İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

200-Tehditlere Boyun Eğmeyeceğiz 14.11.2019

Müzakere, görüşme ve zirve adıyla Kıbrıs Türkü adına bir sürü federasyon modeli üzerine orta oyun niteliğinde görüşmeler yapılmıştır. Bu, geçmiş yazılarda da üzerinde bolca durduğum bir konudur. Amaca hizmet etmeyen tüm zirve ve görüşmeler taraflardaki bireylerin kişisel CV ve PR’larına hizmet etmektedir. Amaca hizmet edecek olan çalışma ve süreç, devlet aklı millet menfaatiyle inşa edilmeli ve yürütülmelidir. Maalesef süreç federasyon inadı sebebiyle heba olmuştur. Belki de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yarım asırlık sorunu çözme ve uluslararası prestij kazandıracak süreç elinden uçup gitmektedir. Anadolu’nun güzel bir betimlemesi “Babayı hayırsız evlat, politikacıyı kör inat bitirir.” şeklindedir. Akıl, mantık ve reelpolitik veriler ışığında süreç değerlendirilmeli ve sonuç için yol alınmalıdır.

Doğu Akdeniz

Kıbrıs adası siyasetinde beyhude orta oyunların yanında gerçeklerle bağdaşan Kıbrıs Türkü’ne gelecekte çok büyük katkı ve desteği olacak çalışmalar da yürütülmektedir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türkü’nün hak ve menfaati olan alanlarda ve Türkiye kıta sahanlığında yaptığı sondaj faaliyetleridir. Rum tarafının enerji firmalarıyla yaptığı anlaşma ve yıllık kazanacağı tutarlar göz önüne alındığında Kıbrıs Türkü’nün çözümü sondaj ve yer altı zenginlikleridir, diyebiliriz. Türkiye’nin haklı ve istikrarlı bir şekilde yürüttüğü bu çalışmalar Doğu Akdeniz’de hesap kitap yapan sözde küresel ölçekli güçlü siyasi yapıları rahatsız etmekte ve oyunlarını bozmaktadır. Bu rahatsızlıklarını arama yapan gemi personeli ve askeri personellerimiz için sözde tutuklama, mal varlıklarına tedbir gibi yaptırımlarla ülkemizi tehdit ekmektedirler. Avrupa Birliği’nin de geçtiğimiz günlerdeki sözde tehditlerine Türk Dışişleri sert bir şekilde cevap vermiştir. T.C. Dışişleri Bakanlığı: “Ülkemizin tehditlere boyun eğerek, Doğu Akdeniz’deki haklarından geri adım atmasını ummak beyhude bir beklentidir. Bu itibarla Doğu Akdeniz’deki arama ve sondaj faaliyetlerimize aynı şekilde devam edeceğimizden kimse şüphe duymamalıdır.” şeklinde açıklamasını yapmıştır. Garantör ülkemiz Türkiye, Kıbrıs Türkü’nün hak ve menfaati için hiçbir tehdide boyun eğmeden ‘devlet aklı, millet menfaati’ mantığıyla çizdiği yoluna devam edecektir.

Ersin Tatar Hükümeti

Kıbrıs Türkü hak ve menfaatine, orta oyundan çok daha değerli hizmetleri olan diğer siyasi organizasyonda Ersin Tatar ve Kudret Özersay’ın ortak hükümetidir. Reelpolitik kurallarla yasamadan aldıkları gücü yürütmede etkin bir şekilde kullanarak hükümet etmektedirler. Türkiye ile olan iki devlet bir millet mantığı üzerine inşa ettikleri iyi ilişkiler, Kıbrıs Türkü’ne menfaat olarak dönmektedir. İstikrarlı siyasi yapı; iç siyasette istikrarı, altyapısal sorunların hızlı ve kolay çözümünü ve hükümet programındaki başlıkların hayata geçmesinin en önemli sebebidir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım için Kıbrıs Türkü’nün rol aldığı videolar iki devletin arasındaki ilişkinin samimiyetini ve başarısını yansıtmaktadır. Tatar Hükümeti’nin garantör ülke Türkiye’yle ikili ilişkisi müzakere heyetine de örnek olması temennisiyle.