İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

224-Kadük Seçilmiş 30.04.2020

Geçtiğimiz hafta kaleme aldığım ‘zata mahsus’ başlıklı yazı içinde Cumhurbaşkanlığı için kullandığım ‘topal ördek’ betimlemem üzerine birkaç eleştiri maili aldım. Bahse konu maillerde ‘topal ördek’ sıfatı önemli bir tanımlama olduğunu, seçimden başkanın yemin edeceği güne kadar mevcut başkan veyahut halef başkan için kullanılan bir siyasi jargonun Mustafa Akıncı için kullanılmayacağı yönünde ifadeler vardı. Sonrasında mail iletişimini sözlü iletişime döktüğümüzde konu daha da netlik kazandı. Sayın Akıncı’nın görev süresi 26 Nisan 2020’de doldu. Seçimlerin yapılacağı ileri bir tarih sonbahar olur muhtemelen. Bu tarihe kadar Cumhurbaşkanı Akıncı hangi kanun ve kararla makamda oturacak, görev ve sorumlulukları nasıl işleyecek gibi sualler seçim öncesi rakipleri tarafında kampanyaya argüman olacağı aşikardır. Türk Dil Kurumu (TDK) resim sözlüğünden edindiğim tanımlamayla attığım başlık kadük seçilmiş oldu. Farklı anlamlar yüklenip tartışamaya mahal vermemek için de TDK’ya göre kadük, değerini, önemini yitirmiş, geçerliliği kalmamış, eskimiş anlamındadır. Bu tanımlama zata mahsus, kişiye uygundur. Cumhurbaşkanlığı görev süresinde namusu gibi koruyup kolladığı Kıbrıs Türk siyasi kurumunun seçilmiş en yüksek makamını kadük seçilmiş olarak teslim edeceği veyahut devam edeceği güne kadar Sayın Akıncı’nın koruyacağı da aşikardır.

***

Son günlerde Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı makamı ve Kıbrıs sorununu çözmesi için büyük anlam yüklediğimiz ekibi, önemli bir konuyu daha çözüme kavuşturdu. Geçen hafta da yazımın içinde işlediğim koca Cumhurbaşkanı ‘i’ harfi üzerinden ifadeye düştüğü sosyal medya hesabındaki karışıklığı çözdüler. Çözüm sanırım Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından sağlandı, eski hesabına geri dönerek konu gündemimizden şükürler olsun düştü. Fakat sahte hesaptaki zatı şahane kişi de eski hesabın sonunda 1 olan rakamı 2 yaparak Sayın Akıncı’yı taklide devam etmektedir.

Çift başlı kaos

Covid-19 süreci Kıbrıs siyaset kurumunda gözle görülür bir kaos ortamının da var olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır. Dünyadaki büyük küçük tüm ülkeleri etkisi altına alan virüs sürecinde Kuzey Kıbrıs siyaset kurumu yetki tartışmalarıyla meşgul olmuştur. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamı, süreci yönetmede müdahil olmada birbiri ile zıtlaşmıştır. Bakanları Kurulu toplantılarını yaparsın yapamazsın, katılırsın katılamazsın tarzında kayıkçı kavgalarını yaşamıştır. Kuzey Kıbrıs nüfus ve yüzölçümü bakımından daha spesifik ve çözüm odaklı bir yönetim sistemiyle içinde bulunduğu coğrafyada daha etkili bir ülke olabilir. İleri tarihe atılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri fırsata çevrilerek anayasa değişikliğiyle anavatan Türkiye’deki gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tarzında, icra faaliyetlerinin kararı ve uygulamasının daha hızlı olduğu bir yapıya geçilebilir. Evde kalınan bugünlerde hukukçular ve anayasa çalışan akademisyen böyle bir sistem için fikir beyan etmeleri güncel siyaset için çok faydalı olacaktır.