İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

266-Hangi Amerika? 18.02.2021

Geçtiğimiz haftaki yazımda transatlantiğin fikirlerinin derin Amerika’nın düşünce kurumu Atlantic Council’de oluştuğunu ve sözcüleri vasıtasıyla dile getirildiğini yazmıştım. Söylemler aba altından sopa göstermekten tutun da NATO ortaklığı üzerinden ayar vermeye kadar tüm metotlarıyla aktarılmaktadır. Yine aynı yazımdan Türkiye Cumhuriyeti’nin cephelerini siyasi ve askeri olarak belirtmiştim. Geçtiğimiz günlerde Türkiye güney sınırlarının ilerisindeki Gara bölgesine askerî harekât düzenlemiş ve 13 silahsız vatandaşımız PKK tarafından infaz edilmiştir. Üç kahraman komandomuz da şehit olmuştur. Milletimiz 16 şehidimizin acısını derinden yaşamaktadır.

***

Milletimiz ve devletimizin şehit acısını yaşadığı zaman diliminde okyanus ötesinin büyük ülkesi Amerika siyaset kurumu, kahraman Mehmetçik’in Gara faaliyetine gölge düşürecek şer odaklarına propaganda malzemesi verecek boş lakırdılarda bulunmuştur. Bu söylemlere cevaben de Amerika Ankara Büyükelçisi David Michael Satterfieeld, Dışişleri Bakanlığı’na çağırılarak ABD’nin Gara açıklamasına tepki dile getirilmiştir. Dışişleri’nden yapılan açıklamada “ABD Büyükelçisine en kuvvetli şekilde tepki iletildi.” denilmiştir. Türkiye’nin bu tepkisi sonrası Amerika siyaset kurumu NATO ortaklığı üzerinden yaptığı söylemiyle Türkiye’nin şehitlerinin acısını paylaştığını ifade etmiş, PKK’yı terör örgütü olarak dile getirmiştir. ‘Zor oyunu bozar’ deyimi Ortadoğu ve ilişkili olduğumuz coğrafyada çok geçerli bir mantıktır.

***

Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz’dan önce ‘Aman o ne der, bu ne der’ kabilinden düşüncelerle dış politikasını belirlemiş olabilir, lakin 15 Temmuz sonrası Türkiye bölgede edilgen değil etken bir devlete dönüşmüştür. Türkiye; siyaset kurumu ve devletinden transatlantik aklı arındırmış, milli ve yerli bir güçle bölgesi ve milleti için faaliyet yapan bir devlet olmuştur.

***

Amerika’dan Gara açıklamasının 24 saatte değiştiğini gördüğümüzde aklımıza ‘Hangi Amerika?’ sorusu gelmektedir. NATO’daki büyük ortağımız, eğit-donat faaliyetlerini sınırlar ötesinde yaptığımız Amerika mı? Yoksa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tanımladığı haliyle ‘’İşte ABD’nin yaptığı bir açıklama var. Evlere şenlik. Hani siz PKK’nın yanında değildiniz? Bal gibi de yanlarındasınız. Hani siz YPG‘nin yanında değildiniz? Yanındasınız ve arkasındasınız. Bunlar binlerce tır mühimmat getirdiler, teröristlere teslim ettiler’’ deki terör örgütlerini eğitip donatan ve besleyen Amerika mı? Türk dış politika yapıcıları hangi Amerika olduğunu çok iyi bilmektedirler. PKK-YPG’yi desteklemekten tutun da 15 Temmuz’un mimarı elebaşı Fetullah’a sahip çıkan okyanus ötesidir. Ortadoğu ve dünya siyasetini karıştıran menfaati insanlığın önüne geçmiş bir okyanus ötesi vardır. Bir diğer Amerika’da belge ve bilgilerle aydınlatıldığında NATO ortaklığı aklına gelen ve şehitlerin acısını paylaştığını dile getiren Amerika vardır.

***

Dış politika duygu ve gönül bağından ziyade çıkar ve menfaat üzerine kurulmuştur. Kuzey Kıbrıs siyaset kurumu ve dış politika yapıcıları garantörü Türkiye ile birlikte teşekkül ettikleri coğrafyayı örümcek ağıyla örüp Türk milletinin menfaati doğrultusunda siyaset üretmelidirler.