İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

253-Devlet Mahallesi 19.11.2020

Geçtiğimiz Pazar günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kuruluşunun 37. yılını garantör ülkesi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet erkanının geniş katılımıyla kutladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC Cumhuriyet Bayramı konuşmasında “Burası tarihin her döneminde cazibesini korumuş, her toplumun rüyalarını süslemiş kadim bir coğrafyadır. Garantör ülke olarak bizim de KKTC’nin de diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır” diyerek devlet iradesini beyan etmiştir. Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kıbrıs Türkü 2004 yılında, çözüm için dünyayla bütünleşmek adına Annan Planı’na ‘Evet’ dedi, 2017’de İsviçre’de Kıbrıs Türküyle hastaneleri ve barışı paylaşmam diyerek Rum tarafı masadan kaçtı” demiştir. Garantör ülke Cumhurbaşkanı olarak Sayın Erdoğan çözüme olan adımların Kıbrıs Türkü tarafından yapıldığını, Rum tarafı ve Avrupa Birliği’nin çözümden uzak yaklaşımlarını ifade etti. Kıbrıs sorunu için de ‘eskinin güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz’ demiştir. Çözüm fikrinin Rumlarla tesis edilemeyeceği Cumhurbaşkanı Tatar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından söylenmektedir. Egemen eşit siyasi yapıyla iki eşit devletli çözüm fikri artık masada olmalıdır.

***

Kıbrıs sorunu ve Doğu Akdeniz denklemi içinse Cumhurbaşkanı Erdoğan “Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin adil bir şekilde yer almadığı hiçbir denklem barış ve istikrar üretmez” demiştir. Erdoğan’ın bu tanımı bugün ve gelecekte Doğu Akdeniz ve Kıbrıs sorunu üzerine üretilecek olan politikaların fikri çıkış noktası olmalıdır. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ın çözümü diplomasi masasında Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin siyaset yapıcılarının var olmasıyla mümkün olacaktır. Diplomasi masasında Türk dış politikası fikri yoksa ‘zor oyunu bozar’ mantığıyla ‘dosta güven, düşmana korku’ veren stratejik hamleler atılarak oyun bozulmalı, Akdeniz ve Kıbrıs’ta Türkün haklı menfaati korunmalıdır.

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi

T.C Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyareti sırasında yeni Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi için uygun bir arsa tahsisi yapılırsa hızlı bir şekilde yeni hizmet binası yapabileceklerini ifade etmiştir. Kıbrıs Türkünü temsil makamında en yüksek mevki Cumhurbaşkanlığıdır. Günümüz siyasi atmosferi ve artan nüfus, hızlanan diplomasi gibi parametreler göz önüne alındığında KKTC için yeni bir Cumhurbaşkanlığı binası şart olmuştur. Buradan Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ve Sayın Erdoğan’a ‘’Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi fikrine ilave olarak ‘devlet mahallesi’ adı verilecek gerekli bakanlıkların da taşınacağı Cumhurbaşkanlığı etrafında konuşlanacak bir yerleşke fikri Kıbrıs Türküne ve Doğu Akdeniz’e hizmet edecektir’’ diyorum. 

***

Kıbrıs Türkü, KKTC olarak tanınma arifesindedir. Ortadoğu’daki insanı dramların çözümü, enerji politikaları, enerjinin nakli ve Uzak Doğu’nun Avrupa’ya deniz taşımacılığındaki önemli kavşağı Kıbrıs adasıdır. Kıbrıs Türkü hak ettiği tanınırlığa tarihteki en yakın anlarındadır. Kuzey Kıbrıs bilişim, ulaşım ve şehirleşme adına altyapılarını sisteme uygun bir şekilde revizyona sokmalıdır. Tanınma sonrası dış devletlerin açacakları sefaret binaları içinde devlet mahallesi fikri altında uygun yerler belirlenmelidir. Cumhurbaşkanı Tatar’ın ilk dönemi Kıbrıs için siyasi, hukuki ve yönetimsel olarak revizyon ve inşa dönemi olmalıdır. Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’e uygun pragmatist ve işlevsel bir yönetim Kıbrıs Türkü ve coğrafyamız için çok önemlidir.