İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

298-Federasyona açığım 30.09.2021

New York dönüşü Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Ercan’da yaptığı basın açıklamasında “Yapılan bu kutsal ve değerli mücadeleye kimse gölge düşürmesin. Kimse yaptığımız işi küçümsemesin, hiç yakışmıyor.” Demiştir. Sayın Tatar söylemiyle yerden göğe kadar haklıdır. Kıbrıs adasında çözüm adına topraktan taviz, 1974 sonrası adaya göç eden yurttaşların statüleri dahil her türlü teslimiyet ve taviz Rum müzakere heyetine servis edilmiştir. Çözüm adına kimliksiz siyaseti yürütenler, garantör ülkemiz Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tatar’ın ‘iki eşit devletli çözüm’ fikrine karşı kampanya yürütmektedirler. Cumhurbaşkanı Tatar BM Genel Sekreteri Guterres ve komşu lider Anastasiadis’le görüşmesinde “Tarihten ve uluslararası anlaşmalardan doğan, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden bizim resmi olarak müzakere masasına oturmamız mümkün değildir.” demiştir. Sayın Tatar müzakere sürecine geçmeden önce mevcut halimizle statümüzü tanıyın demektedir. Durulan nokta çok doğrudur. Mevcut, halihazırda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uluslararası sisteme dahil olmayı bekleyen bir devlettir. Kuzey Kıbrıs siyaset kurumu ve aktörleri Doğu Akdeniz enerji politikasında rol alabilecek imkân ve yeterliliğe sahiptirler. Sayın Tatar’ın mevcut durumun tanımlanması ısrarı, iki devletli çözüm, gerçek manada Kıbrıs Türklerinin çözüm için yol haritasıdır.

Komşu lider

Rum lider Anastasiadis de BM Genel Merkezi’ne giriş yaparken gazetecilere verdiği mülakatta “Kıbrıs’ta iki devletli çözüme açık mısınız?” sorusuna “Hayır, ben iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona açığım.” demiştir. Kıbrıs adasının iki komşu lideri Tatar ve Anastasiadis’in çözüme bakışları açık ve nettir. Rum yönetimi federasyon modelli bir çözümden yanayken Sayın Tatar iki devletli çözüm fikrini garantör ülkesi Türkiye’yle beraber savunmaktadır. Hal böyle olunca yeni dönemdeki çözüm adına yapılacak görüşmelerdeki aktör BM Genel Sekreteri Guterres’tir. İki tarafın beyanı ortadayken Kuzey Kıbrıs’ın Annan Planı’ndan itibaren hakları elinden alınmışken, Cumhurbaşkanı Tatar’ın önerisi olan mevcut durumun tanınması esas alınan çözüm yolu olmalıdır. Cumhurbaşkanı Tatar’ın yaptığı açıklamada “Şu an yapmamız gereken Kıbrıs Türk halkının haklarının korumak ve ileriye dönük yolları görüşmek için her fırsatı kullanacağız.” ifadesi Kuzey Kıbrıs’ın yeni yol haritasının anahtar cümlesidir. Kıbrıs Türkü yeni bir ‘evet’ i ancak mevcut haklarının korunması ve daha da iyileşmesi için kullanmalıdır. İstikrarlı ve kararlı bir duruş, çözümsüzlükten ve çözümü umut görüp hayal kırıklığı yaşamaktan daha iyidir.