Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta Cumhuriyet Türkiye’sinin stratejik hamleleri ezberleri bozdu. İçerideki işbirlikçi ve duygusal zekayla milli hassasiyetten yoksun güruhların hesapları alt üst oldu. Kıbrıs adasındaki federasyoncuların planları iptal, hayalleri kâbus ve ezberleri bozuldu. Devlet ve millet aklıyla hareket eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve Ersin Tatar hükümeti hidrokarbon hamleleri, Libya mutabakatı ve Geçitkale Havaalanının İHA ve SİHA’lara açılmasıyla Doğu Akdeniz’de kartlar tekrardan karıldı.
***
Hafta başı sabah saatlerinde Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri’nin kullanımındaki İHA Kuzey Kıbrıs semalarında Kıbrıs Türkü’nü selamlayarak yeni evi Geçitkale Havaalanına iniş yaptı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti iki devlet bir millet mantığıyla devlet aklı millet menfaati siyasetini Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta başarıyla yürütmektedir. Bu başarının gözle görünür, elle tutulur örnekleri Geçitkale Havaalanı ve hidrokarbon arama faaliyetleridir. Kıbrıs Sorunu ve müzakere üzerine yazdığım yazıların temasında tanınmamanın ve coğrafyadaki pozisyonunun Kıbrıs Türkü’ne KKTC’nin tanınması adına büyük avantaj olduğunu defalarca yazmıştım. Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki sorunlu ülkelere yakınlığı, enerji yataklarını kontrol etmesi ve deniz ticareti için çok önemli olan Süveyş Kanalı’nı kontrol eden durumu çok önemlidir. Bizler içinde Kıbrıs Türkü’nün adada var olması, huzur ve güvenliği her şeyin üstünde olduğu için Kıbrıs adası hayati önemdedir.
Türk Dışişleri
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hidrokarbon zenginliklerde KKTC ve Kıbrıs Türk halkının hakkı olduğu vurgusunu yapmaktadır. Bakan Çavuşoğlu “Eskiden bunları oturur, konuşur, kınardık ve sismik araştırma gemisi gönderirdik ama şimdi sondaj gemilerimizi göndererek orada da dengeleri değiştirdik.” diyerek dış politikamızın edilgen değil de etken olduğunu teyit etmiştir. Cumhuriyet Türkiyesi içinde bulunduğu durumu analitik zekâ ile analiz ederek devlet ve millet menfaatine çevirecek şekilde çalışmaktadır.
Deniz Üssü
Kıbrıs adası ve Kuzey Kıbrıs’ın huzur ve güvenliği, hidrokarbon yataklarının işletilmesi gibi önemli konularda KKTC ve Türkiye’nin varlığı hayati önemdedir. Türkiye; askeri ve diplomatik olarak var olduğu alanlarda diplomasi metoduyla huzur tesis edilmektedir. Deniz Kuvvetlerine ait İHA’nın Geçitkale Havaalanı’na konuşlanmasıyla Kıbrıs Türkleri’nin siyasi pozisyonu da güçlenmiştir. Bu olumlu gelişmeye ilave olarak Kıbrıs’ın güvenliği için Doğu Akdeniz’de faaliyet yapan Deniz Kuvvetlerine ait gemilerin kullanabileceği bir Deniz Üssü de KKTC’ye kurulması hayati önemdedir. Dosta güven, düşmana korku veren Türk Silahlı Kuvvetleri 1974 ve öncesi olduğu gibi Kıbrıs Türkü’nün çözüm bekleyen müzakere ve tanınma yolculuğuna da olumlu katkısı olacaktır.