Okyanus ötesi, coğrafyamızın gizli öznesi olarak her cümle ve paragrafta yerini korumaktadır. Hikayenin akışına göre kurtarıcı, umut ışığı, barış ve huzurun teminatı gibi kendine rol ve anlamlar yüklemektedir. Kendine biçtiği rolü iyi anlayabilmek için cümledeki sözcükler yerine Afganistan, Irak gibi güzel cümlelerle geldiği kaos ve karmaşa içinde bıraktığı coğrafyayı izlemek kafidir. Bu bakışla güncel olarak Batı Trakya, Kıbrıs adası ve Ege Denizi’nde hikayelere gözle görülür özne olarak yerini almaktadır. Kaderimiz olan coğrafya kahramanlık ve yenilgilere konu olmuş, birçok siyasi hikayeyi dinlemiştir.
***
Okyanus ötesinin Rusya ve Ukrayna krizine tepki olarak varlığını arttırdığı coğrafyamızda, Kıbrıs adası ve Güney siyasi aktörlerini de hikayesine konu ettiği bölümler başlamıştır. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides okyanus ötesinin hikayesinde rol alarak Kıbrıs Türkü ve Türkiye karşıtlığı bölümlerinin oyuncusu olmuşlardır. Komşu lider Anastasiadis ‘Nomisma’ isimli dergide “2022’nin Zorlukları” konulu makalesinde Kıbrıs konusu üzerine hikaye bölümü yazmıştır. Rum lider Anastasiadis, Kıbrıs sorunundaki çıkmazın sorumlusu olarak hikayenin öznesinin dillendirdiği haliyle ‘Kıbrıs sorunundaki çıkmaz ve durgunluğun, kabul edilemez tezlerde ısrar eden, gerek toprak konusunda gerekse denizde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına karşı koyan, faaliyetlerde bulunan Türk tarafının uzlaşmazlığından kaynaklandığını’ dile getirmiştir. Komşu Anastasiadis hikayesinin devamında “Türkiye’nin yıllardır var olan hedefi, Kıbrıs’ın nihai bölünmesinden ve tamamen kontrol altında, Kıbrıslı Türk sözde devleti kurmaktan başka bir şey değil” ifadesini kullanarak sorunun çözülmemesinin kaynağının Türkiye olduğu hikayesini yazmıştır. Transatlantiğin hikayesine konu olan diğer kişi Rum Dışişleri Bakanı Kasoulides de geçtiğimiz günlerde Washington DC’de ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüşmüştür. ABD dışişlerinin yaptığı açıklamada “Washington’un Yunanistan ve İsrail ile 3+1 mekanizması da dahil olmak üzere Güney Kıbrıs ile işbirliğini derinleştirme taahhüdünü yineledi.” demişlerdir. Yapılan açıklamadan çıkan ezcümleyse ‘Transatlantik – Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ hikayesi ‘Kıbrıs Türkü ve Türkiye karşıtlığıyla yazılacaktır’ şeklindedir. Açıklamada diğer bir önemli bölümse “Adayı tüm Kıbrıs adasının yararına olacak şekilde siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon olarak yeniden birleştirmeye yönelik Güney Kıbrıs liderliğindeki, BM’nin kolaylaştırdığı çabalara ABD desteğinin devam ettiğini” aktardıkları kısmıdır.
***
Transatlantik Kıbrıs adasında çözüm olarak “federasyon modelini” kendine yazacağı hikayede konu olarak belirlemiştir. Fakat Kıbrıs adasında Güneydeki halkın ve siyasi teşekkülün hak ve hukuku kadar eşit bir hakka sahip Kıbrıs Türkleri ve siyaset kurumu KKTC’de vardır. Okyanus ötesi çözüm adına hikaye yazmak istiyorsa konunun tarafı ve mağduru Kıbrıs Türklerini ve KKTC siyasi liderliğini ve garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti yetkililerini de dinleyerek hikayesini yazmalıdır. Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin olmadığı hikaye devrik cümlelerle dolu okunduğunda bir şey anlaşılmayan cümlelerden öteye geçemez.