İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

258-Kanlı Noel 24.12.2020

20-21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıs Türklerine karşı başlatılan silahlı saldırılara verilen isim Kanlı Noel’dir. Kıbrıs adasındaki Türk ve Rum toplumlararası çatışmaların başlangıcı olarak kabul edilen tanımlamadır Kanlı Noel. 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız bir devlet olarak kurulmuştur. İsviçre’nin Zürih şehrinde Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık arasında yapılan görüşmelerde anayasası hazırlanmıştır; fakat tarihin her döneminde olduğu gibi Kanlı Noel’e giden süreçte de Kıbrıs Rumları ve Kilisesi Kıbrıs Türkünün olmadığı bir yönetim için Kasım 1963’te on üç maddelik anayasa teklifi sunmuştur. Bu teklif haklı olarak Kıbrıs Türk toplumu tarafından kabul edilmemişti. Bunun üzerine Kıbrıs Rumları Akritas Planı adını verdikleri terör eylemleri ve propagandalarına başlamışlardı.

***

Akritas Planı’nı hayata geçiren Rum terör unsurları 20 Aralık gecesi kanlı eylemlerine başladı. 30’a yakın Türk köyü kuşatılmış, toplamda 103 köye saldırı başlatılmış ve Lefkoşa’nın Küçük Kaymaklı bölgesi kuşatılmıştı. Rum terör zihniyet kadın çocuk demeden eylemlerine devam etmişti. Bugün Lefkoşa Dereboyu caddesinde Barbarlık Müzesi olan Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan’ın evinde eşi ve üç çocuğu şehit edilmişti.

***

Rahmetli yazar Emin Işık hocanın “Devleti Kuran İrade” adında Türk devleti ve 2. Cihan Harbi galip devletlerinin kuruluş asabiyelerini özetlediği değerli bir eseri vardır. Eserinde Emin Işık hoca devletlerin günümüz karakterlerini idrak edebilmemiz için kuruluş asabiyesi ve karakterlerini iyi anlamamız gerektiğini özetlemiştir. Rum siyaset kurumunun karakteri savaş ve kaos üzerinedir. 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türklerinin haklarını Akritas Planı ve Kanlı Noel olaylarıyla gasp etmiştir. Günümüze kadar süre gelen müzakerelerde hep masayı deviren ve Kıbrıs Türkünün yok gören barış ve huzurdan uzak yaklaşım Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde günümüzde de görülmektedir. Bu bahisle Kıbrıs Rumlarıyla çözüm adına yürütülecek görüşmeler ve müzakereler beyhude bir uğraştır.

Silahlanan Yunanistan

Kıbrıs Rumlarının sergilediği savaş ve kaos üzerine siyasetleri hamisi Yunanistan’da da görülmektedir. Yunan hükümeti insanlıktan uzak Türkiye sınırı ve Ege denizindeki mültecilere insanlık dışı yaklaşımla savaşı ve kaosa hizmet eden devlettir. Bu yaklaşımına ek olarak da son günlerde basında silahlanmaya ayırdığı bütçeyle gündemdedir. Yunan Savunma Bakanlığı 2021 bütçesinde silahlanma payını 5 kat arttırarak 2,5 milyar Euro’ya yükseltmiştir. Yunanistan, Türkiye gibi NATO üyesidir. Ortadoğu tabir edilen gerilimli coğrafyaya uzak bir mesafededir. Avrupa Birliği (AB) himayesinde ve AB güvenlik şemsiyesi altındadır. Hal böyle olunca Yunanistan siyaset kurumu ne amaçla silahlanma payının ekonomik olarak çöktüğü bir dönemde arttırmaktadır. Yakın tarihli Ege denizi ve Türkiye sınırında herhangi bir savaş ve kaos mu ön görmektedir. Durum böyleyse Yunan siyaset kurumunun ana aktörleri şunu iyi biliyorlardır. Türkiye’deki Ege denizine komşu illerde ruhsatlı avcı sayısı bir hayli fazladır.

Yunanistan ve Kıbrıs Rum siyaset kurumu, Türkiye ve Kıbrıs Türklerini düşman olarak görmeyi bırakıp dost olarak görmesi gerekmektedir. Doğu Akdeniz enerji politikası ve Kıbrıs sorunu masada diyalogla çözülecek önemli iki gündemdir. Kanlı Noel’in yıldönümü olan bu günlerde Kıbrıs’ta toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarım.