Yarım asırlık sorun Birleşmiş Milletler’in (BM) en önemli gündem maddesi Doğu Akdeniz’in en güzel adası, Akdenizli kimliğinin en güzel örneklerinin görüldüğü topraklar… Ha çözüldü, ha çözülecek diye bakılan Kıbrıs sorunu, ‘Hade be, Denktaş çözemedi siz çözeceksiniz?’ diyen güzel insanlar. Hepsi güzel adamız Kıbrıs’ta. Bugünlerde müzakere oyununa dahil olan yeni aktör veyahut figüranlarla bir yol katedilmeye çalışılan yarım asırlık dava, sorun, kimine göre de uyuşmazlık… Adamız ve ada halkının başına türlü türlü sorun ve dertler fazlasıyla geldi durdu. Hepsine alışığız: elektrik sorunu, su sorunu (Asrın Projesi ile bu sorun bitti), Lefkoşa Türk Belediyesi’nin bir zamanlar toplamadığı çöpler, ücretli olan plajlar gibi çıkış bulunamadığında gülüp geçtiğimiz birçok olay. Fakat bunlara taş çıkaracak önemli bir konu hafta başı basın yayın organlarında okuduğumuz, güler misin ağlar mısın cinsinden. Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis ile BM Kıbrıs eski Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin görüşmesi. Konusu ‘4 Temmuz tutanakları hakkında bilgim yok.’.Eide’nin beyanına göre 4 Temmuz günü toplantı yapılmış. Fakat toplantı tutanakları hakkında bilgisi olmadığını belirtmiş. Bu beyanlar üzerine de Rum lider Nikos Anastasiadis, Politis Gazetesi’ne verdiği röportajda, referans koşullarının belirlenmesi için söz konusu belgenin önemine dikkat çekmekte ve 4 Temmuz tutanakları olmadan referans koşullarının eksik olacağını belirtmektedir. Temel fıkraları gibi hem komik hem de bir o kadar düşündürücü bir haber. Siz umutların canlandığı, çözümün kapıda olduğu, hayallerin arttığı anları Kıbrıs halkına yaşatıyorsunuz. Sonrası BM’de tutanaklar kayıtlar yok. Böyle belirsiz bir ortamda da tekrar görüşmeler kaldığı yerden başlayabilir. ‘Umutlar yüksek olsun. Federasyon umudumuz halen daha var.’ diyorsunuz. Sormaz mı yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık Kıbrıslı “Be, nereden başlayacak yahu görüşmeler?”Umarım hafta başı okuduğumuz haber şakadır.
26 Şubat
Yukarıdaki fıkra veyahut diplomatik rezalet olarak adlandırılan olay orada dursun, Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı geçtiğimiz pazartesi akşamı resmi sosyal medya hesabı Twitter’dan bir açıklama yaptı. Sayın Akıncı, “Bu akşam DISY Başkanı Sayın Averof Neofitu’yu Girne’de ağırladık. Sayın Fikri Toros ve Phidias Pilides’in de hazır bulunduğu yemekte, 26 Şubat tarihinde Sayın Anastasiadis ile yapacağımız görüşme öncesinde Kıbrıs’ın geleceğine dair yararlı görüş alışverişinde bulunduk.” şeklindedir. Geleceğin planlanması, kurgulanması devlet ve Cumhurbaşkanına yakışan bir durumdur. Lakin BM’nin aracı olduğu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Kilisesi Sayın Mustafa Akıncı’nın çözüme verdiği değer ve önemin yüzde kaçı kadar Kıbrıs sorunu ve çözüm süreci için emek ve zaman harcamaktadırlar? Sayın Akıncı’nın konuya olumlu yaklaşımının karşılığı BM nezdinde ‘kayıp tutanaklar’ Rum liderlerinin anlamsız ‘oyun bozan halleri’ midir? Sayın Akıncı bu soruların cevaplarını bulmalı, Kıbrıs Türkünün geleceği için yeni çözüm politikaları ve yöntemlerine yönelmelidir.