İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

176-Bu işin şakası yok! 30.05.2019

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin 41. hükümeti Sayın Ersin Tatar Başbakanlığında kuruldu. Hükümetin Cumhuriyet Meclisi’nde güven oyu olması sonrası hükümet programı okunarak Kuzey Kıbrıs siyaset kurumunda yeni bir sayfa açılmış oldu. Dışişleri Bakanı Sayın Özersay yeni hükümetin göreve başlamasıyla Sputnik’le yaptığı mülakatta muhalefet ve federasyoncuları kızdıracak açıklamalar yaptı. Sayın Özersay “Kıbrıs’ta federal çözümün artık gerçekçi bir zemini yok. Bundan sonra masada, iki devletin illa birbirini tanımasına gerek olmadan iş birliğine gideceği modeller olacak.” şeklindeki açıklamasıyla Tatar hükümetinin Kıbrıs sorununa ve çözüm yollarına bakışını özetlemiş oldu. Bu açıklamayla, Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’nın da ısrarla üzerinde durduğu ‘federasyon modelli çözüm’ fikrinin tükendiğini, yeni çözüm metotları üzerinde konuşulması ve eyleme geçilmesi fikrini savunan bir hükümet göreceğimiz de ortadadır. Kıbrıs sorununa bakış ve çözüm metotlarının değişeceğini düşündüğümüzde Kıbrıs siyaset kurumunda şu anda rol alan birçok siyasetçinin bir dönem oyunun dışında kalacağı da aşikârdır. Federasyon modelli çözümden uzak bir siyaset Cumhurbaşkanı Akıncı sonrası yeni seçilecek olan Cumhurbaşkanı’nın siyasi kimliği içinde aydınlatma fişeği niteliğindedir. 29 Aralık 2018 tarihli ‘FEDEXİT’ başlıklı Milliyet gazetesi yazımda federasyon modelli çözümden vazgeçilebileceğini betimlemek için şu paragrafı yazmıştım: “Kıbrıs çalışmaları için anahtar kelimelere federasyon modelli çözümün sonu manasında olabilecek olan ‘Fedexit’i de ekleyebilecek siyasi cesaret var mıdır? Başbakan Fabian örneğindeki gibi “Kıbrıs Türkü’nün geleceği Ankara ile görüşülmelidir.” diyecek siyasetçi var mıdır? Bunun için cesaret ve duygusal bağdan uzak analitik düşünen beyin ve ufuk ötesi bir bakışa da ihtiyaç vardır.”

Şimdi Ersin Tatar hükümeti ve Dışişleri Bakanlı Kudret Özersay Kıbrıs politikasını tekrardan yazacak cesaret ve analitik zekaya sahip olduklarını göstermişlerdir. Yeni, eskiden her zaman için iyidir. Yeni fikir heyecan ve hikâye demektir.

Hulusi Akar

Başbakan Tatar hükümeti için önemli diğer bir konu da Kıbrıs adası etrafında var olan enerji yataklarının işletime çıkarılması hususudur. Güney Kıbrıs siyaseti savaş çarlarıyla diyaloğunu arttırdığı bugünlerde çözüm sonrası ortak zenginlik olabilecek olan kaynakları sömürme ve paydaşlarıyla bölüşme hayalindedir. Bu hususta garantör ülkemiz Türkiye her şart altında Kıbrıs Türkü’nün hak ve hukukunu savunacağız demektedir. Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar da bu işin şakası olmadığını izah etmek adına “Türkiye, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunların iyi komşuluk ilişkileri içinde ve uluslararası hukuk dahilinde çözümünden yana olduğunu her fırsatta dile getirmekte, bu yönde gayret göstermektedir.” demektedir. Fakat hukuk tanımaz bir tavırla Kıbrıs Türkü’nün ve Anavatan Türkiye’nin karasularında bulunan hidrokarbon yatakları Rum yönetimi ve paydaşları tarafından gasp edilmeye çalışılırsa 1974, 20 Temmuz sabahı olduğu gibi Türk dış politika yapıcıları zor oyunu bozar felsefesiyle gereğini yapacaktır. Mavi Vatan – 2019 ve Denizkurdu – 2019 tatbikatları dosta güven düşmana korku olarak okunmalı ve Kıbrıs adasının siyaset kurumları güven kısmında yer almalıdır.