“Game changer” terimi, spor dünyasında kullanılmaktadır. Özellikle bir maçın veya bir oyunun sonucunu önemli ölçüde değiştiren bir oyuncu, olay veya stratejiyi tanımlamak için ifade edilir. Bu terim, zamanla iş dünyası, teknoloji, siyaset ve uluslararası ilişkiler gibi farklı alanlara da yayılmıştır. Siyasette; bir lider, politika değişikliği veya uluslararası bir anlaşmanın, mevcut dengeleri kökten değiştirmesi durumunda kullanılır. Örneğin; Brexit süreci Avrupa Birliği için bir “game changer” olarak değerlendirilebilir. Uluslararası İlişkiler, küresel güç dengelerini değiştiren olaylar, savaşlar veya teknolojik ilerlemeler ve yapay zekanın uluslararası güvenlik stratejilerini yeniden şekillendirmesi ‘’game changer’’ örnek teşkil edebilir.
“King maker” terimi, Orta Çağ İngiltere’sinde siyasi figürleri tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle kral seçimi veya tahta kimin çıkacağı konusunda perde arkasından güçlü etkisi olan kişiler için kullanılmıştır. Tarihte bu terime örnek olarak; İngiltere’deki Güller Savaşı sırasında Richard Neville (“Warwick the Kingmaker”) gösterilir (1455-1485). Uluslararası İlişkilerde küçük ama stratejik konumda olan ülkeler veya figürler, büyük güçler arasındaki dengeleri etkileyebilir. Bu etki yaratmayı genel olarak; King maker ve Game changer tanımlamalarında bulabiliriz.
Verimli Hilal (Fertile Crescent) tanımlamasını ilk kullanan kişi Amerikalı arkeolog James Henry Breasted’dir. Breasted, bu terimi ilk olarak 1916 yılında kitabı Ancient Times, A History of the Early World’da kullanmıştır. Verimli Hilal, Orta Doğu’da erken tarım ve medeniyetlerin doğduğu bölgeyi ifade eder ve kabaca aşağıdaki bölgeleri kapsar. Mezopotamya: Bugünkü Irak, Kuveyt ve Suriye’nin doğu kesimleridir. Levant: günümüz İsrail, Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye’nin batı kesimleri ve Nil Nehri Vadisi: Özellikle Mısır’ın doğusu ve Sudan’ın kuzeyidir. Bu bölge hilal şeklindeki coğrafi yapısından dolayı bu isimle anılmış ve tarımın, yerleşik hayatın, yazının ve erken şehir devletlerinin doğduğu bir alan olarak bilinir. Özellikle buğday, arpa gibi tahılların ilk kez yetiştirildiği ve hayvanların evcilleştirildiği yerlerden biri olarak tarihte önemli bir yere sahiptir. Günümüze gelindiğin de Verimli Hilal bölgesi petrol ve deniz ulaşımının geçişlerinin kontrol edildiği, dinler tarihi acısından da önemli stratejik bir coğrafyadır. Bahsi geçen ülkeler Akdeniz ve özel de Doğu Akdeniz’e kıyıdaş olan günümüzdeki siyasi çatışma ve sorunlu bölgelerdeki siyasi teşekküllerdir. Verimli Hilal ve Doğu Akdeniz’i kontrol eden devlet dünya siyasetini kontrol eden veya edebilecek olan devlettir.
Bu bahisle; Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeler, bölgenin siyasi dengelerini kökten değiştirecek bir süreç başlatmış durumdadır. İsrail’in Filistin’e saldırısı, Hizbullah’a yönelik operasyonları ve Suriye’deki Esad rejiminin çöküşü sonrası Golan Tepeleri’ne bayrak dikmesi, bölgenin yeniden şekilleneceğinin bazı göstergeleridir. Esad rejimi HTŞ marifetiyle çökmüştür. Bu durum, İran ve Rusya’nın Suriye topraklarındaki gücünü ciddi şekilde zayıflatmıştır. Aynı zamanda, PKK/PYD güçlerini bazı bölgelerden çıkaran SMO unsurları, Suriye’deki yeni güç dengelerinin oluşmasında etkin rol alacaktır. İran’ın “direniş ekseni” olarak adlandırdığı stratejik etkisinin zayıflaması, Ortadoğu’da yeni güç boşlukları yaratırken, bu durumun bölgesel ve küresel aktörler arasındaki rekabeti nasıl tetiklediğini görmek ve ona göre konumlanmak bölgedeki gücü kontrol etmek için hayati önemdedir.
