Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Biden’ın görüşmesi öncesi diyebileceğimiz bir zamanda, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman Türkiye’yi ziyaret etti. Bakan Sherman, Türkiye’de muhataplarıyla siyasi görüşmeleri sonrası İstanbul ziyareti sırasında Fener Rum Patriği Bartholomeos’u da ziyaret etti. Hanımefendi Sherman Türk siyasetinin sinir uçları denilebilecek İstanbul Sözleşmesi ve dini özgürlükler söylemlerini konuşmalarında sıklıkla dile getirdi. Açıklamalarında ‘insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün önemine vurgu yaptı. Önem atfettiği konular düşünüldüğünde Türkiye insan haklarına saygıyı Suriyeli mültecilere yaptığı ev sahipliğiyle dünyaya ve ABD’ye göstermiş durumdadır.
***
Türkiye için YPG demek, PKK demek olduğunu bildiği halde NATO’daki en büyük ortağımız ABD, Suriye’nin kuzeyi, Türkiye’nin güney kara sınırındaki faaliyet yapan PKK’nın Suriye kolu YPG’ye destekle ne yapmak istemektedir? 16 Mayıs tarihinde Suriye’nin Rakka kentinde YPG sorumluları ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joey Hood başkanlığında üst düzey bir heyet görüşmelerde bulunmuştur. Geçtiğimiz hafta da ABD Merkez Kuvvetleri (Centcom) Komutanı General Frank McKenzie, YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) denetimindeki bölgeyi ziyaret etmiştir.
Mazlum Kobani
General McKenzie, YPG’nin en üst düzey sorumlusu Mazlum Kobani kod adlı terörist Ferhat Abdi Şahin’le görüşme gerçekleştirmiştir. PKK’lı terörist, görüşmeden bir gün sonra McKenzie ile görüşmesini Twitter’dan duyurmuştur. General McKenzie de terör örgütü PKK-YPG’ye verdikleri zırhlı Bradley araçların önünde verdiği pozla da PKK’ya desteklerini gözler önüne sermiştir.
***
Peki ABD bölgede ne yapmak istemektedir? Yunanistan’da eğit-donat faaliyetleri adı altında Ege Denizi’nde 6. Filosunun unsurlarını barındırmakta, Dedeağaç ve Kavala limanlarını askeri üs haline getirmektedir. Güney sınırlarımızda da sözüm ona DEAŞ mücadelesi adı altında PKK-YPG’yi ağır ve teknik silahlarla donatmaktadır. Bu faaliyetler sonrası ABD’de bölge için dost mu düşman mı sorusu sorulmalıdır. Dost ise kime, düşman ise kime sorularına da cevap bulunmalıdır. ABD, PKK’nın Suriye kolu YPG’ye desteğiyle İsrail’in arka bahçesini emniyete mi almak istemektedir? Suriye, İran ve Türkiye üçgeninde istikrarsızlaştırma hareketi mi yapmaktadır. NATO güvenlik şemsiyesi altından bakıldığında ABD için El-Kaide ve lideri ne ise, Türkiye için de PKK-YPG aynı şekilde milli güvenlik sorunudur.
***
ABD bölgede terör örgütüne binlerce tır ve yüzlerce kargo uçağıyla teknik ve askeri malzeme desteği vermektedir. Hal böyle olunca ABD bölge huzuru ve güvenliği için ne yapmaktadır? Ege’de ve güney sınırlarımızda anlamsız askeri varlığı Türkiye ile müttefiklik hukukuna aykırıdır. ABD’nin bu faaliyetleri, Türkiye’nin Doğu Akdeniz enerji siyasetinde, Kıbrıs Sorununa çözüm adımlarında başka bölge aktörleriyle yol almasına sebeptir. Siyaset yapıcı milli aktörler ABD varlığını ve diğer paydaşlarının askeri ve diplomatik çalışmalarını iyi okuyarak Kuzey Kıbrıs ve Türkiye için siyaset üretmelidirler.