İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

125-Kuzey Kore ve ABD 14.06.2018

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde uluslararası ilişkiler-dış politika çalışan çevrelerin ve yayın kuruluşlarının ana gündemlerine konu olan üç ülke vardır: Rusya, İran ve Kuzey Kore. ABD’nin ‘ulusal güvenlik’ bağlamındaki dış politika yaklaşımının korkulu rüyası bu üç ülkedir. Üçünden gelebilecek nükleer saldırı tehdidi, ekonomik veya kültürel açıdan gelebilecek ve gelen reel saldırılardan daha önemlidir. ABD yapımı filmlerin ana konusu bu üç ülkedir. Hal böyle olunca geçtiğimiz aylarda “ABD ve Kuzey Kore Savaşın Eşiğinde” başlığıyla farklı yaklaşım ve bakış açılarıyla bolca haber olmuşlardır. ABD Başkanı Trump’ın aykırı devlet yönetme şeklide göz önüne alındığında eli kulağında ‘ABD, Kuzey Kore’yi vurur’ yaklaşımı yerini Trump ve Kim’in anlaşmasına bırakmıştır. İki lider geçtiğimiz salı günü Türkiye saatiyle 08:30 sularında Singapur’da bir ilk niteliğindeki görüşmelerinin ardından ortak bir metne imza atmışlardır. Trump anlaşma için “Çok kritik bir problemi çözmeye başladık. Anlaşmadan bütün dünya etkilenecek.” demiştir. Sonrasında metnin fotoğrafından anlaşılacağı üzere Kuzey Kore’nin tam nükleer silahsızlanmaya bağlılığını teyit ettiği görünmektedir. ABD’nin güvenlik ve dış politika çalışan çevreleri tehdit olarak gördükleri üç ülkeden Kuzey Kore’yi bu anlaşma sonrası çıkaracaktırlar. ABD ve Kuzey Kore’nin iki ay içinden savaştan ortak metne gelen süreçleri uluslararası ilişkiler ve diplomasi alanında çok iyi incelenmesi gereken bir konudur. Dünyaya kapalı bir Kuzey Kore, bu anlaşmaya imza atarak dünya siyasetinde jeopolitik kartların tekrardan dağıtılmasına akil ve büyük devletlerin yeni pozisyonları barış yönünde almasını sağlamıştır. Görüşme sonrası Kuzey Kore lideri Kim’de “Geçmişi geçmişte bırakmaya karar verdik. Tarihi bir belgeye imza atmak üzereyiz. Dünya büyük bir değişime tanıklık edecek. Sayın Başkan Trump’a bu görüşme için teşekkürlerimi sunuyorum.” demiştir.

Darısı Kıbrıs’ın başına

Nükleer güce sahip savaşın eşiğindeki iki ülke bir sabah anlaşma imzalayabiliyorsa, niçin Kıbrıs adasında Rum ve Türk taraflar ortak bir metinde buluşamasınlar? Din faktörü ve kilisenin gücü kudreti nükleer bir güçten daha mı büyüktür? Yoksa geçmişi unutmayan kuyruk acısı geçmeyen Rum yönetiminin megali idea hayali mi devam etmektedir?

İyi bayramlar

Yazımı okuduğunuz gün ‘On bir ayın sultanı Ramazan’ ayının bayram arefesi olacaktır. Ramazan ayında tuttuğunuz oruçların yaptığınız hayır ve hasenatların kabul olmasını dilerim. Aileniz ve sevdiklerinizle birlikte güzel bir bayramınız olsun.