İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

153-Niyet Okuma 20.12.2018

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute Hanımefendi tekrardan adamıza teşrif buyurdu. Doğu Akdeniz’deki stratejik önemi bir yana, Kıbrıs adası her mevsim güzeldir. Akdeniz ada kültürü ile yetişen bir iki dostunuz da varsa gel keyfim gel. Fırın kebabı, hellim, zivaniya da varsa masanızda Kıbrıs adasının yönetimini 3 saatte değiştirir, Birleşik Kıbrıs’ı inşa edip yarım asırlık sorunu çözersiniz. Bu saydığım sebepten midir bilmem ama geçici özel danışman Lute güzel adamıza sık sık gelip iki komşu liderle sohbetlerini yapmaktadır. Yine bu tarz niyet okuma sohbetleri için tekrardan gündemimize girmiş, Kıbrıs’ın güzelliklerini tatmak ve Akdenizli dostlarıyla hasbihal etmektedir.

Kahve tiryakileri kızmasın, hellim, fırın kebabı, zivaniya sonrasında Con kahvemizi de unutmadım. Biraz telvesi bol olursa bireysel niyet okumadan tutun da ülke kaderine kadar gidecek niyet okumalar Con kahvenin telvesinde görünmektedir. Sayın Lute bu saydığımız zengin Akdeniz mutfağının adamıza özgü kısmındaki tatlarını sevdiyse giderken iki komşu lider bir bohça ile ikram da bulunmalıdırlar. Malumunuz Akdenizli yüzü gülen, gönlü zengin, misafirine hürmette kusur etmeyen coğrafyanın güzel insanlarıdır.

Komşu lider Nicos Anastasiadis bu bonkörlüğü ile geçen günlerde Kıbrıs adasının zenginliklerini pay etmiş, Ali Baba ve Kırk Haramiler’den akıllarımızda kalan ‘4 bize Kıbrıslı Rumlara, 1 size Kıbrıslı Türklere’ şeklinde olası çözüm sonrası ortak zenginlimiz olan yeraltı zenginliklerimizi zivaniya sonrası paylaştırmıştır.

Fuzuli’nin dediği gibi: “Derdime vâkıf değil canan beni handan bilir. / Hakkı vardır şad olanlar herkesi şadan bilir. / Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. / Çektiğim âlâmı bir ben bir de Allah’ım bilir.” Misali biz de derdimizi anlatabilmek için yine yazmış, tarihe not düşmüş olalım.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Kudret Özersay da yaptığı yazılı açıklamada “Sayın Anastasiades’e sesleniyorum: Bir an önce bu doğal zenginliğin tek sahibi gibi konuşmayı bırakırsa iyi olur. Bu zenginliğin nasıl paylaşılacağına Anastasiades tek başına karar verecek değildir, böyle bir hakkı yoktur. Paylaşmaya gerçekten niyeti varsa buyursun bu konuda bizimle masaya otursun ve neyi ne oranda nasıl paylaşacağımızı bir an önce konuşmaya başlayalım, bir an önce mahsuplaşalım. Bunun nasıl olacağını mal sahibi gibi davranıp kendisi belirleyemez. Bu kaynakların ortak sahibiyiz ve bu oran birlikte belirlenecek. Birlikte belirlenmek zorunda.” demiştir. Sayın Özersay Dışişleri Bakanımız olarak Kıbrıs Türkünün haklı zenginlikleri için yerinde ve doğru bir açıklama yapmıştır. Açıklamasındaki “mahsuplaşma” sözcüğü de 1974 sonrası Kıbrıs Türkünün gasp edilen haklarıdır. Rum lider Anastasiadis masaya geleceği zaman bu konuyu da düşünerek gelsin diyelim.

Komşu liderin belki kahvesindeki telvenin azlığından büyük fotoğraf ve sonucu göremeyebilir. Bu davranış tarzına niyet okuması ile baktığımızda dünya üzerindeki savaşların yokluktan değil, adaletsizlikten çıktığını hatırlatalım. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs adasının zenginliklerinin Kıbrıslı Rumlar ve Türklerin ortak eşit zenginliği olduğunu aklından çıkarmamasını da not düşelim.