de Ukrayna üyeliği için uygun olmayabilir. Üye olacak olan ülkenin sınırlarının net belli olması ve sorunsuz olması koşulu Kırım ve Dombas bölgesi düşünüldüğünde, Ukrayna için sorundur. Tüm bu hususlar görmezden gelinir ve Ukrayna AB üyesi yapılırsa da AB Anlaşmasının 42. maddesi gelecekte olacak olan Rus saldırısın da AB ülkelerinin de savaşa bilfiil katılmasına sebep olabilir. Bahse konu 42. madde NATO’nun 5. maddesi gibidir. Üye devlete saldıran üye olmayan ülkeye karşı AB’nin topyekûn saldırması ve savunması bağlamındadır.
***
Bu bağlamda sonuç itibariyle Ukrayna’nın AB üyeliği siyasi tarihimiz ve geleceğimiz için önemle takip edilmesi ve değerlendirilmesi gereken bir olaydır. Savaşın kazananı yoktur; fakat dönemsel olarak liderler kazanmış görünebilir. Putin ve Zelenski’nin tarihe nasıl geçeceklerini süreç belirleyecektir. Web3.0’ın yaşama geçtiği çağımızda diyalog masaları ve köprü ustaları sayesinde, duvarlarla çevrili liderler konuşabilmelidir; çünkü Ukrayna ve Rus halklarının ve insanlığın barış ve huzura ihtiyacı vardır.