İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

166-Terör dinsiz ve dilsizdir 21.03.2019

Batı medeniyeti veyahut kendini batılı ve medeni gören, dillerine dolanan demokrasi sözüyle tüm insanlık dışı faaliyetleri yapan, dini sermayeyi temsil eden bir toplum var. Bu topluluk iki cami basan, çok sayıda yaralı ve 50 Müslümanı öldüren kişi için aktivist yakıştırmasını yapmıştır. Eylemde kullandığı silah ve dinlediği müzik de Türk ve İslam düşmanı olduğunu tescillemiştir. Batı diye tabir edilen güruh her fırsatta barış dini olan İslam’ı terörle ilişkilendirmektedir. İmanı için ibadet yapan topluluğu da potansiyel terör örgütü üyesi olarak görmektedir.

***

Yeni Zelanda’daki cami saldırısı Müslüman dünyasına karşı yapılmış bir terör saldırısıdır. Teröristin deklarasyonunda Türkler için kısmında “İstanbul’un Avrupa yakasında yaşarsanız canınızı alırız. Orası Konstantinopolis.” demiştir. Türklere İstanbul’un Anadolu yakasında yaşayınız demektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı da kendi aklınca tehdit etmektedir. İstanbul-Yeni Zelanda uçak yolculuğuyla bir gün süren bir mesafedir. Fakat küresel terör ve teröristler sınırsız bir şekilde insanlığa zülüm ve kargaşa yaratmak için amaç ve hedeflerini sınırsızca paylaşmaktadırlar.

***

Yeni Zelanda parlamento üyesi bir senatör de “Müslümanlar masum değil.” diyerek. Yapılan terör saldırısını meşrulaştırmak istemektedir. Bilinmelidir ki, İslam dini barış ve hoşgörü dinidir. Fakat haçlı zihniyeti tarih sahnesindeki yenilgisini kabul etmeden ‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz.’ misali tek hücreli saldırılarını ve eylemlerini her fırsatta ortaya koymaktadır.

***

Yeni Zelanda saldırısı bir kişinin bireysel yapacağı bir saldırıdan çok uzaktır. Suriye topraklarında varlık gösteren DEAŞ terör örgütü Amerikan film tekniklerini kullanarak infaz videoları çekmektedir. Propagandasını sosyal medya ve Youtube üzerinden yaymaktadır. Yeni Zelanda cami saldırısını yapan kişi de akıllı mobil cihazı kullanarak canlı yayın yapmış. Gençler arasında yaygın olan counter-strike oyunu benzeri bir katliam yaparak kendi inancı çizgisinde propagandayla kendini kahraman ve savaşçı kılığına sokmak istemiştir. Bu metot gençler arasında takipçi kazanma ve özendirme olarak da okunmalıdır. Terör, insanlık için sınırları mekânı dini olmayan bir sorundur. Silahın arkasındaki el ve mantık siyasi çıkarı ve bölgesel menfaatleri için masum insanların canını yakmaya devam etmektedir. Terör, insanlığa karşı işlenen ortak bir suçtur. Suçun milliyeti, dini, dili ve ırkı yoktur. Siyasi coğrafyalar ve etnik gruplar terörü ‘Senin terörün.’ ‘Benim Terörüm.’ diye sınıflandırırsa dünya topyekûn gayri nizami harp metotlarının uygulandığı bir savaş alanına dönecektir. İnsanlık tarihi iyi okunup irdelendiğinde coğrafyaların dini motifler tetiklenerek kan ve göz yaşına sürüklendiği görülmektedir.

***

Bugün Yeni Zelanda saldırısı sonrası örneklerini gördüğümüz farklı inançlara sahip kişiler vefat eden Müslümanların acısını paylaşmaktadırlar. Camiler etrafında sembolik insan duvarları oluşturarak özgürlüğü, kardeşliği savunmaktadırlar. Bu gibi sağ duyulu yaklaşım insanlık için olumlu örneklerdir. 

Yakın tarihimizde kan ve göz yaşının acılarını hafızalarda dün gibi yaşayan Kıbrıs Türkleri de Kıbrıs adasındaki sorunun kaynağının ne olduğunu iyi bilmektedirler. Barış ve huzurun tesis olduğu adamızda müzakere adı altında birleşme görüşmeleri yapan başta Kıbrıs Türk heyeti ve Rum müzakereciler de sorunun kaynağını hafızlarından silmeden adada mevcut huzur ve barışın devamlılığını korumalıdırlar.