Hizbullah ve İran’ın Zayıflaması
İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyonlar, İran’ın bölgedeki stratejik uzantılarından birinin ciddi şekilde sarsılmasına neden olmuştur. Hizbullah’ın çöküşü, yalnızca İsrail ile İran arasındaki güç dengesini değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda İran’ın Levant bölgesindeki etki ağını da zayıflatmıştır. İran’ın Suriye’deki kara köprüsünü kaybetmesi, Tahran’ın Lübnan’a erişimini ciddi şekilde kısıtlayarak, bölgedeki stratejik çıkarlarını zayıflatacaktır.
Esad Rejiminin Çöküşü
Esad rejiminin sonunun gelmesi, yalnızca Suriye için değil, Rusya ve İran gibi destekçileri için de büyük bir yenilgi anlamına geliyor. Rusya, Suriye’yi askeri üslerini Afrika’ya genişletmek için bir sıçrama tahtası olarak kullanıyordu. Ancak Esad rejiminin çöküşü, Moskova’nın bu stratejik avantajını kaybetmesine yol açabilir. İran için ise Esad’ın düşüşü, bölgedeki nüfuzunun ve Lübnan’a olan kara bağlantısının sona ermesi anlamına geliyor. Bu gelişmeler, Suriye’nin 54 yıllık bir aile diktatörlüğünden kurtuluşunu simgelese de aynı zamanda yeni bir belirsizlik dönemine işaret ediyor.
Doğu Akdeniz’in Stratejik Önemi
Ortadoğu’daki bu güç boşluklarının ışığında Doğu Akdeniz, jeopolitik önemini giderek artırıyor. Doğu Akdeniz, enerji kaynakları ve deniz ticaret yolları üzerindeki stratejik konumuyla bölgesel rekabetin merkezine oturmuş durumda. İsrail ve Filistin arasındaki savaşın yanı sıra İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah’a karşı yürüttüğü operasyonlar, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltiyor. Türkiye, Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs gibi aktörler, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları üzerinden bir güç mücadelesi içindedir.
Kıbrıs’ın Kritik Rolü
Bu bağlamda Kıbrıs, Doğu Akdeniz’deki stratejik denge açısından kilit bir öneme sahiptir. Batı’nın enerji güvenliği hem de bölgesel istikrar için taşıdığı kritik değer, Kıbrıs sorununu yeniden gündeme getiriyor. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üzerindeki etkisi ve Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatleri, bölgedeki güç mücadelesinde belirleyici bir rol oynuyor. Aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Avrupa Birliği’ndeki etkisi, bölge politikalarını derinden etkileyen bir diğer faktördür.
Bölgesel ve Küresel Aktörlerin Rekabeti
Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’deki bu gelişmeler, bölgesel aktörler arasındaki rekabeti daha da yoğunlaştırıyor. Türkiye, Suriye’deki boşluğu doldurmak ve Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için daha aktif bir dış politika izlerken, İsrail, enerji ve güvenlik stratejileri doğrultusunda bölgedeki pozisyonunu güçlendirmeye çalışıyor. Avrupa Birliği ve ABD ise, enerji güvenliği ve bölgesel istikrar adına Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri yakından takip ediyor.
Sonuç
Ortadoğu’daki son gelişmeler, Doğu Akdeniz’in stratejik önemini daha da artırdı. İsrail ve Filistin arasındaki savaş, Hizbullah’ın çöküşü ve Esad rejiminin sonu, bölgede yeni güç dengelerinin oluşmasına zemin hazırlıyor. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki güçlü donanması, enerji politikaları ve Kuzey Kıbrıs üzerindeki etkinliğiyle bölgedeki kilit aktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin Ortadoğu’daki diplomatik etkisi, bölge ülkeleriyle ilişkilerinde ve yeni güç boşluklarını doldurmadaki rolünde kendisini gösteriyor. Bu süreçte Doğu Akdeniz ve Kıbrıs hem bölgesel hem de küresel aktörler için kritik bir öneme sahip olmaya devam edecektir. Bölgedeki enerji kaynakları, deniz ticaret yolları ve jeopolitik rekabet, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in geleceğini şekillendiren temel unsurlar arasında yer alacaktır. Türkiye Verimli Hilal bölgesi başta olmak üzere diğer mesai yürüttüğü alanların ya şimdi ya da gelecekteki; King Maker ve Game Changer’ıdır. Türkiye 15 Temmuz sonrası küresel prangalardan kurtulmuş, tam bağımsız ve bağlantısız bir siyaset kurumuyla ikinci Cumhuriyet Yüzyılına, Başkumandanı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve tarihteki ‘Güller Savaşı’ süreci kadar oyun değişikliğine sebep olan ‘Cumhur İttifakı’ ve fikir babası Sayın Devlet Bahçeli beyle Lider Ülke Türkiye ülküsüne emin adımlarla gitmektedir.