Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin 41. hükümeti Sayın Ersin Tatar Başbakanlığında kuruldu. Hükümetin Cumhuriyet Meclisi’nde güven oyu olması sonrası hükümet programı okunarak Kuzey Kıbrıs siyaset kurumunda yeni bir sayfa açılmış oldu. Dışişleri Bakanı Sayın Özersay yeni hükümetin göreve başlamasıyla Sputnik’le yaptığı mülakatta muhalefet ve federasyoncuları kızdıracak açıklamalar yaptı. Sayın Özersay “Kıbrıs’ta federal çözümün artık gerçekçi bir zemini yok. Bundan sonra masada, iki devletin illa birbirini tanımasına gerek olmadan iş birliğine gideceği modeller olacak.” şeklindeki açıklamasıyla Tatar hükümetinin Kıbrıs sorununa ve çözüm yollarına bakışını özetlemiş oldu. Bu açıklamayla, Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’nın da ısrarla üzerinde durduğu ‘federasyon modelli çözüm’ fikrinin tükendiğini, yeni çözüm metotları üzerinde konuşulması ve eyleme geçilmesi fikrini savunan bir hükümet göreceğimiz de ortadadır. Kıbrıs sorununa bakış ve çözüm metotlarının değişeceğini düşündüğümüzde Kıbrıs siyaset kurumunda şu anda rol alan birçok siyasetçinin bir dönem oyunun dışında kalacağı da aşikârdır. Federasyon modelli çözümden uzak bir siyaset Cumhurbaşkanı Akıncı sonrası yeni seçilecek olan Cumhurbaşkanı’nın siyasi kimliği içinde aydınlatma fişeği niteliğindedir. 29 Aralık 2018 tarihli ‘FEDEXİT’ başlıklı Milliyet gazetesi yazımda federasyon modelli çözümden vazgeçilebileceğini betimlemek için şu paragrafı yazmıştım: “Kıbrıs çalışmaları için anahtar kelimelere federasyon modelli çözümün sonu manasında olabilecek olan ‘Fedexit’i de ekleyebilecek siyasi cesaret var mıdır? Başbakan Fabian örneğindeki gibi “Kıbrıs Türkü’nün geleceği Ankara ile görüşülmelidir.” diyecek siyasetçi var mıdır? Bunun için cesaret ve duygusal bağdan uzak analitik düşünen beyin ve ufuk ötesi bir bakışa da ihtiyaç vardır.”
Şimdi Ersin Tatar hükümeti ve Dışişleri Bakanlı Kudret Özersay Kıbrıs politikasını tekrardan yazacak cesaret ve analitik zekaya sahip olduklarını göstermişlerdir. Yeni, eskiden her zaman için iyidir. Yeni fikir heyecan ve hikâye demektir.
Hulusi Akar